TSK için hayaldi gerçek oldu
Abone olTürk Silahlı Kuvvetleri envanterini yeniliyor. TSK'nın nanoteknoloji alanında yürüttüğü ortak proje tamamlandı.
Uzun yıllar sonra uygulamaya geçmesi beklendiğinden
''hayal teknolojiler'' olarak isimlendirilen nanoteknolojinin
Türkiye'de savunma alanındaki ilk büyük projesi TSK'nın envanterine
girdi.
Projede geliştirilen ileri teknolojiler, Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin (TSK) yeni savunma sistemlerinde
kullanılacak.
TSK'nın nanoteknoloji alanında yürüttüğü en büyük projelerinden
biri olan ve TÜBİTAK tarafından desteklenen, Milli Savunma
Bakanlığı (MSB) Ar-Ge ve Teknoloji Dairesi tarafından Bilkent
Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma Merkezinde (NANOTAM) yürütülen
NANOAYGIT Projesi'nin tamamlanması dolayısıyla proje paydaşlarının
katılımıyla tören düzenlendi.
MSB Ar-Ge ve Teknoloji Dairesi Başkanı Tevfik Zengin, burada
yaptığı açıklamada, projenin tamamlanmasıyla kamu kaynakları
kullanılarak üretilen bilgilere kavuşmuş olmalarından duyduğu
memnuniyeti dile getirdi.
TÜBİTAK Savunma ve Güvenlik Teknolojileri Araştırma Destek Grubu
(SAVTAG) Yürütme Kurulu Sekreteri Halil Kaplan ise projenin
zamanında ve başarıyla tamamlanmasının kendileri için de büyük bir
gurur kaynağı olduğunu söyledi.
Bundan sonraki amacın projenin çıktılarının ticarileşmiş
uygulamalarının hayata geçirilmesi olduğunu ifade eden Kaplan, ''O
zaman şunu görüyoruz. Sadece doğru alana yatırım yapmamışız,
yatırımın ekonomik katkısı da ülke tarafında oluşmaya başlamış''
diye konuştu.
''Ordumuzun kullanacağı teknolojileri Bilkent'de
üretiyoruz''
Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdullah Atalar da 1980
yılından beri savunma sanayinin pek çok projesinde görev aldığını
anlattı. Türkiye'de ilk mikroişlemci dersini verdiğini, bu alandaki
ilk projeyi de ASELSAN mühendisleriyle birlikte geliştirdiklerini
ifade eden Atalar, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Yüksek frekansta çalışan aktif devreler, savunma
sanayinin olmazsa olmaz parçaları ve herkes çok iyi biliyor ki
Türkiye'nin bazı teknolojilerini elde etmesini bu malzemeleri
satmayarak, limitleyerek kontrol altında tutmak isteyebiliyorlar.
Bu nedenle bu teknolojileri bizim yapıyor olmamız gurur verici.
Bunun üretime dönüşüp bir gün ordumuz tarafından kullanılacağını
umuyoruz. Bunu çok yakında göreceğiz.
Üniversitemizde Türk endüstrisinin daha ileri gitmesi ve
savunma sanayinin daha ileri gitmesine olanak verecek projeler
yapılması bize çok gurur veriyor. Bunun için de Genelkurmay'ın bize
güvenerek desteklemesi de bizim için çok gurur
verici.''
En çok makale yazan doktora öğrencileri
çalıştı
NANOAYGIT Proje Direktörü ve NANOTAM Başkanı Prof. Dr. Ekmel Özbay
da projede master ve doktora yapan en iyi Türk araştırmacıların
çalıştığını ifade etti. Özbay, Nanoaygıt projesinde görev alan
araştırmacıların aynı zamanda doktora tezlerini de yaptıklarını ve
NANOTAM'da yazılan bilimsel makalelere her yıl 900'e yakın atıf
aldıklarını dile getirdi.
Özbay, projeyle ortaya çıkan kazanımlarla Türkiye'de nanoteknoloji
konusunda savunma sanayisinin pek çok ihtiyacına yönelik önemli bir
altyapı ve bilgi birikiminin kazanıldığını ifade etti.
Özbay, yakın zamana kadar nanoteknolojinin temel Ar-Ge olarak ele
alındığını ve uygulamaya girmesinin uzun yıllar süreceği
varsayıldığı için sadece hayal olarak görüldüğünü belirterek,
projenin tamamlanmasıyla nanoteknolojin ''TSK için artık gerçek
oldu'' noktasına geldiğini vurguladı.
4 ayrı konuda çalışma yapıldı
Nanoaygıt Projesi'nde geliştirilen teknolojilerle ilgili sunum
yapan Özbay'ın verdiği bilgiye göre, NANOAYGIT Projesi kapsamında 4
ayrı konuda çalışmalar yapıldı.
İlk olarak biyolojik savaş ajanlarına duyarlı nanobiyosensörler ve
kimyasal savaş gazlarına duyarlı nanosensörler geliştirildi. Nano
boyutları sayesinde morötesi dalga boylarında çalışan ve dünyada
ilk kez yapılan bu nanosensörlerin yüksek hassasiyete sahip
oldukları gösterildi. Farklı biyolojik ajanlara duyarlı
nanosensörlerin aynı tabanda üretilmesi ile algılama süresinde 20
kat ve üzerinde iyileştirilme sağlandı.
Proje kapsamında yürütülen ikinci çalışmayla morötesi nano ışık
kaynaklar ve nanofotodetektörler tasarlandı ve üretildi. Morötesi
dalga boylarında dünyada ilk kez gerçekleştirilen bu çalışmalar
TSK'nın günümüzde kullanılan elektrooptik sistemlerine, boyut,
ağırlık ve güç tüketimi açısından önemli bir avantaj getiriyor.
Nanofotonik olarak da isimlendirilen bu yeni teknolojiler özellikle
füze ikaz ve gece görüş sistemlerinde çok daha hassas ve uzaktan
görüntüleme elde edilmesinde kullanılacak.
NANOYGIT Projesinin bir diğer çalışmada ise yüksek güçlü radyo
frekans (RF) sistemlerinde kullanılacak galyum nitrit (GaN) temelli
nanotransistörler geliştirildi. Dünyada hızlı bir gelişme
aşamasında olan milli olarak geliştirilen GaN teknolojisinin hem
sivil hem askeri birçok alanda kullanılması hedeflenmekted. Radar,
Uydu Aktarıcı, Karıştırıcı, Yeni nesil cep telefonu sistemlerinde
uygulama alanı bulması beklenen GaN nanotransistör teknolojisi
sayesinde Türkiye'nin iletişim alanındaki kritik RF entegre devre
ihtiyacı karşılanmış olacaktır.
Projede son olarak karbon temelli nanotransistörler geliştirildi.
2010 yılında Nobel ödülü verilen grafen isimli bu yeni nanomalzeme
ile çok yüksek frekanslarda çalışan nanotransistörler ve entegre
devreler Türkiye'de ilk kez üretildi.
Bilgisayarlarda kullanılan silikon temelli transistörlerin yerini
alması beklenen grafen temelli nanotransistörlerin hem bilişim hem
de iletişim alanında bir çok sivil ve askeri alanda kullanılması
hedeflenmektedir.
Tören, proje anısına hazırlanan plaketlerin takdimi ve toplu
fotoğraf çekimi ile sona erdi.