Troçki'yi nasıl müslüman yaptılar!
Abone olKızılordu'nun kurucusu, Sovyet Dışişleri Komiseri Troçki, 4 buçuk yıl sürgün olarak yaşadığı Türkiye'de nasıl müslüman oldu?
Bülent TELLAN
GAZETECİLER.COM
Leon Troçki 1917 Ekim
Devriminin önde gelen yöneticilerinden birisiydi. Sovyerler
Birliği'nin kuruluşunda Lenin'den sonraki en önemli isim olan
Troçki, Kızılordu'nun kurucusu ve Dışişleri Komiseriydi.
SOVYETLERİN İKİNCİ
ADAMIYDI
Lenin'in ölümünden sonra parti yönetimini ele geçiren Stalin
tarafından tasfiye edilen Yahudi asıllı Rus devrimci, 1927'de Alma
Ata'ya sürgüne gönderildi. 1929 Şubat'ında ülke dışına
çıkarılmasına karar verildi.
DÖRT BUÇUK YIL TÜRKİYE'DE
KALDI
Sovyetler Birliği Troçki'nin siyasi mülteci olarak kabulünü
Türkiye'den talep etti. Bu talebin Atatürk tarafından da kabul
edilmesi üzerine Türkiye'ye gelen Troçki 12 Şubat 1929 - 17 Temmuz
1933 tarihleri arasında dört buçuk yıl İstanbul'da yaşadı.
Türkiye'deki sürgün yıllarında önce Tokatlıyan Otelinde, ardından
da Büyükada'da 2. Abdülhamit'in katibi İzzettin Paşa'nın köşkünde
ikamet etti. Avrupa ve Amerika'dan gelen gazetecileri, burada kabul
etti. Tüm dünyada kendisini destekleyen siyasi yandaşlarına
İstanbul'da kaleme aldığı makaleler ile seslendi.
Troçki, siyasal faaliyetin yorgunluğunu Marmara'da balığa çıkarak,
Sedef Adası'nda atış talimi yaparak üzerinden attı.
STALİN'İN AJANLARI TARAFINDAN
ÖLDÜRÜLDÜ
Türkiye'den ayrıldıktan sonra ilk olarak Fransa ve
Norveç'e giden Troçki'ye bu ülkeler oturma izni vermedi. Hiçbir
ülkenin kabul etmediği Troçki, sonunda Meksika'ya yerleşti. 20
Ağustos 1940'da bir Stalin ajanı tarafından düzenlenen suikast
sonucunda ölene kadar Meksika'da yaşadı.
TROÇKİ’Yİ NASIL MÜSLÜMAN
YAPTIK?
Troçki’nin dört buçuk yıl süren Türkiye macerası birbirinden
ilginç anılar, ayrıntılar ile dolu. Troçki, Stalin tarafından
sürgüne gönderildiği zaman en büyük korkusu öldürülmekti. Bu
nedenle alameti farikası haline gelen sakalı ve bıyığını bile
kazıyan, görünüşünü değiştirmekten çekinmeyen Troçki, Türkiye’de
gazeteciler ile de ilginç bir macera yaşadı.
ÖMER SAMİ COŞAR
ANLATIYOR
Coşar, Troçki İstanbul’a sürüldüğü zaman henüz 10 yaşındadır. Ancak
bir bilim adamı titizliği ile 1969’da kaleme aldığı Troçki
İstanbul’da isimli kitabı, Troçki’nin sürgün yıllarını
bütün çıplaklığı ile anlatmaktadır. Kitap geçtiğimiz günlerde
İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yeniden
basıldı. Troçki’nin Müslüman olma hikayesi de Coşar’ın akıcı
anlatımı ile bu kitapta yer alıyor.
GAZETECİLER ÖNCE GÖRÜŞME YAPMAKTAN
KORKAR
Troçki Türkiye’ye geldiği sırada henüz Takrir-i Sükun yasası
yürürlüktedir ve Türk basını “zorunlu konuğu” ile ilgili tek satır
haber yazamaz.
Kendisi ile ilk röportaj 34 gün sonra (o zamanlar hükümete
yakınlığı ile bilinen) Milliyet gazetesinin “Yazı Müdürü” Ahmet
Şükrü Esmer tarafından yapılır.
Troçki bu tarihten sonra sadece yabancı gazetecilerin değil, Türk
gazetecilerin de ilgi odağı olur. Beyoğlu’nda kaldığı Tokatlayan
otelinde basın toplantıları düzenler. Atatürk’e ve Ankara
Hükümetine yönelik övgü dolu sözlerini ve Stalin’i yeren
cümlelerini rahatlık ile dile getirir.
“TROÇKİ DÜN MÜSLÜMANLIĞI KABUL
ETTİ”
1 Nisan 1929 günü Vakit gazetesini alan okurla çok
ilginç bir haber okurlar: “Troçki dün Müslümanlığı kabul etti” diye
başlayan haber Yahudi asıllı Marksist devrimcinin kelime-i şahadet
getirip Müslüman olduğunu ileri sürmektedir.
Beyoğlu’ndaki tüm yabancı muhabirler gazetelerini okuyunca
Tokatlıyan’a koşmuşlar fakat Troçki’nin kaldığı odaların
boşaltıldığını görmüşlerdi. Taşındığı yere dair otel müdürüyeti de
bir şey bilmiyordu.
Kısa zaman sonra Troçki’nin Şişli Bomonti’deki İzzet Paşa'nın
konağını kiraladığı ve otelden bu nedenle ayrıldığı ortaya çıktı.
Haber ise muzip bir gazetecinin 1 nisan şakasından başka bir şey
değildi.
ÖMER SAMİ COŞAR
KİMDİR?
Gazeteci ve yazar Ömer Sami Coşar, 1919'da
İstanbul'da doğdu. 1984 yılında Mersin'de denizde yüzerken
geçirdiği sara nöbeti yüzünden boğularak öldü. Saint Joseph'de
okuyan Coşar, Önce Paris'te ardından da Galatasaray Lisesi'nde
okudu. Gazeteciliğe 1941 yılında Anadolu
Ajansı'nda başlayan Coşar, Son Posta,
Cumhuriyet gazetelerinde çalıştı. 1950-1960
yılları arasında Cumhuriyet'te dış politika yazarlığı yaptı. Bir
süre gazetenin yazı işleri müdürlüğünü de yürüttü. İstanbul
Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsünde meslek
ahlakı dersleri veren Coşar, 1960 yılında
Milliyet gazetesine geçti. 1961 yılında Basın
Temsilcisi olarak Kurucu Meclis üyeliğinde bulundu. 1968 yılında
Yeni İstabul gazetesine "Günü gününe
istiklal harbi gazetesi"ni ek olarak hazırladı.
Coşar'ın başlıca yapıtları:Milli mücadele
basını (1962), İhtilalin içyüzü
(Abdi İpekçi ile birlikte, 1965), Troçki
istanbul'da (1969), Topal Osman (1969),
Atatürk Ansiklopedisi (2 c., 1973 -1974).