TSK, PKK'yı neden durduramıyor?
Abone olTSK, binlerce askerini ve büyük ateş gücünü aynı bölgeye yığdı. O halde çatışmaları neden bir türlü bitiremiyor?
Terör örgütü son dönemde inanılmaz kayıp veriyor ancak
çatışmaların ardı arkası kesilmiyor. Gazeteci Mehmet Ali Birand,
bugünkü köşesinde "TSK, PKK'yı neden durduramıyor?" diye
soruyor.
TSK ile karşılaştırılamayacak küçük bir ateş gücüne sahip olan
PKK neden püskürtülemiyor?
Bu sorulara kafa yoran Birand, konuyla ilgili uzmanlarla konuştu ve
kendi gözlemlerini köşesine taşıdı:
GERİLLA HALKTAN DESTEK GÖRÜYOR
1. PKK' nın bölgedeki en büyük avantajı, toplumun bir
kesiminden tam destek almasıdır. Gerektiğinde evlerde
saklanabiliyor, yedirilip içiriliyor, gerektiğinde evin genci rolu
oynayabiliyor. Ayrıca unutmayalım ki, kimin gerilla, kimin normal
vatandaş olduğunu anlamak da imkansız. Ancak bir saldırı anında
veya silahlarını gösterdiklerinde anlaşılıyor ki, o da çok geç
oluyor.
COĞRAFYAYI DAHA İYİ BİLİYOR
2. PKK' nın en önemli ikinci avantajı, coğrafyayı özellikle
de dağları avucunun içi gibi bilmesinden kaynaklanıyor. Ulaşılmaz
dağlarda kendine saklanma ve yaşama yerleri hazırlıyor. Hayatı hep
oralarda geçiyor. Yaz-kış dağ yollarının hakimi oluyor. Gerillanın
sürekli dolaştığı yollar ve yaşadığı mağaraların, güvenlik
kuvvetleri tarafından aynı şekilde bilinmesine imkan yok. Ele
geçirilen sığınaklar, ancak içeriden alınan istihbarat veya
yakalananların itiraflarıyla bulunabiliyor.
ÖLÜMÜ GÖZE ALIYOR
3. Eskiye oranla diğer fark, gerillanın artık bir saldırıdan sonra
kaçmaması. Aksine, ölümüne gitmesi, hayatını riske atmasıdır. Bunu
yapabilmesinin tek nedeni de, gerillanın hayatla ve ailesiyle tüm
iplerini koparıp dağa çıkmış, kaybedeceği bir şeyi kalmamış bir
insan olmasıdır. Şu ana kadarki saldırıları incelediğinizde, ne
kadar ölümü göze alarak savaştığı açıkça görüyorsunuz. Ne kadar
profesyonel olursa olsun, aynı durum güvenlik kuvvetleri için
geçerli değil. Oradaki gencin kaybedeceği evi, ailesi ve hayatı
var. Onlar da kahramanca mücadele ediyorlar, ancak işin sonunda
vatan değerli, ancak hayatta kalmak çok daha değerli sayılıyor. Bu
da çok insani bir durum.
SAKLANDIĞINDA BULUNAMIYOR
4. PKK artık eskisi gibi büyük gruplar halinde saldırmıyor. Küçük
gruplar halinde dolaşıyor ve geceleri hareket etmeyi tercih ediyor.
Bu şekilde havadan ve yerden takibi zorlaşıyor. Saklanacak çok yeri
olduğundan dolayı da, kolaylıkla gözden kayboluveriyor. Havadan
veya yerden bombardıman ile dağ taş vuruluyor, ancak onca büyük
alandaki küçücük bir mağaraya sığınmış birkaç kişilik gruplar
bulunamıyor. Aynı şekilde, Kandil' deki merkezi karargah, örgüte
komuta-kontrol açısından önemli bir avantaj sağlıyor ve tüm
hesaplamalara rağmen TSK bir türlü oraya ulaşamıyor.
KAYIPLARIN HESABINI SORAN YOK
5. PKK' nın diğer büyük avantajı gerillayı çok kolaylıkla
ölüme gönderebilmesi. Ne kamuoyu baskısı var, ne de sorup
soruşturan. Dağa, "Kahraman olmak için çıkan" genç adam, severek
ölüme koşuyor. Arkasına bakmıyor. Ölülerin nedeni soruşturulmuyor.
Büyük dava için hayatını veren kahraman olarak gömülüyor.
MAYIN YERLEŞTİRME, ETKİYİ ARTTIRIYOR
6. Dikkat edecek olursanız, kayıpların büyük bölümü mayın
patlamasından dolayı gerçekleşiyor. O coğrafyada tüm yolların
kontrol altında tutulması imkansız. Hele geceleri yapılan mayınlama
çalışmalarının engellenmesi daha da imkansız. Uzaktan mayın
patlatma, saldırılardan daha fazla ölüme neden olduğu için ısrarla
sürdürülüyor.
KATILIMLAR SÜRÜYOR
7. Örgütün diğer büyük bir avantajı, ne kadar kayıp verirse versin,
dağa çıkanların sayısında hiçbir azalmanın görülmemesi, aksine
giderek çoğalması. Ne güvenlik güçleri ne de devlet bu konuda bir
şey yapabiliyor. Tam anlamıyla acz içinde seyrediyor. Örgüt de taze
katılımlarla sürekli kan kazanıyor. Üstelik sadece Türkiye' den
değil, Irak-İran ve Suriye Kürtlerinden katılımlar da arttığı için,
giderek uluslararası bir güç konumuna giriyor.
SONUÇ: BU KOŞULLARLA PKK BİTİRİLEMEZ...
Dünyanın en güçlü ordularının dahi, kendi halkından belirli destek
görebilen bir gerillaya karşı tam zafer sağlaması imkansızdır.
Bu açıdan bakıldığında, TSK' nın başarısız olduğu söylenemez.
Eksikleri hataları olabilir, ancak Türk güvenlik kuvvetleri
ellerindeki imkanı sonuna kadar kullanmakta ve PKK' nın daha da
etkili olmasını engelliyebilmektedir. Ancak iş bu kadarla bitmiyor.
Zira PKK tüm çabalara rağmen tümüyle silinemiyor.
Peki, hiç silinemeyecek mi?
Bu iç ve dış manzara karşısında benim çıkarabildiğim
-öngörebildiğim sonuçlar şunlar:
İÇ DESTEK SÜRDÜKÇE...
1. Kürt toplumunun bir kesiminden dahi olsa gelen bu destek
sürdükçe PKK' nın sırtını yere getirebilmek son derece güç
olacaktır. Saldırıları sürecektir. Masum insanlar hayatlarını
kaybedeceklerdir. Yerel halkın desteğinin artışı oranında o da bazı
kesimlerde hakimiyetini arttıracak, bazılarında gerileyecektir.
DIŞ KOŞULLAR BÖYLE KALDIKÇA...
2. Dış konjonktür örgütün lehine gelişmektedir. Olay artık
Türkiye' nin de dışına taşmış ve genel bir Kürdistan davasına
dönüşmüştür. Dolayısiyle çözüm daha da güçleşmektedir. PKK, Orta
Doğu' daki büyük kavgada rol sahibi olmakta, dolayısiyle Büyük
Oyun' un bir parçası durumuna girmektedir. Uluslararası oyunculuğa
soyunmaktadır. Bunu başarır veya başaramaz, ancak müşterileri veya
destekçilerinin sayısı giderek artmaktadır.
KÜRT SİYASETİNİN SESİ KISILDIKÇA, PKK
BİTİRİLEMEZ...
3. Ne yazık ki Türkiye kendi Kürt sorununu çözmekte o kadar geç
kalmış, öylesine fırsatlar kaçırılmıştır ki, bundan sonra çok büyük
fedakarlıklar gerekmektedir. Hele Erdoğan iktidarı beklenen
adımları atamadıktan sonra, ileride bu fedakarlıkları da göze
alabilecek herhangi bir siyasi iktidar düşünemiyorum. Ankara' daki
siyasetçilerimiz, Kürt toplumunu kazanacak adımlar atmadıkça, Kürt
siyasetinin önünü açacak daha fazla demokrasi ve özgürlük
getirmedikçe, PKK' nın etkinliği artacaktır. Örgütün sadece silah
gücüyle bitirileceğine inanmıyorum.