TRT'nin personeli fazla
Abone olDevlet Bakanı Beşir Atalay RTÜK kanunu ve TRT üzerine açıklamalarda bulundu. Bakana göre TRT'nin en önemli problemi personel fazlalığı.
Bakan Atalay, Balçiçek Pamir'e anlattı:
RTÜK Kanunu üstünde çalışıyoruz. Örnek pay sahipliği. TV ve
radyolarda mülkiyet sahipliği konusunda boşluk var...
TRT'nin personeli çok kalabalık
Devlet Bakanı Atalay'a göre TRT'nin en önemli sorunu personel gideri. Atalay "Biz istiyoruz ki TRT sorunlarını kendi çözsün, konseptini yenilesin" diyor.
Devlet Bakanı Prof. Dr. Beşir Atalay ile söyleşinin dün yayınlanan bölümünde siyasete atılmadan önce sahibi olduğu araştırma şirketinin yaptığı anketleri konuşmuştuk. Atalay anketlerin ve araştırmaların gücüne inanan bir isim. O yüzden de bakanlığına bağlı olan devlet İstatistik Enstitüsü'ne büyük önem veriyor. Atalay ile sosyal yardımlaşma projesini, yeşil kart uygulamasını, RTÜK Kanunu'nu ve TRT'yi de konuştuk. Söylediklerini ilgiyle okuyacağınızı düşünüyorum.
TV'LERDE PAY SAHİPLİĞİ
* Televizyondaki gelin-kaynana programlarından bahsederken "Her şey yasaklamakla olmaz, biraz vicdan lazım" demiştiniz. Peki ya RTÜK?
-RTÜK bağımsız bir üst kurul. Bütün programlar onun gündeminde zaten. Orada konunun uzmanı olan ve yayınları düzenleyen bir ekip geceli gündüzlü çalışıyor. Bu programları da değerlendirecekler. Bir müdahaleleri olur diye düşünüyorum. Biz de öte yandan RTÜK Kanunu üzerinde çalışıyoruz.
* Anayasa Mahkemesi'ni iptal ettiği maddeler üzerinde mi?
-Evet. Örneğin pay sahipliği. Televizyon ve radyolarda mülkiyet sahipliği konusunda boşluklar var. Bunları tamamlayacağız. Avrupa ülkelerinin mevzuatıyla da uyumlu bir RTÜK kanunu çıkartacağız. Zannediyorum bu yasama yılının ilk yarısında bu çalışmaları tamamlarız.
* Bakanlığınızın sorumlu olduğu bir çok alan var. En önemlilerinden bir tanesi sosyal yardımlaşma konusu.
-Çok önemli bir konu bu. benim de yakından hassasiyet gösterdiğim bir konu. Sayın Başbakan'ın bu konudaki ifadelerini bilirsiniz, "garip gureba" lafı vardır. Yani o kesime yapılması gereken fazlasıyla yapılmalıdır. Dolayısıyla fonun kaynağı bizim hükümetimiz döneminde çok arttırıldı. Bu konuda mümkün olduğunca ülkemizin hiçbir köşesinde çaresiz insan kalmasın diye büyük çaba sarf ediyoruz.
YEŞİL KART SUİSTİMALİ
* Ne yaptınız örneğin?
-Bütün illerde ve ilçelerde sosyal yardımlaşma vakıfları var artık. İllerin valileri ve ilçelerin kaymakamları sorumlu. Çünkü bize göre bölgenin ihtiyacını ancak orada yaşayan daha iyi saptar. Ankara'dan merkezden her problemi görmek mümkün değildir. Bizim farkımız ise aslında "Bu yardımları nasıl kalıcı hale getiririz?" sorusunun cevabını bulabilmek. Anlık çözümler uzun vadeli sorunlar getirir.
* Her şeyi devletten beklemek yanlış ama kişisel olarak eğitim ve sağlık hizmetinin olmazsa olmaz bir ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.
-Kesinlikle haklısınız. İşte bu yüzden annelere küçük miktarlarda ödemeler yapıyoruz sadece çocuklarını okula göndersinler diye. İlköğretime gönderiyorsa erkek çocuk için 18 YTL, kız için 22 YTL ödüyoruz. Ortaokula gönderirlerse erkek çocuk için 28 kız için 39 YTL veriyoruz. Her çocuk başına bu ödemeyi yapıyoruz. Sağlık konusunda da 0-6 yaş gurubunda yardım ediyoruz. Diyoruz ki annelere, bu yaş gurubu çocuklarınız için çok önemli,düzenli sağlık kontrolüne götürürseniz size belli bir ödeme yapacağız. Sağlık Bakanlığı ile protokol yaptık, onlar vakıflara bildiriyor. İl ve ilçelerde artık çocuklar düzenli sağlık taramalarına katılıyor. Ayrıca vatandaşın geliri yoksa ve iş yapacak durumdaysa ona mutlaka "Çalış, çalış ki biz seni destekleyelim" diyoruz. Dediğim gibi hep uzun vadeli projeler bunlar, kalıcı çözümler. Ayrıca bir şeyi daha eklemek istiyorum. Sosyal yardımlaşmadan yardım alabilmek için mutlaka vatandaşın başvurmasını da beklemiyoruz. İlgili arkadaşlar çalışıp kendileri buluyorlar yardıma ihtiyacı olanları. Bu da çok önemli. Çünkü çoğu vatandaşımız "Bana yardım edin" demek istemiyor.
* Peki ya Yeşil Kart uygulaması? Yarısından çoğunu geri almak zorunda kalmışsınız çünkü çeşitli sorunlar çıkmış. Örneğin Mercedes'e binip yeşil kart kullananlar olduğu haberleri çıktı.
-Yeşil kartın hedefi ekonomik durumu iyi olmayan vatandaşlara parasız sağlık hizmeti vermekti. Biliyorsunuz vaatlerimiz arasında "Hiçbir vatandaş sağlık hizmetinden yoksun kalmayacak" diye bir ibare vardı. Aslında bu sosyal dayanışma projesi kapsamında kartı olan da olmayan da tedavi olabiliyor ama... Yeşil kart uygulamasında yanlış olan ilaç tüketiminde ortaya çıktı. İlaç tüketimi maalesef suistimal edildi. Hak etmeyenlerin kartı kullanmasına gelince, bazı uygulamaların bazı zaafları olabilir, normal karşılamak lazım.
ÇÖZÜM SAĞLIK SİGORTASI
* Ya çözüm?
-Oradaki çözüm genel sağlık sigortası. Mecliste şu anda. Bir an önce yasalaşacak ve o zaman ne yeşil kart kalacak ne başka bir şey. Vatandaşlarımız sağlık sigortası kapsamına girecek, herkesin sağlık güvencesi olacak.
* Peki, son bir soru. Kültür ve Turizm Bakanı'nın Devlet Tiyatroları'ndan şikayeti var. Ya siz? Örneğin size bağlı TRT'den yana bir sorun var mı?
-Ben TRT ile yakından ilgili değilim. Oranın yayın müdürü var, yönetim kurulu var. Biliyorsunuz genel müdür vekaleten yürütülüyor. RTÜK süreci başlattı, genel müdür adayları başvuracak ve RTÜK 3 aday seçecek. Sonra hükümetin önüne konacak.
* Sorun yok yani.
-Aslında biliyorsunuz, TRT'nin ciddi bir finansman ve personel fazlalığı problemi var. TRT öyle bir kurum ki, bütçesinin yaklaşık yüzde ellisinden fazlası personel ödemesine gidiyor. İşletme standartlarında bir kurumda bu harcamanın yüzde 25'i aşmaması gerekir. İşletme bu şekilde alarm veriyor.
* Ne yapacaksınız, personeli işten mi çıkaracaksınız?
-Öncelikle yeni bir yönetim oluşacak, biz de onlara her türlü desteği vereceğiz. TRT'de mevzuatın düzgün çalışması gerekiyor. Yani çağdaş kamu yayın kuruluşu konseptini yeniden değerlendirmek lazım. Tabii biz istiyoruz ki TRT bunu kendi yapsın, sorunlarına çözüm üretsin.
Devlet Bakanı Atalay'a göre TRT'nin en önemli sorunu personel gideri. Atalay "Biz istiyoruz ki TRT sorunlarını kendi çözsün, konseptini yenilesin" diyor.
Devlet Bakanı Prof. Dr. Beşir Atalay ile söyleşinin dün yayınlanan bölümünde siyasete atılmadan önce sahibi olduğu araştırma şirketinin yaptığı anketleri konuşmuştuk. Atalay anketlerin ve araştırmaların gücüne inanan bir isim. O yüzden de bakanlığına bağlı olan devlet İstatistik Enstitüsü'ne büyük önem veriyor. Atalay ile sosyal yardımlaşma projesini, yeşil kart uygulamasını, RTÜK Kanunu'nu ve TRT'yi de konuştuk. Söylediklerini ilgiyle okuyacağınızı düşünüyorum.
TV'LERDE PAY SAHİPLİĞİ
* Televizyondaki gelin-kaynana programlarından bahsederken "Her şey yasaklamakla olmaz, biraz vicdan lazım" demiştiniz. Peki ya RTÜK?
-RTÜK bağımsız bir üst kurul. Bütün programlar onun gündeminde zaten. Orada konunun uzmanı olan ve yayınları düzenleyen bir ekip geceli gündüzlü çalışıyor. Bu programları da değerlendirecekler. Bir müdahaleleri olur diye düşünüyorum. Biz de öte yandan RTÜK Kanunu üzerinde çalışıyoruz.
* Anayasa Mahkemesi'ni iptal ettiği maddeler üzerinde mi?
-Evet. Örneğin pay sahipliği. Televizyon ve radyolarda mülkiyet sahipliği konusunda boşluklar var. Bunları tamamlayacağız. Avrupa ülkelerinin mevzuatıyla da uyumlu bir RTÜK kanunu çıkartacağız. Zannediyorum bu yasama yılının ilk yarısında bu çalışmaları tamamlarız.
* Bakanlığınızın sorumlu olduğu bir çok alan var. En önemlilerinden bir tanesi sosyal yardımlaşma konusu.
-Çok önemli bir konu bu. benim de yakından hassasiyet gösterdiğim bir konu. Sayın Başbakan'ın bu konudaki ifadelerini bilirsiniz, "garip gureba" lafı vardır. Yani o kesime yapılması gereken fazlasıyla yapılmalıdır. Dolayısıyla fonun kaynağı bizim hükümetimiz döneminde çok arttırıldı. Bu konuda mümkün olduğunca ülkemizin hiçbir köşesinde çaresiz insan kalmasın diye büyük çaba sarf ediyoruz.
YEŞİL KART SUİSTİMALİ
* Ne yaptınız örneğin?
-Bütün illerde ve ilçelerde sosyal yardımlaşma vakıfları var artık. İllerin valileri ve ilçelerin kaymakamları sorumlu. Çünkü bize göre bölgenin ihtiyacını ancak orada yaşayan daha iyi saptar. Ankara'dan merkezden her problemi görmek mümkün değildir. Bizim farkımız ise aslında "Bu yardımları nasıl kalıcı hale getiririz?" sorusunun cevabını bulabilmek. Anlık çözümler uzun vadeli sorunlar getirir.
* Her şeyi devletten beklemek yanlış ama kişisel olarak eğitim ve sağlık hizmetinin olmazsa olmaz bir ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.
-Kesinlikle haklısınız. İşte bu yüzden annelere küçük miktarlarda ödemeler yapıyoruz sadece çocuklarını okula göndersinler diye. İlköğretime gönderiyorsa erkek çocuk için 18 YTL, kız için 22 YTL ödüyoruz. Ortaokula gönderirlerse erkek çocuk için 28 kız için 39 YTL veriyoruz. Her çocuk başına bu ödemeyi yapıyoruz. Sağlık konusunda da 0-6 yaş gurubunda yardım ediyoruz. Diyoruz ki annelere, bu yaş gurubu çocuklarınız için çok önemli,düzenli sağlık kontrolüne götürürseniz size belli bir ödeme yapacağız. Sağlık Bakanlığı ile protokol yaptık, onlar vakıflara bildiriyor. İl ve ilçelerde artık çocuklar düzenli sağlık taramalarına katılıyor. Ayrıca vatandaşın geliri yoksa ve iş yapacak durumdaysa ona mutlaka "Çalış, çalış ki biz seni destekleyelim" diyoruz. Dediğim gibi hep uzun vadeli projeler bunlar, kalıcı çözümler. Ayrıca bir şeyi daha eklemek istiyorum. Sosyal yardımlaşmadan yardım alabilmek için mutlaka vatandaşın başvurmasını da beklemiyoruz. İlgili arkadaşlar çalışıp kendileri buluyorlar yardıma ihtiyacı olanları. Bu da çok önemli. Çünkü çoğu vatandaşımız "Bana yardım edin" demek istemiyor.
* Peki ya Yeşil Kart uygulaması? Yarısından çoğunu geri almak zorunda kalmışsınız çünkü çeşitli sorunlar çıkmış. Örneğin Mercedes'e binip yeşil kart kullananlar olduğu haberleri çıktı.
-Yeşil kartın hedefi ekonomik durumu iyi olmayan vatandaşlara parasız sağlık hizmeti vermekti. Biliyorsunuz vaatlerimiz arasında "Hiçbir vatandaş sağlık hizmetinden yoksun kalmayacak" diye bir ibare vardı. Aslında bu sosyal dayanışma projesi kapsamında kartı olan da olmayan da tedavi olabiliyor ama... Yeşil kart uygulamasında yanlış olan ilaç tüketiminde ortaya çıktı. İlaç tüketimi maalesef suistimal edildi. Hak etmeyenlerin kartı kullanmasına gelince, bazı uygulamaların bazı zaafları olabilir, normal karşılamak lazım.
ÇÖZÜM SAĞLIK SİGORTASI
* Ya çözüm?
-Oradaki çözüm genel sağlık sigortası. Mecliste şu anda. Bir an önce yasalaşacak ve o zaman ne yeşil kart kalacak ne başka bir şey. Vatandaşlarımız sağlık sigortası kapsamına girecek, herkesin sağlık güvencesi olacak.
* Peki, son bir soru. Kültür ve Turizm Bakanı'nın Devlet Tiyatroları'ndan şikayeti var. Ya siz? Örneğin size bağlı TRT'den yana bir sorun var mı?
-Ben TRT ile yakından ilgili değilim. Oranın yayın müdürü var, yönetim kurulu var. Biliyorsunuz genel müdür vekaleten yürütülüyor. RTÜK süreci başlattı, genel müdür adayları başvuracak ve RTÜK 3 aday seçecek. Sonra hükümetin önüne konacak.
* Sorun yok yani.
-Aslında biliyorsunuz, TRT'nin ciddi bir finansman ve personel fazlalığı problemi var. TRT öyle bir kurum ki, bütçesinin yaklaşık yüzde ellisinden fazlası personel ödemesine gidiyor. İşletme standartlarında bir kurumda bu harcamanın yüzde 25'i aşmaması gerekir. İşletme bu şekilde alarm veriyor.
* Ne yapacaksınız, personeli işten mi çıkaracaksınız?
-Öncelikle yeni bir yönetim oluşacak, biz de onlara her türlü desteği vereceğiz. TRT'de mevzuatın düzgün çalışması gerekiyor. Yani çağdaş kamu yayın kuruluşu konseptini yeniden değerlendirmek lazım. Tabii biz istiyoruz ki TRT bunu kendi yapsın, sorunlarına çözüm üretsin.