Tribün teröristi üst düzey yönetici

19 Mayıs gecesi Ali Sami Yen'de yaşananları sadece Canaydın'a tepki olarak gösterenler fena halde yanılıyor.

Polisle meydan savaşına girenlerden 15 kişi adliyeye sevkedildi. Olaya polisiye bir vaka olarak bakılırsa daha çok '19 Mayıs'lar yaşanır.

Gözaltına alınanlar iyi analiz edilmeli. Çünkü kara gecenin ekonomik, sosyal, polisiye ve eğitim yönü var. Toplumun hastalıklı yönleri işi teşhis edilmeli, benzer örnekler iyi okunmalı..


Burada gözaltına alınanların sayısından çok nitelikleri önemli.. Kavgaya karışan taraftarın profilleri dehşete düşürdü. İlk alka gelen başı boş, işsiz ilkokul mezunu kişiler düşünülüyordu. Ama öyle değildi.

Acımasızca vuran, koltukları söküp atan, öfkelerinden gözleri kararan bu kişiler okumuş kesimdi. Yani üniversite mezunu.

Polisin gözünü kör edecek kadar vahşileşen bu insanlar tribünlerde nasıl oluyorda başka bir kimliğe bürünüyor? Herkes başını önüne eğmeli ve bir kez daha kendine sormalı..


EĞİTİMLİ HOLİGANLAR

Vahim tablo bununla sınırlı değildi. Polisin sırtında sandalye kıranlar, sıradan mevkilerden çalışanlar hiç değildi. Hatırı sayılır şirketlerde önemli pozisyonlarda görev alıyorlardı.

-Ertan Y., bir şirketin bayiliğini yapıyor...
-Mahmut T. de başka bir şirkette üst düzey yönetici.
-Yine gözaltına alınanlardan Yılmaz T. ve Süleyman A., 7 yıl önceki Leeds davasında yargılanmışlardı.

Aynı sanıklar kaldıkları yerden vurmaya kırmaya devam ediyorlar.
Nasıl oluyor da bu insanlar karşısındaki varlığını ortadan kaldırmak ister. Rakibe tahammülsüzlük, kendi başkanlarına olan nefreti nereden geliyor? Neye dayanıyorlar? Var olan düzen içlerindeki saldırganlık dürtüleri mi tetikliyor?