TRT'de Euro 2004 fiyaskosu

Hürriyet Gazetesi yazarı Hıncal Uluç "başlıklı yazısında TRT'nin Euro 2004 yayınlarını eleştirdi.

Maç sunan spikerleri ağır bir dille eleştiren Uluç, TRT mi, bu yıl olimpiyatları yayınlayacak? diye soruyor.

İşte Hıncal Uluç'un yazısı:

TRT'nin naklen yayın fiyaskosu..

Utandım.. Sonra da irkildim.. Bu TRT mi, bu yıl olimpiyatları yayınlayacak?.. Bu TRT mi, Türkiye liglerinin naklen yayınına talip?..

Euro 2004, Portekiz naklen yayınları kelimenin tam anlamı ile bir yayıncılık fiyaskosu.. En kötü radyo spikerliğini devam ettiren sunucular.. Bu işe başladığı günden beri her maç ayni şeyleri, hem de aslında çok yanlış şeyleri söyleyen bir yorumcu..

Her maçı bizim ünlü gurupla izliyoruz.. 10-15 kişi.. Önceleri gülüyorduk.. Spiker ve yorumcuları güldürüyorlardı bizi.. Giderek sinirlenmeye başladık.. Sonunda da kahrolmaya.. Stadın orijinal sesini veren bir kanal olsa, sesi kısacağız..

Adam tanımazlar, puan, averaj hesabı bilmezler.. Yaptıkları açıklamalar ya yanlıştır, ya eksiktir ve de her zaman ayni şablon içinde kelimesi kelimesine ayni şeyler yorum için söylenir..

Bir yayın kötü, bir yayın eksik, bir yayın hatalı olabilir.. Peki bu yayını Ankara'da izleyen, "Önlem alın" diyen bir yetkili, önlem alan bir etkili bulunmaz mı?..

TRT, şampiyona başından beri bu fiyaskoyu sürdürüyor, değişen bir şey yok..

Bu tür büyük organizasyonların naklen yayınını alan kurumlar, aylar öncesinden derslerini çalışmaya başlarlar. Hazırlıklarını yaparlar, kadrolarını kurarlar.. Kurum içi yeterli değilse, o şampiyona için özel hazırlık yapılır.. Dışarıdan takviye alınır..
Bu mu TRT'nin hazırlığı..

Bu ülkede adı üzerinde herkesin ittifak ettiği, dünya çapında bir TV maç yorumcusu var.. Rıdvan Dilmen!.. TRT'nin aklına geldi mi, Rıdvan'a teklif yapmak?.. Alıp onu götürmek..

Şenol Demiröz, sevdiğim, saydığım ve güvendiğim bir yönetici.. Beni ilk defa fena halde yanılttı. Euro 2004 yayınları yüz karası.. Bu yüz karasına hemen önlem alınmalı.. Hiç değilse yarı final ve final maçlarını bu işi en iyi yapan sunucular ve yorumcular anlatsın.. Devlet televizyonu için Portekiz ekibine takviye bir günlük iş..

Salı gecesi resmen çıldırdım ekran başında.. Danimarka- İsveç maçı 2-2 bitmiş.. Bu skor İtalya'yı bitirmiş. Maç biter bitmez ekrana İtalya'nın hocası Trapattoni geliyor.. Söyleyecekleri haber.. TRT Spor Servisinin "Haber"den haberi yok.. Trapattoni konuşurken onu dinleyip anında çevirecek birisi hazırlanmamış..

TRT'nin spikeri bir yığın lüzumsuz lafla yayını kaparken, Trapattoni dünya medyasına birinci haber olacak laflar ediyor.. Bunun farkında olmayan bir yayıncı kuruluş olur mu?.. Bunun farkında olmayanlara, TRT'nin yayınları emanet edilir mi?..

Cumartesi, pazar günleri öğleden sonramı ekran başında geçirdim.. Olimpiyat Stadı'na gitmeyişimin ana sebebi, olimpiyatı yayınlayacak TRT'nin bu sınavı nasıl vereceğini merak etmemdi.

"Rezalet" bu yayını anlatmaya az gelir.. Tam bir fiyasko, tam bir ayıp.. Atletizm nedir bilmeyen bir yayın yönetmeninin garip görüntüleri.. 18 kamera ile yayın yapıyorlarmış.. Carrrtt!!!
Sen neyi nasıl vereceğini bilmezsen 18 bin kamera olsa ne yazar?..
..ve de kara cahil bir sunucunun insanı güldürmekten de öte, delirten aptalca anlatımı, ya da anlatmayışı..
"Bir atletizm yayını nasıl yapılmaz" konulu bir ders malzemesi olur bu üniversitelere..

Ben vakit ayırırım.. Şenol Demiröz de ayırırsa, bu rezaleti, bu ayıbı, bu utancı, bu yayıncılık felaketini dakika dakika izleriz beraber, ona anlatırım..
Benim vergilerimle, benim paramla bu rezilliği yaratmaya devletin hakkı yok..

Yani "Bu işi ille de bir TRT'ci yapacak" diye kural mı var?..

TRT'nin o garip, o futbolu bile beceremeyen ekibinde adam yoksa.. İşte Çetin Çeki.. İşte Kenan Onuk.. İşte Barbaros Talı.. defalarca olimpiyat atletizmi anlatmış sunucular bunlar.. Çağırdınız da gelmediler mi?.. Atletizm uzmanlık işidir, deneyim işidir, palavraya gelmez.. Nejat Kök, atletizm yayını yapacak bir ekibin mutfağında, hatta başında olması gereken, dünya çapında bir atletizm uzmanı.. Ama mikrofon adamı değil.. Hiç olmadı, olamaz.. Nerede Cüneyt Koryürek..

Şenol Demiröz kardeşim..

TRT Spor Servisi çok ama çok kötü ellerde.. Eğer bu serviste radikal değişiklikler yapmazsan, bu servisi A'dan Z'ye yenilemez, çağdaşlaştırmazsan, işin başına çağdaş kafalı bir yönetici getirmezsen sakın ola, başından büyük işlere girme.. Olimpiyat ve lig naklen yayınlarına kalkışma..

Sonun olur!.. (Birtakım pisliklerin dikkatine.. Boşuna hemen kaleme sarılmasınlar.. Şenol Demiröz'ün bugüne dek bana yaptığı program tekliflerini reddettim, bir.. 2000 Avrupa ve 2002 Dünya Şampiyonaları'nda yorumculuk yapmam için bizzat zamanın genel müdürü, yakın dostum Yücel Yener, hatta hatrını koyarak ricada bulundu, kabul etmedim, bu iki.. Canım isteseydi, bugün Portekiz, yarın Atina'da olurdum, bu da üç.. Tamam mı?.. Hadi oturun oturduğunuz yerde..)

Yazı: Hıncal Uluç
Kaynak: