Trabzon kendisiyle savaşıyor
Abone olTrabzonspor son 4 maçta 10 puan kaybetti. Sağ kanat oyuncusu Serkan Balcı düşüşün nedenini açıkladı.
Turkcell Süper Lig'de son haftalarda puan kayıpları yaşayan Trabzonspor'da, sağ kanat oyuncusu Serkan Balcı, rakiplerle değil kendileriyle mücadele ettiklerini söyledi.
Serkan Balcı, Trabzonspor Dergisi'ndeki röportajında, özellikle sahalarında puan kayıpları yaşadıklarını belirterek, ''İçeride kaybettiğimiz maçlar olmasaydı çok daha iyi olacaktı, ancak bundan sonraki maçları kazandığımızda kaybettiğimiz puanları telafi etme şansımız var. Şampiyonlar Ligi'ne katılmak istiyorsak, kalan maçların çoğunu kazanmalıyız. Çünkü rakiplerimizin birbirleriyle oynayacakları müsabakalar var'' dedi.
Ligin ikinci yarısında istikrarsız sonuçlar aldıklarını ifade eden Serkan Balcı, ''Bunu söyleyerek ileride oynayan arkadaşları suçlamak istemiyorum, ancak çok pozisyona girmemize rağmen gol atamıyoruz. Rakip tek pozisyonla maçı kazanıyor, ancak biz gol atamıyoruz. Pozisyona girmek önemli. Türkiye'de en çok pozisyona giren takımız. Buna rağmen takım olarak attığımız gol sayısı düşük. Kötü de oynamıyoruz, ancak olmayınca olmuyor'' diye konuştu.
Takım olma sürecini aştıklarını kaydeden Serkan Balcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İkinci yarının ilk iki maçında Fenerbahçe ve Ankaraspor'a karşı müthiş bir oyun ortaya koyduk. Bu takım olduğumuzun göstergesiydi bana göre. Sonrasında bir düşüş yaşadık, ancak yaşadığımız bu düşüş süresince kötü futbol oynamadık. Sadece netice anlamında düşüş yaşadık. Dünyada da sonuca bakıldığı için düşüş yaşadığımız söyleniyor. Bundan sonraki çalışmalarımız sonuç üzerine olmalı. Umulmadık puanlar kaybettik. Fikstür bizden yanaydı, ancak bu avantajı dezavantaja çevirdik.''
Serkan Balcı, mücadeleye dayalı bir lig yaşadıklarını belirterek, ''Herkes birbirini yenebiliyor. Yani geçmişte büyük takımlar deplasmana gittiklerinde kazanır gözüyle bakılıyordu, ancak şimdi bunu diyemiyorsunuz. Son sıradaki zirvedekini yeniyor. Bu ligin güzelliği bence. Ligin kalitesini ortaya koyuyor. Mücadelenin ön planda olduğu bir lig izliyoruz. Bu durum bana göre ligin seyir kalitesini de artırıyor'' dedi.
Şampiyon olacaklarına gerçekten inandığını kaydeden Serkan Balcı, ''Ancak önce kendi içimizdeki problemi çözmemiz gerek. Yani rakiple değil kendimizle mücadele ediyoruz. Kendi içimizde yaşadığımız psikolojik sorun, topun çizgiyi geçmemesine neden oluyor. İnanmak çok önemli. İnanıyoruz, ancak baskı size isteklerinizi zaman zaman yerine getirmekte zorluk çıkarabiliyor. Çok fazla maç kalmadı. Dediğim gibi kendimizi aşabilirsek şampiyon oluruz'' diye konuştu.
TARAFTAR DESTEĞİ
Serkan Balcı, ligin sonuna yaklaştıkça heyecanın arttığını ifade ederek, şöyle devam etti:
''Sona yaklaştıkça heyecan artıyor. Bu sadece bizde değil taraftarda da var. Uzun yıllar süren bir özlem söz konusu. Bu baskı aslında taraftarda başlıyor, onların heyecanı bize yansıyor. İnsanları değiştirmek, onların duygularıyla hareket etmemelerini istemek tabi ki mantıksız. Ancak mümkün olduğu kadar stressiz bir ortam oluşturulursa bu bize olumlu yansır. Futbolcu, futbola konsantre olmalı. Bu konsantre konusunda taraftarın etkisi büyük. Bu sezon Trabzonspor adına çok güzel bitebilir. Bu nedenle herkesin çok dikkatli olması gerekiyor.''
Serkan Balcı, taraftar baskısına ilişkin ise ''Baskı olmalı aslında. Bu baskı itici güç olmalı. Yani sahada kazanman gerektiğini bilmelisin. Bunu hissetmek futbolcuya olumlu yansımalı. Çok güllük gülistanlık bir ortam da iyi değil, ancak sorun bu baskıyı kaldıramayan oyuncularda. Bazı futbolcularda beklentiler ters tepebiliyor. Bazı oyuncular bunu kaldıramıyor'' diye konuştu.
SÖZLEŞME KONUSU
Serkan Balcı, sezon sonunda sözleşmesinin biteceğini, bu konuda yönetim ile ön görüşme yaptıklarını anlatarak, ''Karşılıklı fikirlerimizi belirttik. Ben imza atmak istiyorum, ama bu iki taraflı bir sözleşme. İsterlerse kalırım, istemezlerse zorla kalamam. Dediğim gibi Trabzonspor forması giymeye devam etmeyi arzuluyorum.'' dedi.
Milli takıma çağrıldığı dönemde sakatlandığını kaydeden Serkan Balcı, ''Bu konuyu önemsiyordum. Milli Takım'a çağrılmak için önce kendi takımında oynaman gerekiyor. Bu dönem benim sakatlığıma denk geldi. Yani bu konuda şanssız olduğumu düşünüyorum. Milli takımın kazanmak zorunda olduğu maçları var. Sakatlıklar da yaşanıyor kadroda. Bu kadroda olmak istiyorum. Milli Takım forması giymek çok farklı bir duygu. İnşallah bu duyguyu ben de yaşarım'' diye konuştu.
Serkan, gelecekte teknik direktör olmak istediğini kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı:
''Benim hayalim teknik direktör olmak. Seneye 10. yılımı dolduracağım profesyonel futbolculuk yaşamımda. Henüz 25 yaşındayım. Daha zamanım var ancak bırakınca da futboldan kopabileceğimi düşünmüyorum. Her teknik adamdan bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Bu farkına varmadan oluyor zaten, ancak ben özellikle dikkat ediyorum. Futbolcu olmadan önce beden eğitimi öğretmenliği için yola çıkmıştım. Ancak zaman ilerledikçe hedefler de değişiyor. Bir hedef bittiğinde diğer hedef başlıyor. Son olarak yaşlandığınızda şurada bir evim olsun ve hayatımı orada tamamlayayım dediğinizde bu da son hedefiniz oluyor. Hedefsiz insan bitmiş bir insandır. Her alanda bir hedefi olmalı insanların. Yaptığınız işte en iyi olmayı hedeflemelisiniz. Yoksa bir türlü mutluluğu yakalayamazsınız. Yani mutlu olmanın formülünün hedefler belirlemekten geçtiğine inanıyorum.''