Toraman'ın hakemlerden ağzı yandı
Abone olBeşiktaşlı taraftarın çok şey beklediği İbrahim Toraman taraftarı övdü hakemleri yerdi. Toraman özellikle de Trabzon maçının hakemini unutmadı.
Trabzon’da gördüğü kırmızı kartı unutamadığını söyleyen İbrahim Toraman, yüzde 100 suçluyum. Bir daha hakeme selam bile vermek istemem dedi. ‘Büyüklük budur!’ Son dönemde Beşiktaş’ta yedek kalmasına karşın Ay - Yıldızlı ekibin bankoları arasında yer alan İbrahim Toraman’la Kartal’dan milli takıma, İnönü Stadı’ndan taraftara her konuda konuştuk. Sözlerine Siyah - Beyazlı taraftarlardan başlayan genç yıldız, “Düşünün, yenilen takımı hangi seyirci alkışlar? Bizimkisi alkışlıyor... Kötü oynuyoruz, mağlup oluyoruz, ancak yine de destekleniyoruz. Allah her takıma böyle taraftar nasip etsin. Büyük camia işte böyle olunuyorö dedi. ‘Gurur duyuyorum’ Bu desteğin kesinlikle yapmacık olmadığını da ifade eden Toraman, “İnönü’ye çıkarken dizlerimin bağı çözülüyor. Taraftarı üzdüğümüz zaman kahroluyoruz. Bu camiaya başarılar yaşatmak hepimizin boynunun borcuö diye konuştu. Yedek kaldığı için üzgün olduğunu, ama bunu dert etmediğini belirten milli futbolcu, şöyle devam etti: “Büyük hedefleri olan bir oyuncuyum. Yedek kalsam bile Beşiktaş gibi bir camianın ferdi olmak bana gurur veriyor. Neden yedek olduğumu da biliyorum.ö ‘Sergen bir başka’ “Bunun nedeni, Trabzon’da gördüğüm kart. Yüzde 100 suçluyum. Ancak dersimi aldım. Bir daha hakemlerle konuşmak mı? Tövbe, selam bile vermem istemem. Çünkü tam oynamaya başlamışken iki maç ceza aldım, üstelik bu süreçte formamı da kaybettim. Biz burada takım ruhunu en üst düzeyde yaşıyoruz. Hayatımda birinin özel bir yeri var; Sergen Yalçın... İyi insan, müthiş yetenek ve inanılmaz bir oyuncu. Üstelik insan ilişkileri de harika... Onun eleştirilmesine çok şaşırıyorum.ö ‘Ha Bosque ha Yanal’ Toraman son olarak da Vicente Del Bosque ile Ersun Yanal’ı değerlendirdi: “İkisi de mükemmel hoca. Büyük hedefler peşinde koşuyorlar. Sistemlerini konuşmak bana düşmez. Futbolcu yorum yapmaz, sistemin bir parçası olarak kendine verilen görevi yapar. İkisi de disiplinli, yaptıkları işten keyif alıyorlar. Bu durum, bizlere de olumlu yansıyor. Patronlar, ama bize karşı hep ağabey gibi davranıyorlar. Onlardan her gün yeni bir şeyler öğreniyoruz." milliyet