ROKETSAN ve ASELSAN yerli askeri araçlarını üretmeye devam ediyor. Son olarak ROKETSAN tarafından üretilen Kaplan füzesi (TRG-300) ve silah sistemini ilk kez 13. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF'17) tanıtacak. ROKETSAN, Türk Silahlı Kuvvetleri ve yabancı müşterileri tarafından kullanılan topçu roketlerini, yenilikçi yaklaşımlarla geliştirmeye devam ediyor. Firma, son olarak 122 ve 300 milimetrelik roketlerini güdümlü hale getirdi. Bu çalışmaların ürünlerinden Kaplan füzesi (TRG-300) ve silah sistemi, 9-12 Mayıs'ta düzenlenecek 13. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda ilk kez sergilenecek. Kaplan füzesi, yüksek isabet ve tahrip gücü sayesinde 30 kilometreden 120 kilometreye kadar yüksek öncelikli hedefler üzerinde yoğun ve etkili ateş imkanı veriyor. Füze, bu üstün özellikleri sayesinde zamanında, doğru ve etkili ateş gücü yaratarak manevra birliklerine güçlü ateş desteği sağlıyor. Uydu destekli ataletsel güdüm sistemi sayesinde hedefleri hassas olarak vurabilen Kaplan, yalıtımlı pod içerisine yerleştirilerek "pod içi füze" konfigürasyonu olarak depolanıyor, taşınıyor ve fırlatılabiliyor. Kaplan füzesi, ROKETSAN üretimi K+ Silah Sistemi, T-122/300 ÇNRA Sistemi, Çok Kundaklı Roketatar Sistemi (ÇKRA-122/300) ile entegrasyon için uygun arayüze sahip diğer platformlarla kullanılabiliyor. Sistem, yüksek teknoloji ürünü seyrüsefer ve otomatik tevcih sistemleri sayesinde at ve kaç taktiğini başarıyla uyguluyor. Söz konusu sistem, sahip olduğu tam otomatik seyrüsefer ve tevcih sistemleri sayesinde kısım komutanı, doldurucu ve sürücü olmak üzere 3 kişilik mürettebatla atış görevi icra edebiliyor. 11 ÜLKEYE GÖNDERDİ, YENİLERİNİ YAPTI! ASELSAN, yurt içinde ve dışında talep gören Uzaktan Komutalı Silah Sistemi (UKSS) ailesine, yeni ihtiyaçları da dikkate alarak 2 yeni ürün ekledi. Silah sistemleri alanında 20 yılı aşkın bir deneyime sahip ASELSAN, bugüne kadar 11 ülkeye ihraç edilen UKSS ailesinin yeni ürünlerini, 9-12 Mayıs'ta düzenlenecek 13. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda sergileyecek. ASELSAN taktik kara araçlarında ve sabit tesislerde temel olarak hava ve kara hedeflerine, özellikle asimetrik tehditlere karşı yakın alan koruması amacıyla geliştirilen, ana silah olarak 12,7 milimetre uçaksavar, 7,62 milimetre makinalı tüfek, 40 milimetre bomba atar gibi silahlar takılabilen sistemi kablosuz olarak üretti. Uzaktan komutalı olması nedeniyle araç içinden yönlendirilebilen ve ateş edebilen SARP sistemi, kablosuz haberleşme yeteneği sayesinde artık uzak mesafelerden de kontrol edilebiliyor. Bu sayede kullanıcılar, tehlikeli bölgelerden uzak ve güvenli bir yerde sistemi kullanabilme imkanına sahip oluyor. ASELSAN'ın Birleşik Arap Emirlikleri'nde yerleşik ortak girişim firması olan IGG ASELSAN Integrated Systems firmasıyla birlikte yürütülen faaliyetler sonunda, ASELSAN UKSS'lerinin kablosuz yönetilmesine imkan veren Arayüz Uyumlama Birimi geliştirildi. Bu birim sayesinde ASELSAN UKSS ailesinin üyeleri gerektiği zaman uzaktan komuta edilebilme yeteneğine sahip olacak. Uyumlayıcı birimin SARP sistemine entegre edilmesiyle çeşitli üst düzey son kullanıcılara atışlı gösterimler düzenlendi. Sistem, güvenli, kriptolu, karıştırılamaz haberleşme yeteneği, uzaktan hedef takip performansı, yüksek vuruş yüzdesi ve kolay kullanımı gibi üstün özellikleri ile ön plana çıkıyor. UKSS ailesinin bir diğer yeni üyesi SARP-DUAL'e ise ana silahların yanı sıra yardımcı silah olarak 7,62 milimetre makineli tüfek takılabiliyor. Opsiyonel olarak STANAG 4569 Seviye 2 zırh koruması konfigürasyonu da bulunan SARP-DUAL yüksek miktarda mühimmat depolama özelliği de taşıyor. SARP-DUAL'in üretiminde yüksek yerlilik oranı ön plana çıkıyor. ASELSAN BAŞARIYA "KULAÇ" ATACAK! ASELSAN'ın denizaltılar ve su üstü platformlarında kullanılmak üzere geliştirdiği KULAÇ İskandil Sistemini tercih eden Endonezya, ASELSAN'ın denizaltı ve su altı akustik sistemlerine yönelik yeni taleplerde bulundu. KULAÇ İskandil Sistemi ASELSAN tarafından denizaltılar ve su üstü platformlarında kullanılmak üzere geliştirildi. Seyir yardımcı sistemi olarak kullanılan KULAÇ, yaydığı akustik sinyalin dipten/su yüzeyinden yansımasının dinlenmesi ve gönderme/alma zamanı arasındaki farkın ölçülmesiyle derinlik tespitini gerçekleştiriyor. ASELSAN tarafından milli olarak geliştirilen ve Türk denizaltılarında da kullanılan KULAÇ İskandil Sistemi ile Türkiye'nin su altı akustik sistemlere yönelik ilk ihracatına imza atıldı. KULAÇ İskandil Sistemi, bir süre önce Endonezya denizaltısına entegre edildi. KRI Nanggala 402 denizaltısında gerçekleştirilen entegrasyon ve kabul faaliyetleri çok kısa süre içinde başarıyla tamamlanarak müşteri memnuniyeti üst düzeyde sağlandı. Sistemin denizde başarılı bir şekilde göreve başlamasının ardından Endonezya, ASELSAN ürünü denizaltı ve su altı akustik sistemlerine yönelik yeni taleplerde bulundu. ASELSAN'ın denizaltı savunmasına yönelik geliştirdiği hafif torpido ilk kez görücüye çıkıyor. Son dönemde denizaltı savunma harbi konusunda çeşitli ürünler geliştiren, Torpido Karıştırma Aldatma Sistemi (HIZIR), Torpido Karşı Tedbir Dekoy Ailesi (ZOKA), yakın geleceğin en önemli teknolojilerinden Torpidoya Karşı Savunma Torpidosu (TORK), öz kaynakları ile geliştirilip üretilen SONOBOY ve ASIST ile yurt dışı pazarları da hedefleyen ASELSAN, bunlara bir yenisini ekledi. Denizaltı savunma harbinde kullanılan hafif torpido, ASELSAN tarafından geliştirilen TORK ile büyük ölçüde benzerlik gösteriyor. Milli olarak geliştirilen, özgün donanım ve yazılıma sahip TORK, gemilere daha güvenli seyir imkanı sağlıyor. TORK, su üstü gemilerine karşı atılacak lan akustik güdümlü, tel güdümlü, güdümsüz ve dümen suyuna güdümlü torpidoları imha etmek amacıyla geliştirilen bir anti-torpido özelliği taşıyor. TORK, platforma yaklaşan torpido tehdidine hassas şekilde yaklaşarak mesafe ve yönü ölçüyor. İmha mesafesine gelindiğinde de patlayarak tehdidi etkisiz hale getiriyor. ROKETSAN'IN YENİ ÜRÜNLERİ YOLDA Roketsan Genel Müdürü Selçuk Yaşar, "Önümüzdeki 7 yılda, şu ana kadar ürettiğimiz veya kalifiye ettiklerimiz kadar ürün çeşidimiz hizmete girecek. Artık boyları 2 metre değil, 6-8 metre olan büyük sistemler, füzeler devreye girecek." dedi. OSTİM Savunma ve Havacılık Kümelenmesi (OSSA) ev sahipliğinde düzenlenen çalıştayda, Roketsan yetkilileri ve küme üyeleri bir araya geldi. Roketsan Genel Müdürü Selçuk Yaşar, burada yaptığı konuşmada, OSTİM'in kendileri için çok önemli olduğunu, bu tür çalışmaları gelecek yıllarda da sürdürmeyi amaçladıklarını söyledi. Hassas üretim yapılan yüksek teknolojik faaliyetlerde kendilerini destekleyecek küçük ortaklara ihtiyaç duyduklarını anlatan Yaşar, bu anlamda OSSA'nın, Türkiye'de "mızrağın ucu", "piramidin tepesi" olduğunu ifade etti. Roketsan'ın son 10 yılda çok yol aldığını dile getiren Yaşar, şöyle devam etti: "Sadece 2016'da 4 ayrı ürünümüz kalifiye oldu. Önümüzdeki 7 yılda, şu ana kadar ürettiğimiz veya kalifiye ettiklerimiz kadar ürün çeşidimiz hizmete girecek. Daha büyük sistemler... Artık boyları 2 metre değil, 6-8 metre olan büyük sistemler, füzeler devreye girecek. Bunları sanayicilerimizle üreteceğiz. 20 yıldır mekanik atölye kurmadık, bundan sonra da 3. şirket olarak ilk 100'e girmek istiyoruz. Son 3 yılın cirosu dikkate alındığında yarısını ihracattan elde ettik. 3-5 yılda 2'ye katlayacağız. Firmalarımızın daha büyük işlere soyunmaları istiyoruz. Bir parçayla kalmasın bir alt sistemi üretsinler, Ar-Ge'ye yönelsinler. Birlikte çok daha güzel işler yapacağız. Henüz açıklanmadı, belki 2016 cirosuyla geçen yıl girmişizdir ama 2017'de diğer 2 büyük vakıf şirketimizden sonra 3. şirket olarak dünyadaki ilk 100 savunma sanayisi firması arasına girmeyi hedefliyoruz, bekliyoruz. Yeni ürünler çıktıkça, kalifiye oldukça bunlar önümüzdeki 10, 20, 30 yıl boyunca üretilecek." KOCA YUSUF YOLA ÇIKIYOR! Hava Kuvvetleri, sipariş ettiği "Koca Yusuf" lakaplı A400M nakliye uçaklarından dördüncüsüne kavuşuyor. Airbus tesislerinde yer testleri tamamlanan uçağın uçuş testlerine başlandı. Hava Kuvvetleri için toplam 10 adet A400M uçağı üretilecek. Hava Kuvvetleri için toplam 10 adet A400M uçağı üretilecek. Bu yıl içinde beşinci uçağın teslimatının da yapılması planlanıyor. A400M stratejik ulaştırma uçağı, ağır ve hacimli malzeme taşıma kapasitesine, yüksek sürat ve uzun menzile, gelişmiş elektronik sistemlere ve "data link" olarak adlandırılan veri bağlantısına sahip bulunuyor. Tanker uçağa dönüştürülerek havada yakıt ikmali yapabiliyor. Havadan personel atlatma ve malzeme atma gibi taktik görevler ile uzun menzilli birlik intikalleri, yolcu ve malzeme taşıma gibi lojistik görevlerde kullanılıyor. ASELSAN, TÜRKİYE'NİN İLK TİCARİ ÇİPLERİNİ ÜRETECEK Bilkent Üniversitesi ve ASELSAN'ın ortaklığında kurulan ve savunma, uzay, haberleşme, enerji sektörlerinin ihtiyaç duyduğu yüksek teknoloji ürünlerinin üretileceği çip fabrikası geçen yıl faaliyete geçti. Yaklaşık 30 milyon dolarlık yatırımla kurulan ASELSAN Bilkent Mikro Nano Teknolojileri Sanayi ve Ticaret AŞ'de (AB Mikro Nano), özellikle III-V yarı-iletken ve benzeri teknolojik malzemeleri içeren mikro ve nano boyutlu aygıtların üretiminin gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Fabrika, faaliyete geçmesinin ardından ilk sözleşmesini de imzaladı. Buna göre, ASELSAN için galyum nitrat (GaN) transistörlerin/entegre devrelerin üretimi gerçekleştirilecek. Üniversite-sanayi iş birliği açısından örnek bir proje olan çip fabrikası ile üniversitede geliştirilen teknolojinin ticarileşmesi sağlanıyor. ABD'de sayıları on binleri bulan bu tür yüksek teknoloji şirketleri, Türkiye'nin kalkınması açısından da büyük önem taşıyor. Türkiye'nin satın aldığı, bazen istese bile temin edemediği çiplerin çok daha gelişmişleri bu tesiste üretilebilecek. Fabrikada üretilecek nanoteknoloji temelli ürünler ihraç da edilebilecek. Türkiye, bu tesiste üretilecek galyum nitrat temelli çipler sayesinde savunma radarı, elektronik harp, güç elektroniği, uzay teknolojileri, elektrik iletim altyapısı, elektrikli araba, havacılık, yüksek hızlı tren ve 5G cep telefonu sistemleri eşi stratejik teknolojiler üretebilen dünyanın sayılı ülkeleri arasına girecek. Galyum nitrat üstün özellikleriyle bu alanda kullanılan diğer ürünlerden ayrılıyor. Galyum nitrat pazarının gelecek 10 yılda hızla büyümesi ve bu alandaki faaliyetlerin önemli ekonomik getirileri beraberinde getirmesi bekleniyor.