'TSK, Meclis'in ordusudur'
Abone olGenelkurmay Başkanı Özkök, askerin görüşünü şu sözlerle dile getirdi: "Türk Silahlı Kuvvetleri Meclis'in ordusudur.."
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin (TSK) Kıbrıs konusuna ilişkin objektif görüş ve
tekliflerini gereken yer ve zamanda ilgili makamlara ilettiğini
belirterek, bundan sonra en önemi hususun içeride veya dışarıda tüm
kurumların Kıbrıs Türk halkının, herhangi bir baskıya maruz
kalmaksızın gerçekleştireceği referandumda, hür iradesiyle kendisi
için en doğru kararı verebileceği ortamın yaratılmasını sağlamaya
çalışması olduğunu söyledi. Orgeneral Özkök, Annan Planı'nda olumlu
ve olumsuz yönler bulunduğunu belirterek, ''Halkımızdaki (TSK her
zaman her önemli konuda evet veya hayır diyerek kesin tavır
koymalıdır, hatta koymak zorundadır ve bunu da kamu ile
paylaşmalıdır) düşüncesine saygılıyız. Ancak, TSK'nın her konuda
tavır koyan taraf olması veya herşeyi kamuoyuyla paylaşması
beklenmemelidir'' dedi. Özkök, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı
Orbay Salonu'nda Kıbrıs ve TSK'yı ilgilendiren konulardaki
görüşlerini açıkladı. Kıbrıs sorunu ile ilgili BM Genel Sekreteri
Kofi Annan'ın hazırladığı planın olumlu yönlerinin yanı sıra
olumsuz yönlerinin de bulunduğunu belirten Özkök, şöyle devam etti:
''Referandum treni New York'tan hareket etmiştir ve hızla
ilerlemektedir. Bundan sonra en önemli husus içerde veya dışarıda
tüm kurumların Kıbrıs Türk halkının, herhangi bir baskıya maruz
kalmaksızın gerçekleştireceği referandumda, hür iradesiyle kendisi
için en doğru kararı verebileceği ortamın yaratılmasını sağlamaya
çalışmasıdır. Diğer taraftan daha önce de belirttiğim gibi Kıbrıs
sadece Kıbrıslı soydaşlarımızın bir meselesi değildir. Türkiye'nin
güvenliği de söz konusudur. Kıbrıs'ın Türkiye'nin güvenliği ile
ilişkisi, Türkiye'ye olan mesafesi ile açıklanacak kadar yüzeysel
değil, daha çok Doğu Akdeniz'deki hak ve menfaatlerimizin korunması
ile ilişkilidir. Çözüm önerisinin nihai değerlendirmesi ve
verilecek karar Türk ulusu adına TBMM'ye aittir. Kıbrıs Türk halkı
ve TBMM'nin en doğru kararı vereceğine olan inancımız tamdır.''
Özkök, Annan Planı'na bir bütün olarak bakıldığında, olumlu
yönlerinin yanında bazı isteklerin karşılanamadığını ve planın
uygulanmasında ciddi sorunların çıkabilme olasılığının da
bulunduğunu belirterek, ''Ada'ya getirilecek yeni düzenin
belirleyicisi olan federal yasaların ve uluslararası düzenlemelerin
gözden geçirilerek, kalıcı ve adil bir düzen için gerekli olan
değişiklik ve düzeltmelerin yapılmasının önemli olduğuna
inanmaktayız'' dedi. Orgeneral Özkök, Genelkurmay Başkanlığı
Karargahı Orbay Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında, bu
toplantının daha önce düzenlenen aylık basın bilgilendirme
toplantıları kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Mart ayı toplantısının yoğun gündem nedeniyle yapılamadığını ifade
eden Orgeneral Özkök, bu bağlamda, Kıbrıs ve Türk Silahlı
Kuvvetleri'ni (TSK) ilgilendiren bazı konularda görüşlerini
paylaşmak istediğini söyledi. Kıbrıs'ın Türkiye'nin güvenliği
açısından taşıdığı stratejik önem hakkındaki düşüncelerini birçok
defa basın yoluyla dile getirdiğini anımsatan Orgeneral Özkök, bu
nedenle bunları tekrar etmeyeceğini kaydetti. TSK bakış açısından
Kıbrıs'ın öneminin iki temel esasa dayandığını belirten Özkök,
şöyle devam etti: ''Bunlardan birincisi; Türkiye Cumhuriyeti'ne ve
TSK'ya Garanti Antlaşması ile yüklenen Kıbrıslı soydaşlarımıza
sağlamak zorunda olduğumuz güvenlik sorumluluğudur. İkincisi ise,
İttifak Antlaşmasında açıkça ifade edildiği üzere, Kıbrıs'ın,
Türkiye'nin güvenliği açısından taşıdığı stratejik rolün önemidir.
Bu iki temel esas süreklilik arz etmektedir. Çünkü Kıbrıs'ta ve
Doğu Akdeniz'deki istikrar ve denge ancak bu sayede sağlanmaktadır.
Garanti Antlaşmasının birinci maddesinde Kıbrıs'ın, tamamen veya
kısmen, Türkiye ve Yunanistan'ın birlikte üyesi olmadığı hiçbir
siyasi ve ekonomik birliğe katılımına bu gerekçeyle müsaade
edilmemiştir.'' ''SORUMLULUKLARIMIZ DEVAM EDİYOR'' Orgeneral Özkök,
bazı kesimlerce bu esasların artık önem taşımadığının iddia
edilmekte olduğunu ifade ederek, öte yandan bazı ülkelerin de bu
antlaşmaların değiştirilmesini istediklerini söyledi. Orgeneral
Özkök, ''Ancak biz bu antlaşmaların gerekliliğine ve bizlere
yüklediği görev ve sorumlulukların ihtiyaç olarak devam ettiğine
yürekten inanıyoruz. Kıbrıs'ın stratejik önemi olmadığını iddia
edenlere ise, İngiltere'nin Ada'daki egemen üslerini korumaya neden
bu denli özen gösterdiğini hatırlatmak isterim'' diye konuştu.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) 1983 yılında kurulduğunu
ve egemen bir devlet olarak ilan edildiğini anlatan Orgeneral
Özkök, bugüne kadar KKTC'yi Türkiye'den başka hiçbir ülke
tanımadığını, uygulanan ekonomik ambargonun da kaldırılmadığını
söyledi. Kıbrıs Rum kesiminin Garanti Antlaşmasını ihlal ederek
Avrupa Birliği (AB) üyesi olması kararının da bugün için
engellenemediğini belirten Orgeneral Özkök, ''Aslında bu kararla
Doğu Akdeniz'deki siyasi durumun ve güvenlik dengelerinin
bozulacağı da kimseye yeterli seviyede anlatılamadı'' dedi.
Orgeneral Özkök, eğer 1 Mayıs'a kadar çözüm gerçekleşmezse, Kıbrıs
Rum tarafının Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında AB'ye gireceğini fakat
KKTC'de AB müktesebatının uygulanmayacağını vurgulayarak, ''Bu
tarihten itibaren AB Kıbrıs sorununda taraf olacaktır. Bütün
bunlar; KKTC'li soydaşlarımızın düşünce ve muhakemelerini
sarsmıştır. Ulusal bir davada ilk kez iki aykırı görüş
belirginleşmiş ve bu görüş aykırılığı Türkiye'ye de yansımıştır''
diye konuştu. ''TSK GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİNİ ORTAYA KOYDU'' Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Özkök, TSK'nın Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin
görüş ve önerilerini, yasal ve anayasal platformlarda her vesile
ile açık, akılcı ve objektif bir şekilde ortaya koyduğunu
belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu çerçevede, 23 Ocak ve 5
Nisan günlerinde yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK)
toplantılarında görüş ve önerilerimiz aktarılırken, konuya ilişkin
yazılı görüş ve önerilerimiz de 15 Şubat, 9 Mart ve 28 Mart 2004
tarihlerinde Başbakanlığa iletilmiştir. Bugüne kadar olan müzakere
sürecindeki gelişmeler hakkında da Genelkurmay Başkanlığına bilgi
aktarılmış ve görüşlerimiz alınmıştır. Bizler de, ilave görüş ve
önerilerimizi muhataplarımıza aktarmış bulunmaktayız. Ancak, bu
işbirliğinden her konu ve her sorun üzerinde aynı noktaya
geldiğimiz anlamı çıkarılmamalıdır. New York müzakere sürecinin 23
Ocak MGK toplantısında çizilen genel çerçevenin dışına çıkması da
bunlara dahildir.'' ANNAN PLANI Orgeneral Özkök, Birleşmiş
Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından son şekli
verilen Annan Planı'na da değinerek, şunları kaydetti: ''Plana bir
bütün olarak bakıldığında, olumlu yönlerinin yanında bazı
isteklerimizin karşılanamadığı ve Planın uygulanmasında ciddi
sorunların çıkabilme olasılığının da bulunduğunu söyleyebiliriz.
Garanti ve İttifak antlaşmalarının aynen muhafaza edilmesine
karşılık, ek protokoller gereği uygulanmasında bazı yeni duruma
uyarlamalar ve ilave sorumluluklar olacağı bir gerçektir. Bu
uyarlamaların garanti haklarımızın kullanılmasına engel
yaratmayacağını düşünüyoruz. Öte yandan, mevcudu azalsa da, Türkiye
olarak aksini kabul etmediğimiz sürece TSK unsurları Ada'da
soydaşlarımızın yanında kalmaya devam edecektir. Ada'ya getirilecek
yeni düzenin belirleyicisi olan federal yasaların ve uluslararası
düzenlemelerin gözden geçirilerek, kalıcı ve adil bir düzen için
gerekli olan değişiklik ve düzeltmelerin yapılmasının önemli
olduğuna inanmaktayız. Plana göre, geçiş dönemi çok kısadır. Bu
süre, uygulamanın en hassas safhasını oluşturan geçiş dönemi için
yeterli değildir. Ayrıca, bu kısa dönemin büyük sorunları da
beraberinde getirebileceğini ve Ada'da huzur ve sükunun
sağlanmasında önemli problemlerle karşılaşılabileceğini
düşünmekteyiz.'' Plana göre, Rumlara bırakılacak topraklar
nedeniyle 57 bin Türk'ün göçmen durumuna düşeceğini, kuzeye gelecek
Rumlardan dolayı bu rakamın üç yıl sonunda 82 bine ulaşacağını
belirten Orgeneral Özkök, ''Bu soydaşlarımızın konut ve istihdamı
için kaynak sağlanamazsa Kıbrıs'ta ciddi toplumsal olayların
çıkabileceğini değerlendiriyoruz'' dedi. DEROGASYONLAR Orgeneral
Özkök, plana ilişkin en önemli hususun, Türk kurucu devletini
korumayı amaçlayan derogasyonların AB hukukunun birincil kaynakları
arasına dahil edilmesi olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
''Bunun mutlaka sağlanması gerektiğini, aksi takdirde, Ada'daki
Türk varlığının ve iki kesimliliğin devamı bakımından büyük
güçlüklerin doğabileceğini, sonuçta bölgede büyük istikrar ve
güvenlik sorunlarının baş gösterebileceğini değerlendirmekteyiz.
Esasen, hemen hemen bütün hukukçular birincil hukuk meselesinin,
derogasyonların ancak AB üyesi ülkelerin parlamentolarından
geçirilmek suretiyle sağlanabileceğini ifade etmektedirler ki bu
değerlendirmeye biz de katılıyoruz.'' 'EVET' YA DA 'HAYIR' DEMEM
UYGUN OLMAZ Özkök, ''Kıbrıs'ta 24 Nisan'da Annan Planı konusunda
yapılacak referandum için 'evet' ya da 'hayır' demenin kendisi için
uygun olmayacağını'' söyledi. Orgeneral Özkök, Genelkurmay
Başkanlığı Karargahı Orbay Salonu'nda düzenlediği basın
toplantısında, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Özkök, Annan Planı'na ''evet ya da hayır diyip
diyemeyeceği'' yönündeki soruya karşılık, ''9 bin sayfalık plan.
Çoğunluğu federal yasalar ve uluslararası antlaşmalardan oluşuyor.
Herkesi ilgilendiriyor, müteselsil olarak karar mekanizmalarına
kadar geliyor. Buna evet ya da hayır demek benim için uygun olmaz''
dedi. Genelkurmay Başkanı, Başbakan Erdoğan'ın KKTC Cumhurbaşkanı
Denktaş ile ilgili ''Türkiye yerine Kıbrıs'ta konuşmalı'' yönündeki
sözlerini değerlendirmesini isteyen bir gazeteciye, ''Sayın
Başbakan'ın görüş belirttiği bir konuda benim bir görüş belirtmem
olmaz. Takdir KKTC Cumhurbaşkanı'nındır'' karşılığını verdi.
Orgeneral Özkök, bir gazetecinin ''Denktaş Kara Harp Okulu
öğrencileri için bir bir konferans verse...'' sözleri üzerine,
''Son anda akla gelmiş parlak fikirlerden daima korkarım''
ifadesini kullandı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök, bedelli
askerlikle ilgili bir soru üzerine de bundan geçmişte beklenen
gelirin sağlanamadığını, bugünkü kaynak ve ihtiyacın da uygun
olmadığını belirterek, ''Bedelli askerliğin uygun olduğunu
düşünmüyorum'' diye konuştu.