Topuz'un bu sözleri ortalığı karıştırır

CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, AK Parti ve yöneticilerinin modern Türkiye Cumhuriyeti'nin üzerinde bir kara bulut olduğunu savunarak, ''Şimdi bunların son bir hedefi kaldı, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna kendileri gibi bir mollayı getirip oturtmak. Cumhurbaşkanlığı seçimi bu karanlık düşünceli insanların takdirine bırakılmamalıdır'' dedi. Topuz, Parlamento'da düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili tartışmaları değerlendirdi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce genel seçim yapılması yönündeki önerisi üzerine büyük bir telaş yaşanmaya başlandığını kaydeden Topuz, ''Başbakan telaşlandı, Adalet Bakanı telaşlandı. Dengir Mir Mehmet Fırat telaşlandı, Sadullah Ergin telaşlandı. 'Hepsi niye erken seçim? Cumhurbaşkanı'nı biz seçeriz', demeye başladılar'' diye konuştu. AK Parti yöneticilerinin sürekli oylarının arttığını söylerken bu açıklamaları ile seçimden korktuklarını ortaya koyduklarını savunan Topuz, şunları söyledi: ''Madem güçlüsünüz, aynı güçle gelirsiniz, tazelenmiş güçle Cumhurbaşkanı seçer, eleştirileri azaltırsınız. Oylarının arttığı iddialarının propaganda olduğu anlaşılıyor. Seçimden korkuyorlar. Sayısal üstünlük her şeyi yapma hakkını vermez. 'Bizim sayımız var, Cumhurbaşkanı'nı bu Meclis seçer' demek, demokrasiyi sayısal bir kurum olarak nitelemek anlamına gelir. Başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bu heyetin demokrasiden ne anladığını biz biliyoruz. Demokrasiyi savunmaları içtenlikli değil, biz biliyoruz. Daha düne kadar demokrasiyi amaçları için kullanacaklarını söylüyorlardı. Bunların ağababaları, bir zamanlar dizinin dibinden ayrılmadığı Erbakan'ın söyledikleri ortadadır. 'Biz bu sistemin çürük yanlarından yararlanarak bu sistemi el geçireceğiz, kendi sistemimizi kuracağız' demişti. Ömer Dinçer de aynı doğrultuda makaleler yazıp, daha sonra bunların bugün de geçerli olduğunu söyleyerek devleti kökünden değiştirecek değişikliklerle laikliği ortadan kaldırmak niyetini söylüyor. Şimdi bunların son bir hedefi kaldı, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna kendileri gibi bir mollayı getirip oturtmak. Cumhurbaşkanlığı koltuğuna; çağdaş, Atatürk'ün Milli Mücadele sonrası ortaya koyduğu doğrultuda düşünen, kafasının içi de dışı da öyle olan insanlar yakışır. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanlığı makamına 'Demokrasi var' diye herkes aday olma hakkına sahip olamaz. Aday olursun, ama seçilemezsin, oraya seçilmenin bir koşulu vardır. O zaman bu devletin kurallarına, niteliklerine, amaçlarına uygun bir yapı gerekir.'' AYDINLIK DERSİ Erdoğan'ın CHP'ye yönelik ''CHP'lilerin kafası karanlık, mum yakıp aydınlatsınlar'' şeklinde sözlerini de yanıtlayan Topuz, ''Kafasının içi karanlık olan insanların başkalarına aydınlık dersi vermeye hakkı yoktur. Biz Recep Tayyip Erdoğan'ın kafasının içerisinin ne kadar karanlık olduğunu geçmişte yaptığı açıklamalardan biliyoruz. 'Değiştim' diyerek milleti de kandırmaya çalışıyor'' dedi. Topuz, Erdoğan'ın bugün yapılan grup toplantısında, ''Sinirli ve kendinden geçmiş gibi CHP'ye hakaretler yağdırdığını'' söyleyen Topuz, ''Başbakan sıfatıyla konuşan insan konuşmasına dikkat etmeli. Önce kendi seviyesine bakmalı, sonra başkalarının seviyesi ile ilgili değerlendirme yapma hakkını kendinde görmelidir. Biz Başbakan ve etrafındakilerin seviyesini yükseltmeye çalışıyoruz. Ama onu anlayacak kadar kabiliyetlerinin olmadığı anlaşılıyor'' dedi. Ali Topuz, AK Parti Genel Başkanı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın CHP ile ilgili ''Sine-i millete dönsünler'' şeklindeki açıklamalarını ciddiye almadıklarını da bildirdi. CHP'nin kendisinden değil, AK Parti'den şikayetçi olduğunu ifade eden Topuz, ''Türkiye'yi batağa, gerginliklere, dünyada yalnızlığa, başkalarına teslim etmeye götürüyorsunuz. Biz bir an evvel iktidardan gitmenizi istiyoruz. Çünkü Adalet ve Kalkınma Partisi ve onun yöneticileri modern Türkiye Cumhuriyeti'nin üzerinde bir kara buluttur. Bu kara bulutun dağıtılması gerekmektedir, o nedenle de seçim mutlaka öne alınmalıdır. Hele Cumhurbaşkanlığı seçimi bu karanlık düşünceli insanların takdirine bırakılmamalıdır'' diye konuştu. ERDOĞAN'IN ABD GEZİSİ Topuz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD'ye yaptığı resmi geziye ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, ''Bu gezi sadece Başbakan'ın yaranma arzusunu ortaya koyan bir gezi olmanın ötesine gidememiştir'' dedi. Topuz, bu gezinin ''Skorsky helikopteri alım sözleşmesi yapmak ve Cargill Şirketi'nin izinsiz fabrikasını yasal hale getirmek'' dışında somut bir sonucu olmadığını iddia etti. Türkiye'nin ABD'ye ve AB'ye teslim olduğunu kaydeden Topuz, ''AB'ye teslim olunmuştur. Müzakereler sonunda somut sorunlar çıkacak, AKP, Erdoğan bunu görüyor. O zaman durumunu nasıl idare edeceğini hesaplıyor. Sinirliliğinin, telaşının nedeni budur'' dedi. ABD'nin Türkiye'yi stratejik ortaklık kavramı içinde uyuttuğunu ifade eden Topuz, bunun ABD'nin istediği her şeye ''Evet'' dendiğinde yürüyebilen bir ortaklık olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan'ın, ''Çok önemli bir ABD'linin'' Türkiye için ''ABD'nin sadık dostu'' dediğini söylediğini de belirten Topuz, ''Ne demek sadık bir dost? Sadakat tek taraflı bağlılık demektir. Sayın Başbakan tek taraflı bağlılığını söyleyerek Türk milletinin karşısına hangi cesaretle çıkıyor? Bir de bununla öğünüyor. Ne anlama geldiğinin farkında değil'' dedi. Topuz, iki ülke arasında sadakatten değil, ortak yararlardan söz edilebileceğini ve CHP olarak böyle bir sadakati reddettiklerini bildirdi.