TRT'ye niçin böyle yükleniyor
Abone olHıncal Uluç çok ağır şekilde TRT'ye yüklenmeye devam ediyor. Yılların deneyimli spor spikerleri için 'susturun' şunu diyecek kadar ileri giden Uluç neden böyle yapıyor?
Olimpiyatlar, Yunanistan'da başladı, Sabah'ın yazarı Hıncal Uluç
da köşesinde TRT'ye saldırmaya başladı.. Olimpiyatların bir
felsefesi var; ''En hızlı.. En yüksek.. En güçlü..'' Uluç da
Allah'ı var. TRT'nin sunucularına ilk iki felsefeye uygun olarak
sallamaya başladı.. Yani hem hızlı, hem de yüksek biçimde
saldırma.. TRT'ciler gariban.. Bir türlü Uluç'a cevap
veremiyorlar.. Zaten dün aynı gazetede Kazım Kanat da yazmış..
Adamlar Hıncal Uluç'a cevap verecekler ama bu terbiyelerini
bozmamalarından ve sinirlerinin çelik gibi olmasından değil,
''Devlet memuru'' statüsünde olmalarından.. Şimdi düşünebiliyor
musunuz.. Hergün canlı yayın gibi gerçekten zorluk derecesi yüksek
yayına hazırlanmak için sabahın köründe yataktan kalkıyorsunuz
Türkiye'den bir telefon geliyor ve ''Hıncal yine size geçirmiş''
diyorlar.. Gel de bu durumda yayına başla.. İnsanda ne moral kalır,
ne de başka bir şey. Yayın boyunca hep ''Acaba hata yapar mıyım?.
Ters bir şey söyler miyim?'' diye kıvranır durursunuz.. Değil
Hıncal Uluç'un, Cumhurbaşkanı'nın bile bunu yapmaya hakkı yok..
İçinizden ''Bu adamın işi gücü yok mu?. Allah'ın her günü TRT'nin
olimpiyatları izleyen spikerlerine ağzına gelen her şekilde
hakaretler yağdırıyor'' diyor olabilirsiniz.. Bunun nedenlerini
biraz sonra açıklayağım.. Hazret, dün köşesinde biraz daha ileriye
gitmiş TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz'e çağrıda bulunarak
''Atletizm yayınlarını anlatan Güven Göktaş'ı sustur'' demiş..
Güven'i cahillikle suçlamasının yanısıra, yayın sırasında yanında
yorumcu sıfatıyla oturan Cüneyt Koryürek ve Nejat Kök'ü fazla
konuşturmadığını da jurnallemiş.. Bana kalırsa Güven, Cüneyt
Koryürek'i haddinden fazla konuşturuyor.. Hem Hıncal'ın kendisi de
çok değil, daha üç gün öncesine kadar ''Cüneyt abi yayın sırasında
hiç bir şey söylemiyor, hatta hafızası o kadar zayıf ki, bir çoğu
şeyi ya hatırlamıyor, ya da yalan yanlış anlatıyor'' diye.. Uluç'un
amacı üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek.. Kendisi de iyi biliyor ki
Cüneyt Koryürek miyadını doldurmuş, yazlığında oturup, son
günlerini huzurlu bir ortamda geçirmesi gerekirken son bir gayretle
Atina'nın yolunu tutmuş biri.. Nejat Kök'e gelince; Güven ona her
yarış öncesi ve sonrası söz verecek ama, adam aynı zamanda
Uluslararası Atletizm Federasyonu görevlisi olduğu için sık sık
yayını bırakıp, aşağıya gidiyor.. Ara ki bulasın.. Gelelim Güven'in
cahilliğine; Be Hıncal. Cahil kime derler bilir misin?.. Cahil,
yıllar önce ATV'de Fenerbahçe-Sarıyer maçını anlatırken yanında
yorumcu olarak oturan Can Bartu'ya ''Bu akşam Sarıyer'in kalesini
Müller sakat olduğu için Metin Mert koruyor'' diyen ve şu an NTV'de
90 dakika programında seninle birlikte yorum yapan kadim dostun
Kenan Onuk.. Müller kim?, Metin Mert kim? diyenleriniz olabilir..
Alman vatandaşı Müller, Sarıyer'de oynarken Türk vatandaşı olmuştu
ve ismini Metin Mert olarak değiştirmişti.. Tabii Kenan Onuk'un tek
''Bombası'' bu değil.. Daha geçen haftaki programda Trabzon'un
Şampiyonlar Ligi'ndeki rakibi Dinamo Kiev'den söz ederken sık sık
''Olimpik Lyon'' dedi. İşin acı tarafı bunu ne Hıncal Uluç, ne de
Haşmet Babaoğlu farkedemedi.. Kimse de ertesi gün kalkıp ''NTV'nin
patronu Ferit Şahenk. Sustur şu Kenan Onuk'u. Adam cahilin teki''
demedi, eleştiri yazısı yazmadı.. Hıncal Uluç sık sık Eurosport
Türk'ün olimpiyat yayınlarını göklere çıkarıyor ve TRT Genel
Müdürü'ne ''Yayın böyle olur'' diye göndermeler yapıyor.. Ama
unutmasın ki bundan bir ay önce Fransa Bisiklet Turu'nun yayınları
sırasında yarışı anlatan spikerlere sallayan ve onları
''Cahillikle'' suçlayan da kendisiydi.. Kaldı ki Eurosport'un
olimpiyatı anlatan spikerleri de sık sık fahiş hatalar yapıyorlar
ve izleyenleri güldürüyorlar.. Arjantin Basketbol Milli Takımı'nı
Yunanistan yerine Olimpiyatlar'a dahi katılmayan Romanya ile
karıştırmalarında olduğu gibi.. Canlı yayındır olur.. Hangi ünlü
sunucular, hangi ünlü spikerler ne hatalar yapıyorlar bir
bilseniz.. Tek tek yazsak kitap olur.. Bundan bir kaç ay önce Sky
Türk'te Eurolig'de yer alan Ülker ve Efes'in maçlarını anlatan
spiker Mustafa İyi'ye ''Sesin kısılsın' inşallah'' diye beddua eden
ve acayip derecede tepki çeken Hıncal Uluç, olimpiyatın başından bu
yana da TRT'ye sarmış durumda.. Sabah'taki konumu ''Gazetenin
satışının sürekli düşmesi ve Hürriyet'in bir hayli geride kalması
ile'' tehlikeye giren, gazete içinde etrafındaki bir sürü yalakaya
rağmen yavaş yavaş itibar kaydeden Hıncal Uluç'un TRT'ye bu denli
saldırısının ardında başka şeyler var tabii.. İşte bu yazının
finalinde ortalıkta dolaşan dedikodular: Genel Müdür Yücel Yener
döneminde pazar günleri ''Tele Pazar'' adı altında TRT-1'de program
yapan ve bunun karşılığında ayda tam 18 milyar lirayı cebine
indirip, Ünal Özüak, Ali Kocatepe, Mehmet Demirkol gibi kendi
tarikatına mensup yakın arkadaşlarına yine ''Program danışmanı''
sıfatıyla aylık 10'ar milyar lira ödettiren Hıncal Uluç reyting
listelerinde ilk 100'e dahi giremeyen Tele Pazar'ın yayından
kaldırılması ile sarsılmıştı.. O programı yakından izleyenler
bilir.. 4 saat süren ve geyik muhabbetini aşmayan Tele Pazar'da tam
16 danışman yer alıyordu.. Bu bir dünya rekoruydu ve bu adamların
hepsi aylık 5 ile 18 milyar lira arası danışmanlık ücreti
alıyorlardı.. İnanmayanlar Yücel Yener'i görevden aldıran müfettiş
raporlarına göz atabilirler.. Yücel Yener'in gidip, yerine Şenol
Demiröz'ün gelmesi programı yayından kaldırılan Hıncal Uluç'u
yeniden umutlandırmıştı.. Demiröz'ün göreve başlaması ile birlikte
Uluç'un köşesinde ''Buram buram yağ kokan'' yazılar da yayınlanmaya
başladı.. ''Gericiliği'' yıllar önce Çanakkale Belgeseli'nin
çekimleri sırasında sorgulanan Demiröz, Uluç'a göre bir anda
''İlerici'' bir adam olmuş, TRT'yi içine düştüğü durumdan
kurtaracak tek kişi olarak lanse edilmeye başlanmıştı.. Uluç bir
yandan Şenol Demiröz'ü ''Yağlamayı'' sürdürürken, bir yandan da
''Akıl vermeyi'' ihmal etmiyordu; ''TRT reyting yeri değildir. Sen
iyisi mi gel şu Tele Pazar'ı yeniden başlat..'' Günler günleri,
aylar ayları kovaladı.. Ama Demiröz, Hıncal Uluç'un isteklerine
uyup 16 danışmanlı, ballı maaşlı Tele Pazar'ı bir türlü
başlatmadı.. Günlerdir kendi köşesinde ''TRT'nin 40 adamı benim
paramla Atina'da tatil yapıyor'' diye acımasız eleştirilerde
bulunan ve sırf Tele Pazar yeniden başlamdı diye intikam yazıları
yazan Hıncal Uluç'a benim de bir çift lafım var: ''Siz de benim
paramla, benim ödediğim vergilerle TRT'de Tele Pazar adı altında,
sadece yakın arkadaşlarınıza maaş ödensin diye zırva bir program
yapıyordunuz.. O gün bizim feryadımızı elinizin tersiyle ittiniz..
Çünkü gelen para tatlıydı.. Biz rezil bir programın varlığına bile
tahammül edemezken, siz tarikatınızla TRT'den kaptığınız milyarları
Ortaköy'de yine yakın arkadaşınız Ertekin'in barında yiyordunuz..''
Ne demişler.. Etme, bulma dünyası.. Olimpiyatlar 3 gün sonra
bitiyor.. Benim bildiğim TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz bu
dakikadan sonra ekipte bir değişikliğe gitmez. Hem niye gitsin ki.
Oraya gönderdiği ekip bana göre başarılı.. Sırf Hıncal Uluç'un
egosu tatmin olsun, ya da Tele Pazar programı yeniden yayınlansın
diye Demiröz kılını bile kıpırdatmaz.. Ama Demiröz yandı. Daha düne
kadar Uluç tarafından ''En ilerici TRT Genel Müdürü'' olaral lanse
edilen Şenol Bey Pazartesi gününden itibaren, pardon Hıncal
pazartesi günleri yazmıyordu, o halde Salı'dan itibaren ''Gerici''
ilan edilebilir.. Hem de ''Kara Cahil'' gerici...
Kaynak:superpoligon