Trabzonspor şike kararına sert çıktı
Abone olFutbol Federasyonu'nun Fenerbahçe'ye ceza kesmemesi Trabzonspor yönetimini fena kızdırdı...
Trabzonspor Kulübü, geçen sezon toplanan 82 puana rağmen
''ellerinden alınan şampiyonluğun'' kaybettirdiklerinin her
platformda takipçisi olacaklarını duyurdu.
TFF'nin topu yargıya atması ve ligi aynen devam ettirme kararının yankıları sürüyor. Yönetim lig şampiyonluğunun Fenerbahçe'de kalmasına isyan etti. Bordo mavili kulüp bugün yaptığı açıklamalada federasyonu şikeye göz yummakla suçladı:
YÖNETİM TAKİPÇİSİ OLACAK
Trabzon basınından sert sözler |
Futbol Federasyonu'nun kararına en büyük tepki
Trabzon basınından geldi. İşte o tepki dolu sözler... TIKLAYIN |
''Çeşitli vesilelerle dile getirdiğimiz konuların devletin
emniyet ve yargı organları tarafından da tespit edilmesi
uğradığımız haksızlığın en önemli belgesi konumundadır.
Trabzonspor'un 2010-2011 sezonunda oynadığı müsabakaların
sonuçlarını saha dışında lehine çeviren hiçbir eylemi yoktur.
Aldığı tüm galibiyetler kendisine yönelik engelleme çabalarına
rağmen hak ettiği kazanımlardır. Trabzonspor Kulübü olarak sürecin
başından beri ilgilendiğimiz konu, rakiplerimizin mağduriyetini
değil, kendi hakkımızın teslimini beklemek yönündedir.
Topladığımız 82 puana rağmen elimizden alınan şampiyonluğun
bize kaybettirdiklerinin bugünkü süreçten sonra her platformda
takipçisi olacağımızın bilinmesini isteriz. Maddi manevi
kayıplarımızın karşılığı zamanı geldiğinde tüm meşru ve hukuki
zeminde mutlaka aranacaktır.''
''FUTBOLUMUZ BÖYLESİNE KOMİK BİR GÖRÜNTÜYÜ HAK
ETMEMEKTEDİR''
Açıklamada, çelişkiler içinde olmakla eleştirilen Başkan Mehmet Ali
Aydırlar hedef alındı:
'Devletin yetkili organlarının başlattığı bu temizlik
hareketine, en büyük desteği vermesi gereken Türkiye Futbol
Federasyonu Yönetim Kurulu maalesef ayak uyduramamıştır.
Başkan Mehmet Ali Aydınlar'ın, düzenlediği basın
toplantısında sergilediği çelişkili tutum en az bugünkü belirsizlik
ortamı kadar Türk futbolunun önünde büyük bir tehlike olarak
durmaktadır. Aydınlar ve ekibinin, milyonları etkisi
altına alan böylesine önemli bir olayı sürüncemede bırakmaya hakkı
yoktur. Asıl bu oyalama anlayışı, çok sözü edilen futbolun marka
değerine vurulan en büyük darbedir.''
"KOMİK GÖRÜNTÜ"
Futbol Federasyonuna göre ortada suçlular olduğunu ama bu
suçluların işlediği suç olmadığının savunulduğu açıklamaya, şöyle
devam edildi:
''Futbolumuz böylesine komik bir görüntüyü hak
etmemektedir. Bu gerçekten daha da vahim olanı, federasyon
başkanının söylemleriyle oturduğu koltuğun gerektirdiği
sorumluluğun farkında olmadığı izlenimi vermesidir.
Sürecin Avrupa'da mücadele eden kulüpleri nasıl etkileyeceği
meselesine 'bu onların sorunu' mantığıyla yaklaşan başkanın,
'kendinden şüphelenen varsa şimdiden çekilsin' anlayışı, böylesine
önemli bir olaya hangi gözlükle baktığının da belgesidir.
Yine federasyon başkanının, soruşturmayı yürüten mahkemenin
insanların özgürlüklerini kısıtlayacak kadar önemli belgelere sahip
olmasına ve bu yönde karar almasına rağmen, ellerinde yeterli delil
olmadığını söylemesi adeta kendi konumlarını hukukun üstünde bir
seviyeye taşıdıkları izlenimini yaratmaktadır. Ortada belge
yoksa başkanımız ve diğer yöneticilerimiz neden disiplin kuruluna
sevk edilmişlerdir? Sırf etik kurulunun şike şüphesine
rastladığından bahsedip, delilsizliği bahane etmek bile bu
federasyonun nasıl bir çelişkiler yumağı içerisinde çıkış
aradığının en bariz göstergesidir.''
''GECİKEN ADALETİN ADALET OLMADIĞI
UNUTULMAMALI''
Kulüp açıklamasında, yaşanan bu gelişmelerin, federasyona yönelik
daha seçim sürecindeki çekincelerinin ne kadar haklı olduğunu da
gözler önüne serdiği vurgulanarak, şunlar kaydedildi:
''Federasyon başkanı aldıkları karardan tüm kulüplerin memnun
olduğunu açıklamıştır, ancak biz memnun değiliz. Devletin elindeki
belgeleri ve tahkikat sürecini hiçe sayan bir federasyon
yönetiminin bu ülke futboluna vereceği hiçbir şey olamaz.
Türkiye'de yaşanan değişimin ışığında kendini bu ortama uyduramayan
federasyon da değişmek zorundadır. Zira bugünün
Türkiye'sinde, statükonun ve gücün hukukunu, hukukun gücüne tercih
eden hiçbir oluşumun fazla uzun ömürlü olması mümkün değildir.
Süreci yönetenler de bunu böyle bilmeli ve gereken adımları
cesaretle atmalıdırlar. İnancımız odur ki, adalet er ya da geç
yerini bulacaktır ama geciken adaletin adalet olmadığı da
unutulmamalıdır.''