'TRT'de bu yazıyı anlayacak var mı'
Abone olHıncal Uluç bugün köşesinde spor yayınları ile ilgili olarak TRT'ye göndermeler yaptı. Uluç, Eurosport'u överken TRT'yi de ağır dille suçladı. İşte Uluç'un ses getirecek yazısı
Sporun güzelliklerini yaşamak.. Ya da "Teşekkürler Eurosport" olabilirdi, olmalıydı yazımın başlığı.. Geçen hafta sonu tembelliğim üstümdeydi.. İyi ki üstümdeymiş.. Eurosport bana gerçekten sporun güzelliklerini yaşattı, evde kaldığımda..
Eskrim, Tenis ve Snooker çok sevdiğim sporlardır.. Onları izledim bol bol..
İlk ikisini gazeteciliğimin ilk yıllarında muhabir olarak yakından takip etmiştim. O zamanlar gazeteler, Eskrim'i de haber yaparlardı.. Tenisi hem de nasıl.. Hele M. Ali Kışlalı okulunun öğrencileri bizler, Yeni Gün'de tam sayfa verirdik, bu iki sporun önemli turnuvalarını.. Ben tenis ve eskrim kulüplerinin gediklisiydim adeta..
İstanbul Enternasyonal Tenis Turnuvası'nı, ağbim, ben, Ahmet, Ankara'dan özel gider, üç ayrı kalemden, üç ayrı yönü ile yazardık, İstanbul gazetelerine inat..
O zaman spor gazeteciliği vardı, bugünün Fener, Galatasaray, Beşiktaş maskaralığının yerinde..
En son Sydney'de Kenan'la izlemiştim eskrimi doya doya.. Dünya Şampiyonası müthiş oldu.. Hafta sonunda bireysel maçlar bitmiş takım yarışmaları başlamıştı. Nefesim kesildi.. Hele erkekler kılıçta.. İtalya ile Rusya müthiş bir mücadeleye giriştiler.. 9 maçın son hamlesine gelindiğinde 44-44'tü durum.. Bir dokunuş, bir tuş daha yapan Dünya Şampiyonu olacaktı.. Rus dokundu İtalyan'a..
Kızlar benim zamanımda flore yapardı sadece.. Şimdi epe ve en son Kılıç'a da başlamışlar. Finale Amerika ve Rusya kızları çıktılar. Amerika beklediğimden kolay kazandı. Genelde zafer Fransa'nın oldu. 6 takım müsabakasından 3 şampiyonluk çıkardı onlar..
Eskrim dünyanın en zevkli sporlarından biri.. Hele benim milletim gibi şövalye romanlarına, kılıç düellolarına meraklı olanlar için.. İşte Athos, Porthos ve Aramis pistte..
Ve de eskrim nasıl bir televizyon sporu.. Canlı ve çıplak gözle izlemek için insanın fena halde anlaması gerek. Çünkü her şey göz açıp kapayana kadar bitiyor. Oysa televizyon yavaş tekrarlarda size tüm incelikleri gösteriyor.
Ve de niye teşekkür ettim Eurosport'a.. Bunları ekrana getirdikleri için değil. Bu TV'nin işi bu, onun için kurulmuş.. Teşekkürüm Türk ekibine.. Nasıl güzel sundular şampiyonayı.. Nasıl güzel anlattılar, hiç bilmeyenlere dahi yardımcı olarak.. Bir eskrim okulu açtılar nerdeyse ekranda.. Öyle zevk, öyle heyecan, öyle keyif kattılar ki yayına..
Snooker da da öyle.. Bir sunucu, bir yorumcu.. Sanırsınız snooker Türkiye'nin milli sporu.. Oysa, bu bilardonun bizde en az bilinen ve oynanan türüdür. Bir İngiltere seyahatinde gecenin bir vakti otele dönünce TV'de dolaşmaya başlamış ve bu spora rastlamıştım. Hiçbir şey anlamadan yarım saat seyrettim.. Ertesi sabah Londra'da yaşayan Birol Nadir'e koştum.. Bana anlattı uzun uzun.. En uykusuz gezim oldu. Akşama kadar Londra sokakları, sabaha kadar snooker..
Müthiş bir sürpriz yaptı, İskoç Higgins.. Yarı finalde 7 kez dünya şampiyonu Stephen Hendry'yi devirdi. Finalde son dünya Şampiyonu Ronny O'Sullivan'ı hezimete uğrattı, ıstaka göstermeden.. Dedim ya.. Bizim çocuklar, ilk defa izleyene dahi bu işi sevdirecek kadar güzel anlattılar, günler geceler boyu..
Teniste itiraf ederim, ilk defa memleketinde oynayacak Amerikan yaşamlı Rus Sharapova'yı izlemek için geçtim ekran başına..
Ama önce bir Groenefeld izledim. Hem güzellikte, hem oyunda geçti, Rus'u.. İlk seti aldı, ikincide de perişan ederken, sakatlanıp terk etti.. Ama ertesi gün Dinara Safina da ezdi geçti ünlü Rus'u.. Memleketi, yaramadı Sharapova'ya.. Safina'yı da Marie Pierce geçti, yarı finalde.. Pierce, ağlamaklı yüzlü Fransız, finalde de ilk defa izlediğim İtalyan Francesca Schiavone'yi rahat geçip çok özlediği şampiyonluklardan birini kazandı.
Söylemeye gerek yok, Eurosport bu maçları da fevkalade güzel sundu..
Bütün bunları niye anlattım.. Birisi size tavsiye.. Evde boş olduğunuz zaman Eurosport'u deneyin. Çok hoş bir spor sürprizi ile karşılaşabilirsiniz, futboldan bıkmış gözleriniz için..
İkincisi.. Bütün bu sporları aslında TRT yayınlamalı. Halkın parası ile yaşayan TRT, halka her dalda olduğu gibi sporda da alternatif programlar sunmalı. Özel TV'lerle sidik yarışına girme yerine, futbolu onlara bırakıp diğer sporları tanıtmalı, sevdirmeli. Anayasal, yasal görevi bu TRT'nin.. Ama nerde?
TRT Spor Servisi'nde bu yazıyı okuyup anlayacak kadar bu sporları bilen var mı acaba? Sanmam.. Halkın paralarını ATM makinelerinden maaş diye alıp sırt üstü yatarlar hayat boyu.. Köhnemiş, küflenmiş, içi geçmiş bir ekiptir onlar.. Anlattıkları, gösterdikleri futbolu bile bilmezler ya..
Yazıklar olsun!..