Tribünde rant çetesi var

Mecidiyeköy'de 3 büyük kulübün amigolarının şirketi var. Yöneticilerden para alıyor, bilet temin edip onları satıyor ve rant elde ediyorlar.Bu yüzden, yönetici, futbolcu, teknik adam üstünde baskı uygulayabiliyorlar. Sporda şiddet yasasında, olay çıkartana ceza veriliyor. Stada girmeme cezası alanlar, maç saatini semt karakolunda geçirecekler. Tasarıda, kulüplerde taraftarlardan sorumlu bir yönetici oluşturulmasını isteyeceğiz. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ile Hürriyet Gazetesi enine boyuna Türk sporunu konuştu. İki saate varan söyleşimizde, hazırda bekleyen tribün terörü, özerklik yasalarından tutun da, futbol takımlarımızın durumlarına, olimpiyat hedefimize kadar her şeyi masaya yatırdık. Şahin, futboldan sonra, çıkarmaya uğraştıkları yasaları anlatmaya başladı. Sporumuzda, statlarımızda nelerin değişeceğine ve yeni ufuklara dikkat çekti. Liglerin başlamasına az bir süre kala, öncelikle ‘Sporda Şiddet Yasası’nı gündeme getiren Şahin, bu konuda şunları söyledi: Yöneticiler de sorumlu ‘‘Sporda şiddet yasasında, olay çıkartan adama ceza veriliyor. Kötü tezahürat, yanıcı, delici, parlayıcı, yakıcı, patlayıcı maddeleri statlara sokanları cezalandıracağız. Belli bir süre stada sokmama, belli bir para cezası, tekrarı halinde bunların artması gibi. Stada girmeme cezası alanlar, ikamet ettikleri semtin karakoluna teslim olup, maç saatini orada geçirecekler. İnşallah bu cezaları uygulama imkanı bulmayız. Yöneticiler de bu işte sorumluluğu paylaşacaklar şüphesiz. Tasarı, seyircileri olduğu kadar, yöneticileri de sorumluluk altına sokuyor. Yöneticilerin statlara her türlü maddeleri soktuğunu biliyoruz. Sektör oluşturmuşlar Farklı kulüplerdeki tribün liderlerinin birleşip, bir sektör oluşturarak şirket kurduklarını da belgeledik. Örneğin Mecidiyeköy'de 3 büyük kulübün amigolarının bir şirketi var. Para karşılığı her takımı gidip destekliyorlar. Hatta öyle zaman oluyor ki, birbirleriyle olan maçlarda bile lehte tezahürat yapabiliyorlar. Bu kişiler, kulüp ve yöneticilerden para alıyor. Bilet alıp, onları satıyor ve rant elde ediyorlar. Bu yüzden, yönetici, futbolcu, teknik adam üstünde baskı uygulayabiliyorlar. Bunlar saptanmış vakalar. Şubat başında yasallaşır Bu yüzden tasarıda, kulüplerde taraftarlardan sorumlu bir yönetici oluşturulmasını isteyeceğiz. Böylece, yönetim kurulları gerekli tedbirleri alabilecek. Kanun çıktığında, valilik, emniyet güçleri tarafından uygulanacak. Spor kulüplerimiz güvenlik görevlisi bulundurma yükümlülüğüyle bu konuda devlete destek verecek. Eğitim konusuna da ağırlık verilecek. Okullara, gelecek yıllar demokrasi dersi koymayı da hedefliyoruz. Ancak, konu diplomayla çözümlenemez. Örneğin İngiltere'de eğitim seviyesi çok yüksek ama, holiganizm engellenemiyor. Sonuçta, önümüzdeki hafta kanun komisyondan, liglerin ilk haftası da genel kuruldan geçer. Şubat başına da yasalaşmış olur.’’ Madalyonun diğer yüzü Şahin, her şeyin polisiye yöntemlerle önlenemeyeceğini belirtirken, madalyonun diğer yüzünü de şöyle özetledi: ‘‘Bunlar, olayın menfi yönleri. Müsbet yönleriyle de spora bakmalıyız. Çağdaş dünyada spor, ülkelerin tanıtımında büyük rol oynuyor. Bu yüzden spora, sporcuya destek şart. Performans sporcusu yetiştirme, dünya ve Avrupa şampiyonalarında başarılı sporcuya destek, bizim görevimiz. Anayasanın 59.maddesi başarılı sporcuyu korumamızı emrediyor. O nedenle biz, bakanlar kuruluna bugün imzaya açtığımız tasarıyla, amatör profesyonel spor dallarına, faaliyetlerine organizasyonlarına destek veren kişileri teşvik için onlara ciddi kolaylıklar getiriyoruz. Tesis yap vergiden düşelim Amatör spora destek verenlere yüzde 100, profesyonellere yüzde 50 vergi muafiyeti düşündük. Benim asıl düşüncem hepsine yüzde 100'dü ama, Maliyeciler bunu makasladı. Komisyonda milletvekilleri öneri verip de, hepsi yüzde 100 vergi indirimine girsin teklifi verseler, ben katılmıyorum demem doğrusu. Maliyeyle problemimiz olur ama, netice olarak sporun sıçrama yapabilmesi için bunlar şart. Bizim beklediğimiz en büyük fayda, Türkiye'deki iş adamlarının yarım kalmış veya yeni yapılan tesisleri hizmete sunmalarıdır. Mesela bugün Ş.Urfalılar geldi. Çamurda oynadıklarını söylediler. Orada 30 bin kişilik bir stat yapılıyor ama, 11 trilyon liraya ihtiyaç var. Biz bu yıl 3,5 trilyon lira ayırabilmişiz. Demek ki, bu yıl da o stat bitmeyecek. İşte bu yasayı çıkarabilirsek, Ş.Urfalı bir işadamı gelir, bu tesisi bitirir. İsmini veririz, o da vergiden düşer. Şimdi bizim devlet olarak bu adama vergi indirimi uygulamamız avantajımıza mıdır, değilmi dir? Lehimizedir muhakkak. Şahin, özerkliği savundu Siyaset sporu yönetmemeli BİZİM 47 federasyonumuz var. Bunların içinden 10 kadarı kendi yağıyla kavrulacak duruma geldi. Basketbol, voleybol, atletizm, golf, tenis, karate, tekvando, kayak gibi. Biz iktidar olarak sporun içinde politika istemiyoruz. Sporu siyasi iradenin yönetmesini istemiyoruz. Bu işin başındayım, her konunun bana bağlı olması benim lehimedir. Yetkilerin bende olması beni daha da güçlü kılar ama, sporu az geliştirir bu durum. O bakımdan federasyonların özerk olmasını istiyoruz. Kaynak oluştursunlar Federasyonlar gelir kaynakları oluştursun, kendi imkanlarını sağlasın. Böylece kendi faaliyetlerini kendi buldukları paralarla gerçekleştirir hale gelsinler. Şimdi özerk olunca, biz tamamen destekten de kaçınmayacağız tabii ki. Taslakta, bütçelerinin yüzde 15'i kadar genel müdürlükten destek alacaklar. Ancak bu, ilk 3 yıllık süre için geçerli olmayacak. Denetim içinde tahkim kurulu oluşturacağız. Sonra, bakanın genel kurul toplama hakkı olacak. Bunu Futbol Federasyonu'ndan aldık ama bu konuda tasarının biraz daha üstünde çalışmak istiyoruz. '' Turizmden yararlanın Bakan Şahin, özerklik isteyen federasyonlara da yol göstermeyi ihmal etmedi. Federasyonların turizmden yararlanmaları gerektiğini vurgulayıp, Malezya'nın golften büyük paralar kazandığına dikkat çekti. Okulların spor kulübü haline getirilmeleri gerektiğini de savunan Şahin, lise ve üniversitelerarası liglerle başarıların daha kolay yakalanacağını, bu konuda çalışmaların başlatıldığını müjdeledi. Atina'da 10 altın bekliyoruz KONUYU Olimpiyatlara getiren Şahin, görüşlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Şu anda 28 Olimpik federasyonumuz var. Halter, güreş, boks, atıcılık, okçuluk, karate, atletizm gibi branşlarda sporcularımıza güveniyoruz. Barajları geçti çocuklar. Atina'da 10 civarında altın madalya bekliyoruz. Önümüzdeki günlerde Olimpik branşların federasyon başkanlarıyla bir araya gelip, onları motive edeceğiz. GSGM, onların her türlü ihtiyacını karşılıyor. Eksik varsa gidereceğiz. Anında her şeyi yerine getireceğiz. Yeter ki, başarılı olun diyeceğiz. Ata sporumuz güreşte atılım peşindeyiz. Grekoromen için Azeri hoca getirdik. Serbestte de arayış içindeyiz. Bisikletin canlanmasını istiyorum. 2012'ye talibiz Olimpiyat hedefinden vazgeçmediklerini belirten Şahin ‘2012’ye talibiz. Bunun için de her türlü çabayı göstereceğiz. Hatta sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey bile bu konuda görev üstlendi. Her türlü girişimde bulunacak. Oluşturduğumuz Olimpik komite, araştırmalarını sürdürüyor. Bu, yoğun bir kulis çalışması gerektiriyor’ dedi. Abdi İpekçi Salonu basketbolundur KANUNLARIMIZ çıktıkça her şey rayına girecek. Yeni tesislere kavuşacak, maddi destek sağlanmış sporcularımız, daha büyük başarılara imza atacak. Geçmişte yaşanmış yanlışlar da düzeltilecek. Federasyonlar artık yanlış yollar aramak zorunda kalmayacak. Örneğin basketbol vakfı sorunu bir daha yaşanmayacak. Bu arada, Abdi İpekçi Salonu basketbolculara verilmiştir. Orayı kimseye vermeyeceğiz onlardan başka. Gönülleri rahat olsun.