Trabzonspor’da şike süreci konuşuldu
Abone olTrabzonspor’un 31. Olağan Divan Genel Kurulu sakin geçti. Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun "siyasete yakın olması" nedeniyle eleştirildiği...
Trabzonspor’un 31. Olağan Divan Genel Kurulu sakin geçti. Başkan
İbrahim Hacıosmanoğlu’nun "siyasete yakın olması" nedeniyle
eleştirildiği genel kurulda, şike süreci ve kulübün ekonomik durumu
da tartışıldı.
Trabzonspor’un 31. Olağan Divan Genel Kurulu, Trabzon Hamamizade
ihsanbey Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. İstanbul’da
bulunan Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun katılmadığı genel kurulda
Trabzonspor’u Asbaşkan Ali Kemal Başaran ve yönetimi kurulu üyeleri
temsil etti. Genel kurula ayrıca Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Ali
Özbak, Trabzonspor’un eski başkanlarından Ahmet Celal Ataman, Salih
Erdem ve Özkan Sümer eski yöneticiler katıldı. Saygı duruşu ve
İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından ilk olarak Divan Başkanlık
Kurulu Başkanı Ali Özbak kürsüye çıktı. Özbak, kulüp yönetimini
uyarmadıkları yönünde gelen eleştirilere cevap vererek, “Bazı genel
kurul üyelerinin bazı faaliyetlerinin yönetime yazı yazılarak
uyarılması talebi oldu. Yönetim kurullarının görev süreleri tüzükle
belirlenen zamanla sınırlıdır. Bu süre içerisinde kulübü yönetmekle
yetkilidirler ben şuana kadar yönetimlere böyle bir yazı yazılması
taraftarı olmadım bundan sonra da olmayacağım” dedi.
ÖZBAK: “TRABZONSPOR’UN ASIL SIKINTISI 3 TEMMUZ SÜRECİDİR”
Özbak, şike süreciyle ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı:
"Trabzonspor kulübünün asıl sıkıntısı 3 Temmuz sürecidir. 3 Temmuz
süreciyle ilgili olarak, 0-0 biten Fenerbahçe müsabakasından sonra
hem başkana, hem kulübe Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ceza
veriyorsa bir yanılgının içerisindedir. TFF önce mahkemeyi
mahkemeye verecek, sonra CAS’ı mahkemeye verecek. Eğer oradan haklı
çıkabiliyorsa, orada davayı kazanabiliyorsa, Trabzonspor’u dün
yönetenleri, yarın yönetecekleri ceza kuruluna sevk etsin,
mahkemeye versin, nereye verirse versin. Ama durum çok değişmez. 3
Temmuz sürecindeki isimlerden TFF başkanı, Fenerbahçe’nin başkan
adayıdır ve bir diğeri de başkandır. Diğeri de bugün başkandır.
Birisi bu süreci eyleme dönüştürendir, diğeri ise sürecin ortaya
çıkmasıyla kararı vermeyip geciktiren ve ayrılıp yola gidendir.
Bunların ikisi de aynı kapıdan girer, aynı kapıdan çıkar. Bilemem
ki sonunda hak sahibini bulur mu inşallah bulur” şeklinde
konuştu.
GÜNEY: “ESKİ TRABZONSPOR RUHUNU ORTAYA ÇIKARMAK İSTİYORUZ”
Özbak’ın konuşmasının ardından Trabzonspor Genel Sekreteri Köksal
Güney söz alırken, göreve geldikleri günden itibaren yeniden
yapılanma çalışmaları gerçekleştirdiklerini belirterek,
“Geldiğimizde Trabzonspor, ekonomik koşullar açısından oldukça zor
bir dönemdeydi. Bizler şunun bilincindeyiz. Buralar şikayet etme
değil, hizmet etme ve gönül makamlarıdır. Yönetimde olduğumuz süre
içerisinde hizmet edeceğiz. Yeniden yapılanma doğrultusunda yeni
teknik ekip kurduk ve kariyerlerine bakıldığında yıldız olarak
tabir edilen, tartışmasız isimler olan Bosingwa, Malouda ve Aykut
Demir gibi futbolcular transfer ettik. 1461 Trabzon takımından genç
oyuncularımızı kadromuza kattık. En büyük amacımız Trabzonspor’un
ikinci ligden birinci lige çıktığı dönemdeki 70-80 li yılların
ruhunu yaşatmak tekrar ortaya çıkarmaktır” dedi.
“80 MİLYON TL’YE YAKIN ÖDEME YAPTIK”
Köksal Güney, kulübü 190 milyon TL borç ile devraldıklarını da
ifade ederek, “Bugün borç 173 milyon TL olarak belirlenmiştir.
4,5-5 aylık süremiz içerisinde 50 Milyon TL kaynak bulduk. Temlik
altında olup borçlara giden 30 Milyon TL civarında parayla toplam
80 Milyon TL’lik ödeme yaptık. Kaynak arayışlarımız gelir getirecek
projeler için çalışmalarımız sürmektedir. Mali tabloyu daha iyi
yerlere getirip, Trabzonspor’u az borçlu veya borçsuz duruma
getirmek için çalışıyoruz. En önemli hedefimiz borçsuz olarak
kulübü devretmek” diye konuştu.
“TFF’YE, 2010-2011 SEZONUYLA İLGİLİ OLARAK DİLEKÇELİ BAŞVURUMUZU
BİR İKİ GÜN İÇİNDE YAPACAĞIZ”
Köksal Güney, “Kim gelirse gelsin kupayı Trabzonspor’a getirme
çalışmalarını yapmazsa kulübüne ihanet etmiş olur” diye bir
ifadelerinin bulunduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
"Başkanımızın sloganı şuydu: kupayı almak için çalışmak namus
borcumuzdur. Karadeniz insanı için namusun ne demek olduğunu
hepimiz biliyoruz ve bunu defalarca deklare etmişti. Geldiğimiz
günden itibaren yönetim kurulumuz şike ile ilgili çalışmalara hiç
ara vermeden devam etmiştir. Tabii ki bunların her aşamasını
paylaşmak mümkün olmuyor. Fakat bu günlerde TFF’ye 2010-2011
sezonuyla ilgili olarak gerekli itiraz dilekçemiz hazırlanıyor,
bugün yarın sunacağız. Bununla ilgili kimsenin şüphesi olmasın.
Yani düşünün ki bir yönetim kurulu var onun ihmaliyle kupa
şehrimize gelmeyecek, bunun altından hiç kimse kalkamaz. Bu konuda
müsterih olun.”
ÖZKAN SÜMER: “ŞENEZ ERZİK’E KUPAYI FENERBAHÇE’YE VERECEKSİN
DENİLDİĞİ İÇİN GÖREVE GELMEDİ”
Trabzonspor’un Eski Başkanlarından Özkan Sümer ise söz alarak, şike
süreciyle ilgili olarak çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yıllardır
şike olayıyla ilgili olarak enerjilerinin büyük bir bölümünü
tükettiklerini dile getiren Sümer, “Belli ki camia olaylara şaşı
bakıyor. Burada bizim kupamızın verilmeyişiyle ilgili etki ve yetki
TFF’de değil. TFF zaten kupanın böyle değerlendirilmesi sonucunda
oraya gelmiş bir kurum. Yani TFF özerk değil özel. Bunu
anlayamazsak hedef tespiti yapamayız. Şenez Erzik’in TFF Başkanı
olması konusunda ülke etkilemeye ve yönlendirmeye çalıştı ve
sonunda siyasette onu oraya getirme yönünde bir kararlılık
gösterdi. En son Şenes Erzik, Bakan ile görüştüğü zaman ona şu
görev ve talimat verildi: ‘Kupayı Fenerbahçe’ye vereceksin, bu
görevle geleceksin.’ Ve Şenez bey daha önce olabilir, gelirim
dediği halde bu talimat üzerine, ‘UEFA’dan izin almam gerekir’
diyerek kendisin taca attı. Ve daha sonra siyaset mevcut başkanı
ihtiyaçları yapması doğrultusunda iş başına getirdi. Tahkimi de,
Disiplin Kurulu’nu da öyle getirdi. Yani Futbol Federasyonu bütün
kurulları ile öyle geldi. O halde aciz olan, bu yönde karar vermesi
mümkün olmayan TFF ile ne diye uğraşıyoruz. Neden uğraşıyoruz. Eğer
kupa konusunda gerçek manada bir etki yapacaksak doğru hedefe
yönelmemiz gerekir” açıklamalarında bulundu.
HACISALİHOĞLU: “TRABZONSPOR YÖNETİMİNİN SEÇİM KARARI ALMASI
LAZIM”
Trabzonspor’un eski Asbaşkanlarından Hayrettin Hacısalihoğlu da,
son seçimli genel kurulda yönetimin görev süresinin 2.5 yıl olarak
belirlenmesinin bir hata olduğunu belirterek, "Yasal olmayan bir
karar ile seçilen yönetimin görev süresi 2.5 yıl olarak belirlendi.
Yapılan oynamanın şekli yanlış, mekan yanlış, yapılan oylamanın
gerçek neticesi de yansımıyor. Sonunda bugün herkesin tartıştığı
bir kongre sonucu ile yeni yönetim göreve geldi. O arkadaşlara da
yazık. Yasal değil yapılan iş. Kulübün istikbali için hakimin
kararı bekleniyor. Bence yönetimin mahkeme ve Yargıtay kararlarını
beklemeden seçim kararı alması lazım. Şık olan Trabzonspor’a
yakışan budur. Aksi taktirde her türlü ödeme ve icraat çok
tartışılır” dedi.
ALİ KEMAL BAŞARAN: “191 MİLYON TL BORCU, DEVLETİN GÜCÜNÜ ARKAMIZA
ALMADAN ÖDEMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL”
Toplantıda söz alan Trabzonspor Asbaşkanı Ali Kemal Başaran ise
Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun siyasete yakınlığı konusunda
yapılan eleştirilere cevap verdi. Başaran, göreve geldikleri günden
itibaren iyi işler yaptıklarını belirterek, “Biz görevi aldığımızda
30 milyon TL bulamazlar giderler deniyordu. Ama biz iyi işler
yaptık. Trabzonspor başkanı niye siyasetin içerisinde diye
tenkitler var. Ama geçmişte de Trabzonspor yöneticileri siyasetin
içerisinde olmuşlardır. Bu denli değil ama olmuşlardır. Başkan ak
partili olabilir, hepimizin birer partisi var. Başbakan ile
münasebeti iyi olabilir. Başbakanın seçim otobüsünün üzerine çıkıp
ben böyleyim de diyebilir. Elbette buradan açıkla söylüyorum bazı
şeyleri çok hoş karşıladığımı söylemiyorum. Ama 191 milyon TL borcu
var bu kulübün. Devletin gücünü arkamıza almadan bu borcun altından
kalkabilmemiz mümkün değildir. Devletin gücünü almak devleti
istismar edelim de paraları ödettirelim demek değildir. Ama her
dönemde olduğu gibi spor kulüpleri siyasi iktidardan güç almıştır.
Kaldı ki, bu başbakan bu yörenin insanıdır ve bizi kolay anlar”
diye konuştu.
“KULÜBÜN BORCUNU EKONOMİK OLARAK ÇOK DAHA AŞAĞI ÇEKECEĞİZ”
Başaran, “Ben herkesten rica ediyorum hoşumuza gitmese bile bizi
hoş karşılamanızı rica ediyorum” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Trabzonspor’a 60 milyon TL’nin üzerinde bir para girdisi oldu bu
dönemde. Bu girdinin 25 milyon TL’ye yakın kısmı karşılıksızdır.
Ben böyle bir parayı bulacağımızı sanmıyordum ama bu başkanımız
sayesinde olmuştur. Bize inanın ve güvenin zaten başka türlü olsa
biz burada olmayız. Başkanımız dürüst biridir, hilesi, hurdası
yoktur. Kulübün menfaatlerini gayet iyi koruyan gecesini gündüzünü
Trabzonspor’a veren bir başkandır. Önemli olan bu süreci aşmaktır.
Hakikaten Trabzonspor iyi yoldadır. Bu borcu çok daha aşağı
çekeceğiz. İnşallah önümüzdeki kongrede Trabzonspor’un çok daha
rahatladığını konuşacağız. Trabzonspor burada konuşuldu. Herkesin
konuşmasından bir ders aldık. Yaptığımız transferlerin parası
doğrudan kulüpten çıkmadı.”
TRABZONSPOR KULÜBÜNÜN BORCU 173 MİLYON TL
Trabzonspor Denetleme Kurulu Üyesi İsmet Keskin, kulübün mali
bilançosu hakkında ise şu bilgileri verdi: “Kulübün 24 milyon TL’si
uzun vade, 149 Milyon TL’si ise kısa vadeli olmak üzere toplam 173
milyon 942 bin 605 TL borcu var”
(İHA)