Tony Blair, efendisiyle buluşuyor

Kuzey İrlanda’nın başkenti Belfast’ta gerçekleşecek buluşmada iki liderin savaşta kaydedilen gelişmenin yanı sıra Irak’ın yeniden inşası ve Saddam Hüseyin sonrası yönetim konusundaki görüş ayrılıklarını gidermeye çalışacakları belirtiliyor. İngiltere savaş sonrası Irak’ın yönetiminde Birleşmiş Milletler’e daha büyük bir rol verilmesini istiyor. ABD ise sürgündeki Iraklı muhaliflerin de yer alacağı geçiş dönemi hükümetinin kurulmasının ardından yönetimin Iraklılara bırakılmasını talep ediyor. Bush yönetimi, Irak’ta kısa dönemli sivil ABD yönetimi kurulmasını, daha sonra Iraklı muhaliflerin geçici hükümet kurmasını planlıyor. Savaştan sonra Bağdat’ta kurulacak yeni yönetimin başına da emekli ABD’li general Jay Garner’ın geçeceği yönünde haberler, dünya basınında yer buluyor. İngiltere Başbakanı Blair ise, Birleşmiş Milletler’in savaş sonrası Irak’ta daha güçlü bir rol oynamasından yana. Bu görüş, savaş karşıtı Fransa-Almanya-Rusya cephesinde de kabul görüyor. İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, Londra yönetiminin, Birleşmiş Milletler’in savaş sonrası yönetimde etkin rol oynamasına çalışacaklarını söylemişti. Öte yandan İngiliz The Guardian gazetesinin haberine göre, ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld tarafından geçici yönetimin başkanlığına atanan emekli Orgeneral Jay Garner bu hafta çalışmalarına başlayacak. Jay Garner ve ekibi geçici yönetimin çalışmalarını Irak’ın güneyindeki Umm Kasr kasabasında başlatacak. Kuzeye doğru diğer kentlerin de ABD ve İngiliz askerlerinin denetimine girmesiyle, yeni yönetimin çalışmaları bu bölgeleri de içine alacak şekilde genişleyecek. Guardian’ın haberinde, geçici yönetimin çalışmalarına başlamasının, Birleşmiş Milletlerin bu süreçte rol oynamasını isteyen ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell ile İngiltere Başbakanı Tony Blair’i rahatsız ettiği dile getiriliyor. ABD’de Powell-Rumsfeld rekabeti Öte yandan, ABD’nin ‘şahinleri’nin önde gelen isimlerinden ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, BM’nin savaş sonrası Irak’ta danışma rolü oynaması gerektiği görüşünü savunmuştu