Travma sonrası stres bozukluğu
Abone olSon yıllarda sıkça duyduğumuz “ruhsal travma” deyimi, yaşanılan acı bir olay ve bu olaya verilen duygusal tepkileri içerir.
Doğal afetler, trafik kazaları, yangınlar, silahlı çatışmalar,
saldırılar, işkence, tecavüz vb. olaylar, yaşantımızın düşünmek bir
yana, okuması bile zor ve acı yönleri. Pek çok insan bu tür bir
olayla karşılaştığı zaman korku, dehşet, çaresizlik yaşar. Bu
olaylar, insanın ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir ve etkisi
yıllarca sürebilecek izler bırakabilir. TRAVMALARDAN ETKİLENEN
İNSANLAR Yaşadıkları olayları istemedikleri halde ve nedensiz yere
sık sık hatırlayabilirler. Bu tür anılar, düşünceler, hayaller,
kişiye ciddi bir sıkıntı verebilir. Yaşadığı olay kişinin
rüyalarına girer, gördüğü kabuslar uyku düzenini bozar. Travmayı
hatırlatan herhangi bir durum, yer, nesne, görüntü veya ses gibi
uyaranlar, kişide ciddi bir sıkıntı yaratır ve çoğunlukla bu
sıkıntıya eşlik eden çarpıntı, titreme, terleme, nefes darlığı gibi
fiziksel belirtilere yol açabilir. Örneğin bir trafik kazasından
sonra arabaları görmek ya da depremden sonra enkaz görüntüleriyle
karşılaşmak, kişileri zorlayabilir. Bazı durumlarda ise, yaşanılan
olay kişinin gözlerinin önünden bir film şeridi gibi geçer ya da
kişi o olayı tekrar yaşıyormuş gibi hisseder. TRAVMAYLA İLGİLİ
ANILAR Kişiyi bunalttığı için, kişi olayla ilgili konuşmaktan,
olayı hatırlatan uyaranlardan, hatta olayı bile düşünmekten
kaçınmaya çalışır. Bu kişiler, örneğin etkilendikleri olaylar
sonucu, araba kullanmak istemezler, karanlıkta kalamazlar,
uyuyamazlar, yalnız kalamazlar, sağlam olduğunu bildikleri binalara
bile giremezler. Bazen yaşadıkları olayın belli bir bölümünü dahi
hatırlayamazlar. 0 anlar hafızalarında yoktur, yaşanmamış gibidir.
TRAVMA SONRASI STRES BELİRTİLERİ Travma sonrası stres belirtileri
olan kişiler, kendilerini amaçsız ve plansız hissedebilir. Sanki
yaşam süreleri kısalmış gibi gelir. Bazıları ölecekleri tarihle
ilişkin kesin bir fikir bile verebilirler. Kendilerini, olayı
yaşamamış kişilerden ayrı ve onlara yabancı hissederler. Artık eski
eğlenceleri, hobileri kendilerine yeterince zevk vermemeye başlar.
Sevinç, mutluluk gibi duyguları yaşamakta güçlük çekerler.
Sevinilecek bir durumda bu duyguyu yeterince yaşayamazlar.
Duyguları ölmüş, adeta “taşlaşmış” gibi olabilirler. UYKULARI
BOZULABİLİR Uykuya, dalmak, uykuyu sürdürmek ciddi bir sorun haline
gelir. Kişi daha tahammülsüz olabilir. Artık kolay öfkelenen,
kırıcı olabilen bir insan olmuştur. Dikkatini toplamakta güçlük
çeker. Yaptığı işe kendini veremez. Daha unutkan olmuştur. Her an
kötü bir şey olacakmış gibi kendisini tetikte hisseder. Bıçak
sırtında gibidir. Ani gürültü veya seslerde çabuk irkilir. Kalbi
çarpmaya başlar, sık soluk alıp verir, terler, huzursuzlanır.
Telefon sesleri, kapı çarpması, kamyon gürültüsü gibi sesler aniden
irkilmelerine neden olup oldukça sıkıntı verebilir. TRAVMALARDAN
SONRA YAŞANAN STRES SORUNLARI Yıllarca sürüp kalıcı bir hale
gelebilir. Sorunlar kişilerin iş, aile ve toplumsal yaşamlarını
olumsuz yönde etkileyebilir. Erken tedavi, sorunun sürüp gitmesini
engelleyen en önemli etkendir. Bu nedenle, öncelikle sorunları hiç
çekinmeden, zayıflık, eksiklik olduğunu düşünmeden paylaşmak
önemlidir. Bu tür olaylara karşı birçok insanın benzer stres
tepkileri verdiği unutulmamalıdır. Bu tür sorunların bir ruh
sağlığı uzmanına danışılması, çözüm için ilk adım olacaktır. Çünkü
travma sonrasında oluşan stres belirtilerinin, günümüzde ilaç
ve/veya psikoterapi ile tedavi edilmesi mümkündür. Bu tedavilerden
yararlanabilmek için, ”Paylaşmaktan, konuşmaktan ve yardım
aramaktan kaçınmayın