ABD Başkanlık Seçimleri'ni Cumhuriyetçi aday Donald Trump kazanırsa ne olur? TradingFloor tarafından her yıl hazırlanan Sıradışı Tahminler yayında Trump'ın ABD başkanı olduğu düzende yaşanacak 6 felaket senaryosu yer aldı. Sayılı günlerin kaldığı ABD Başkanlık Seçimi öncesinde Saxo Bank’ın araştırma sitesi Tradingfloor.com editörlerinden Martin O’rourke’ın kaleme aldığı “Trump kazanırsa gerçekleşebilecek 10 senaryo” başlıklı makale, petrolden merkez bankalarına, Yellen’ın akıbetinden Birleşmiş Milletler’e kadar çok şaşırtıcı tahminleri içeriyor. 1. YELLEN'İN GÜNLERİ SAYILI ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Janet Yellen, Trump ile Clinton arasında çapraz ateşte kaldı ve Trump, Fed’in politik bir araç olarak kullanıldığı inancını açıkça dile getirdi. Yellen'ın az çok sönük performansları, 2018’de görev süresi gözden geçirilirken hem Clinton’ın hem de Trump’ın kendisine bakışının acımasız olması için tek başına yeterli olabilir. Fakat Trump’ın fırsat bulduğu ilk anda Yellen’ı görevden alacağı kesin. Trump’ın Fed’in rolünü kendisinin üstlenmeye çalışması da büyük olasılık. Fed, Cumhuriyetçi adayın çekirdek tabanını oluşturan seçmenlere sıkıntı veren sorunlar için uygun bir günah keçisi olarak ortaya çıktı. Fed’in global finans krizin yansımalarıyla yeterli derecede başa çıkamaması ve reel ekonominin sorunlarına yönelik pek bir şey yapmayan hisse senetleri patlamasını ateşlemesi, onu politik yelpazenin her yanından, özellikle sağın öfkeyi kışkırtan muhalif kanadından gelen saldırılara karşı savunmasız hale getirdi. 2. PETROL FIRLAMANIN EŞİĞİNDE Trump'ın İslam karşıtı retoriği muhtemelen Orta Doğu’da barışın önündeki en büyük engel. Trump’ın zaferi IŞİD ve El Kaide’ye organizasyonlarını canlandırmaları ve dikkatlerini bir numaralı düşman olarak ABD’ye yöneltmeleri için ihtiyaçları olan teşviki sağlayabilir. Eğer Trump, ABD’ye Müslümanların girişini tamamen yasaklarsa, tek bir öldürücü darbeyle Amerika karşıtı güçlerin saflarını doldurmalarına yardım etmiş olur ve Washington’u çıkılması zor bir çatışma yoluna sokar. Orta Doğu’da petrol fiyatlarının jeopolitik gerilimlere olan duyarlılığı, petrol fiyatlarında şimdiki $50/varil civarındaki seviyesinden çok daha yüksekleri test edecek ani artışlara yol açabilir. IŞİD Kerkük petrol sahalarını ve tesislerini hedef aldığında ne yaptığını çok iyi biliyor. Petrol arzındaki sert bir düşüş veya sert düşüş tehdidinin, petrol fiyatları üzerinde Rusya ve OPEC arasındaki herhangi bir petrol üretim anlaşmasından çok daha fazla etkisi olacaktır. Eğer bunu diğer emtiaları da kapsayacak şekilde genişletirsek, o zaman altın da bir Trump zaferinden kuyruk rüzgârı alacaktır. Şu anda $660 civarında satılan dijital para Bitcoin’e doğru bir uçuş bile olabilir. 2013 Aralık ayında altın fiyatına kısa süre rakip olduğundaki tepe noktalarından biraz uzak olabilir, fakat yatırımcılar paralarını her yere yatırmak isteyebilirler ve Bitcoin bundan yararlanabilir. 3. MEKSİKA PESOSU DÜŞME YOLUNDA Yaklaşık 1,5 yıldır devam eden başkanlık yarışına hassasiyeti en yüksek para biriminin Meksika Pesosu (MXN) olduğu kanıtlanmış durumda. Eylülün ikinci haftasında Demokrat Parti Adayı Hillary Clinton’un akciğer iltihabından mustarip olduğu ortaya çıktığında Dolar/MXN endeksi, tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. Clinton’un daha sonra iyileşmesi ve bire bir münazaralarda Trump’ın yüz kızartıcı ayıpları önlemekteki kabiliyetsizliğine bağlı performansı, pariteyi daha yönetilebilir 18,50 seviyesine geri döndürdü. Fakat parite hâlâ 2015 yazında Trump’ın adaylığını ilan etmesinden önceki 15,50 civarındaki seviyenin epey üzerinde. Trump'ın yasadışı göçmenlerin sınırı geçmesini önlemek için bir duvar inşa etme vaadi, Meksikalı çimento mikseri Cemex SAB gibilerinin yararına ve Granite İnşaat, Tetra Tech, Caterpillar ve Fluor gibi diğer birçoklarının ağzının sulanmasına neden olabilir. Ama eğer 9 Kasım’da Trump’ın zaferi kesinleşirse pesoda doğrudan ve keskin korelasyonlu bir düşme olacaktır. 4. BM DAĞILIR MI? Trump başkanlığında, 70 yıldır amansız düşmanlıklar arasına bir çizgi çekmeyi başaramayan Birleşmiş Milletler için ölüm çanları çalabilir. Rusya’nın Birleşmiş Milletleri bariz şekilde hor görmesi ve Çin’in Güney Çin Denizindeki konumunu rakipsiz tek söz sahibi olarak sağlama alma çabaları karşısında, Birleşmiş Milletler, zaten Güvenlik Konseyi ile ortak bir zemin oluşturmaya çabalıyor. Beyaz Saray’da uzlaşma sanatı ve müzakereyi aynı şekilde umursamayan Trump gibi bir başkanın, sövüp saydığı statükonun temel taşı Birleşmiş Milletler’in yapısı için pek zamanı olmayacaktır. Bu iddianın gerçekleşme olasılığı düşük de olsa iki dünya savaşı arasındaki dönemde talihsiz Milletler Cemiyeti’nin çöküşü konuya bir örnek oluşturuyor. Korumacılık hüküm sürdüğünde, uluslar-üstü kuruluşlar aşırı baskı altına girerler. BM, Trump başkanlığında muhtemelen topallayarak yürümeye devam edecek. Fakat etkileme gücü muhtemelen ağır yara alacak. 5. ABD’DE İKİ KUTUPLU POLİTİKAYA SON ABD’de, sunulan alternatiflere karşı temel memnuniyetsizliğe seslenen her iki aday için de giderek büyüyen bir ‘Hayır’ seçmen kitlesi var. Gelenekçiler, kökeni Çay Partisi hareketine dayanan ve son olarak Trump ile kendini gösteren bir değişime karşı mücadele verirken, Cumhuriyetçi parti bölünmeye karşı özellikle savunmasız görünüyor. İronik olarak, olasılıklara karşın bir Trump zaferi bunu şimdilik çözebilir, fakat John McCain ve Paul Ryan gibi parti kodamanlarının Trump’ı zar zor gizlenebilen bir şekilde hor görmeleri, yakın zamanda bir ayrılığın kıvılcımı olabilir. Seçimi kim kazanırsa kazansın, mevcut düzenin kırılma noktasında olduğuna ve bunun son noktada ABD’de iki geleneksel rakibin ötesinde özgün bir seçenek ortaya çıkaracak yeni tip bir siyasetin ateşleyicisi olabileceğine dair bir algı var. 6. RUSYA İLE GELİŞEN İLİŞKİLER Trump’ın Vladimir Putin’e olan hayranlığını ve Suriye için Ruslarla birlikte çalışma umudunu defalarca dile getiren beyanlarının, Rusya ile ilişkileri geliştirdiği belli. Fakat Trump’ın Moskova’dan Clinton e-posta destanına ilişkin daha fazla hacklenmiş mesajı deşifre etme ricası ve Putin hakkındaki kardeş romantizmini içeren ifadeleri, uzlaşmanın Trump’ın en acil hedefi olduğunu gösteriyor. Bunun global siyaset için ne anlama geldiği tahmin edilemez. Eğer Trump yaptırımlara bir son vermeyi isterse, bu tavır Dolar/Ruble paritesinin 60 altında güçlendirilmesine de yol açabilir. Trump’ın öngörülemezliği, düşünmeden verdiği tepkiler, kafadan retoriği ve eylemleri ile olası başkanlık döneminde bunun sert biçimde tersine dönmesini de bekleyin.