Trump: Kürtleri hiç sevmiyorum. Türklerden de korkup kaçtılar

Geçtiğimiz yılın Ekim ayında Trump tarafından görevine son verilen John Bolton eteğindeki taşları döktü. Görev yaptığı dönemde ABD'nin dış politikasındaki en belirleyici isimlerinden biri olan Trump’ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Trump ile yaşadıklarını ‘The Room Where It Happened’ (Olayın olduğu yer) adlı kitabıyla sızdırdı. Kitap vesilesiyle Trump’ın bölge hakkındaki fikirleri de sansürsüz olarak ortaya çıktı. ABD'de kitap, devlet sırlarını sızdırdığı gerekçesiyle vatana ihanet olarak görülürken Türkiye’yi ilgilendiren birçok konu da kitap aracılığıyla ilk defa bütün çıplaklığıyla ortaya serildi.

Trump’ın, ABD’nin Suriye’de DEAŞ ile yaptığı mücadele hakkında ‘Ortadoğu’daki bu korkunç savaşlardan paçayı kurtarmak istiyorum. DEAŞ’ı düşmanımız olan ülkelerin çıkarları için öldürüyoruz. ‘ dediği ardından da ‘Kürtleri sevmiyorum, Türklerden de kaçtılar, Iraklılardan da. Kaçmadıkları tek zaman etraflarına f-18’lerle güvenlik ağı ördüğümüz an oldu’ diye eklediği ortaya çıktı.

Pkk ile kürtleri bir tutmaya kalktı
Bölgedeki yaşayan bütün Kürtleri PKK ile bir tutan ABD'nin bu politikaları da bölge hakkında ne kadar az bilgiye sahip olduklarını gösteriyor.

Türkiye'de gerçekleşen son terör saldırılarında dahi en çok Kürt vatandaşlarımız hayatını kaybederken ABD'nin bölgede iflas eden politikalarının da bölgeyi tanımamalarından kaynaklandığı belli oldu.

PKK diğer adıyla YPG'nin hem Suriye'de hem Irak'ta hem de Türkiye'de en çok zarar verdiği halk da Kürtler oldu.

The Room Where It Happened adlı kitabın 40. sayfasında Trump'ın sözlerinin geçtiği bölüm.

"Türkiye'nin çekinceleri o kadar da önemli değil"
Kitabın 176. sayfasında Bolton, ABD’nin bağımsız Kürdistan’ı desteklediğini belirtiyor. Bolton, Erdoğan’ın DEAŞ’ın parçalanmasını istediğini ama ABD’nin de PKK ile ittifak yapmasından rahatsız olduğunu belirtip konuyu şu şekilde sonlandırıyor:

‘ABD, Kürtlerin kendi kendini yöneteceği büyük bir özerkliği destekliyor hatta Irak’tan bağımsızlığını kazanacak bir Kürt devletini de. Bu konu bölge ülkelerle (Türkiye) sınır anlaşmazlıklarına sebep olabilir. Bu karmakarışık bir süreç ama net olan bir şey var: ABD’nin Kürtlerle olan güçlü bağlılık ilişkisinin bölge ülkelerinin kaygılarından önemli olduğu.'

Kuzey Irak’ta referandum olduğu zaman o dönemki ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson bu referandumun meşruiyeti olmadığı belirtip tanımadıklarını ilan etmişti. Kapalı kapılar ardında ise bunun tipik iki yüzlü politikalarının bir parçası olduğu, Türkiye'nin kaygıları konusunda da hassas olmadıkları ortaya çıktı.

Büyükelçi, Türkiye'yi güvenilir buluyor diye rahatsız olmuşlar
Trump tarafından ABD Dış işleri Bakanı olarak atanan Mike Pompeo’nun, ABD’nin eski Türkiye büyükelçisi Jim Jeffrey’in Türkiye’yi güvenilir bulmasından rahatsız olduğu da kitaptan sızanlar arasında. Bolton’un yazdığına göre Pompeo kendisine şunları söyledi:

‘Jeffrey, hala Türkiye’yi Nato’nun güvenilir bir ortağı olarak görüyor’ diyerek eski büyükelçiden rahatsızlığını bildiriyordu. Pompeo göreve gelmeden önce de Türkiye hakkında agresif söylemleri ile biliniyordu.

Barış Pınarı'nı engellemek için her şeyi yapmışlar
Kitapta; Pompeo ve Bolton’un, Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatı’nı engellemek için ellerinden geleni yaptığını ama Trump’ın bölgeden bir an önce çekilmek istemesi ve Türkiye’nin kararlı tutumundan dolayı bu kişileri çok da ciddiye almadığını anlatılıyor.

Trump kitaptan rahatsız
Trump bugün attığı tweetle doğrudan kitabın yazarı Bolton'u hedef aldı. Trump attığı tweette; hem Bolton'un yalancı olduğunu iddia ediyor hem de 'Gizli bilgiler' diyerek sızıntıları doğruluyor. Sızan bilgilerden rahatsız olduğu görülen Trump, Bolton hakkında şu ifadeleri kullandı:

'Hem aşırı becereksiz hem de yalancı' deyip ardından da 'Hakimin görüşüne göz atın. Gizli bilgiler' diyerek kitapta paylaşılanların doğruluğunu kabul etmiş oldu. 

KAYNAK: YENİ ŞAFAK