Tolunay Hoca her şeyini anlattı
Abone olKardemir Karabükspor Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, katıldığı bir televizyon programında bilinmeyen yanlarını anlattı. <br/>Kafkas, TRT Sp...
Kardemir Karabükspor Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, katıldığı
bir televizyon programında bilinmeyen yanlarını anlattı.
Kafkas, TRT Spor’da yayınlanan Bire Bir programına katıldı ve 27
yıllık futbol dünyası içindeki bilinmeyenlerini anlattı.
Diyarbakır’la başlayan ve Anadolu’nun birçok şehrinde futbol
hayatını sürdüren Kafkas, sonrasında yardımcı antrenörlükle
Avrupa’ya taşınan bir hayatının olduğunu söyledi.
“OYUNCULARIMIN PERFORMANSINDAN MEMNUNUM”
Karabükspor’un ilk devresini değerlendiren Tolunay Kafkas, "İlk
yarıda 20 ila 25 puan toplamayı bekliyorduk. 26 puan bunun üstü ve
işin realitesi oldu. Çok sıkı çalıştık ve kaybettiğimiz maçlarda
sonuca gidemiyorduk. Çok iyi oynuyorduk ama sonuç olarak bunu elde
edemiyorduk. 8 haftalık periyotta 5 galibiyet 3 beraberlik aldık.
İkinci yarıda buna yakın puan toplarsak başarılı olup, ligi orta
sıralarda tamamlamak istiyoruz. Oyuncuların ortaya koyduğu
performanstan memnunum. İlk yarıyı maç başı 1,5 gol ortalaması ile
bitirdik. İkinci yarıda aynı başarıyı elde edip, ligi ilk 10 içinde
tamamlama hedefindeyiz” dedi.
“BABAMI ERKEN YAŞTA KAYBETTİM”
Programda kendi hayatı ile ilgili de bilgiler veren Tolunay Kafkas,
sözlerini şöyle sürdürdü:
“31 Mart 1968 Ankara doğumluyum. Memur ailesi çocuğum.
Aydınlıkevler’de doğdum büyüdüm. Profesyonel futbol hayatıma PTT’de
başladım. Ailede hiç kimse futbol oynamadı ve ben ilkim bu da çok
enteresan. Ben babamı çok erken yaşta kaybettim. Çok yön veremedi
ailem bana, kolayda değildi. Ailenin yükünü omuzlarında hisseden
genç bir çocuktum. 18 yaşında bütün yükü yüklendim. Bir kardeşim
var o da makine mühendisi. Çocukluğumuz çok iyi geçti ama ergenlik
çağımı doya doya yaşayamadım. Profesyonel futbolum Diyarbakırla
başlayan Anadolu’nun birçok şehrinde devam eden ve sonrasında
yardımcı antrenörlükle Avrupa’ya taşınan bir hayatım oldu.”
“DİYARBAKIR‘DA HAYATTA NASIL MÜCADELE EDECEĞİMİ GÖRDÜM”
Profesyonel futbol hayatına adım attığı Diyarbakırspor’un kendi
hayatında çok özel bir yere sahip olduğunu anlatan Kakfas,
“Diyarbakır benim için hayatımın önemli noktalarından biri. Annem
büyük oğlunu gurbete gönderiyor. O zaman 19 yaşındayım. Orada
yokluğu ve yoksunluğu gördüm. Hayatta nasıl mücadele edileceğini
gördüm. Agresif dedikleri yapının içimizde kalması da ondan
kaynaklandı. Ben 46 yaşına gelene kadar devamlı bir mücadelenin
içinde oldum. İnsan içindeki yaraları kapatmıyor. Erken yaşta
babasını kaybeden bir genç bu yaranın parçası. Bir delikanlı olarak
Diyarbakır’da hayatı öğrendim. Sağlam bir kişiliğim olduğuna
inanıyorum. Gittiğim yer kolay değil tanımıyorsun. Ülkeyi tanıdım.
Ülkenin Güney Doğusu’nda başka insanların olduğunu gördüm. Orada
bana sahip çıkan insanlar oldu. Hayatın ne demek olduğunu orada
öğrendim. 18 yaşındaki Tolunay ile 46 yaşındaki Tolunay aynı.
Paralı iken de parasız iken de bende hiçbir şey değişmedi. Ben
düşündüğünü söyleyen veya söylediğim yapmaya çalışan biriyim.
Yaparken o an yaparım. Benim doğrularım bu şekilde iken bu
doğruları yaparım. Acı insanı olgunlaştırıyor. Benim için bir takım
değerler ve doğrular var. Bu değerler ve doğrular noktasında
davranıyorum. Başkalarının benim hakkında ne düşündüğüne bakmam.
Kendimi de acımasız yargılayan bir insanım. Hırpalarım kendimi.
Keşke yapmasaydım dediğim şeylerde oluyor. Doğruyu çok çabuk
bulurum ve hatam varsa da hemen özür dilerim” ifadelerini
kullandı.
“GELDİĞİM YERİ HİÇBİR ZAMAN UNUTMADIM”
Geldiği noktayı hiçbir zaman unutmadığını dile getiren Kafkas,
“Diyarbakır’a ilk gittiğim zamanlarda sabahları kalktığımda ben
nereye geldim diyordum. İlk gittiğim zaman çok bocaladım. 3 ay
sıkıntı yaşadım. Ama çok sağlam arkadaşlarım vardı ve onlar bana
çok destek oldu. Farklı bir dilin konuşulduğu yerdesin. Kaldığın
yer 10 metre kare bir yer. Geldiğim yeri hiçbir zaman unutmadım.
Nerden ve nasıl geldiğimi unutmadan öyle davranıyorum. Yemek yok,
kalorifer yok. Soba ile ısınıyorduk. Sert ve sağlam bir adam olmayı
orada öğrendim. Diyarbakır’da 1,5 yıl kaldıktan sonra Erzurumspor’a
oradan Konyaspor ve Trabzonspor diye gitti. Benim tanınmam ise
1992-1993 yılında Konyaspor birinci ligde oynarken oldu ve ondan
sonra Trabzonspor serüveni başladı. 27 yıldır futbol hayatının
içinde olan ve olmaya çalışan biriyim” şeklinde konuştu.
“FUTBOLCULARLA AÇIK KONUŞURUM”
Hayatta anlayamadığı bazı şeylerin de olduğunu anlatan Kardemir
Karabükspor Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, “Futbolcunun elinde
altın bilezik var. Futbolculuk büyük bir iş ve güzel paralar
kazanıyorsunuz. Bizler ne atomu parçalıyoruz ne de insanlık adına
bir buluş yapıyoruz. Bir takımı çalıştırıyoruz ya da yeteneğiniz
doğrultusunda para kazanan insanlarız. Para kazanmakta çok önemli
bir iş değildir. Parayı kazanırsın ama insanların bir değeri var.
Doğru davranışı göstermek çok önemli. Modern teknik direktörün bir
tanımı var. Doğru bir iletişim kurmak ve doğru davranış biçimini
oyuncularına göstermek. Bunu yapmayan adamlara karşı sıkıntı
yaşıyorum. Neden bu şekilde davranıyor diye düşünüyorum. İnsanların
bir çoğu çok zor şartlar altında paralar kazanırken, zor şartlar
altında okurken, bu adamların bu şekilde davranmasını aklım
almıyor. Bunları bazen futbolculara açık bir şekilde söylüyorum.
Oyuncu oynar mı, oynamaz mı, çekinir mi, çekinmez mi diye bir şeyim
olmaz ve söylerim. O artık onun vicdanına, ahlakına ve inancına
bağlıdır. Ben gördüğüm adamı oynatırım. İyi oyuncuysa oynatırım.
Bunun ismi var diye bakmam. 6-7 senedir Süper Lig’de teknik
direktörlük yapıyorum ve genç adamları oynatıyorum. Karabükspor’da
olan genç oyuncuları sahaya sürmeye çalışıyorum. Onların üzerine
titriyorum. O çocukların erken yaşta farkındalıklarını ortaya
çıkarmalarını sağlamaya gayret ediyorum. Bana doğruları göstermek
için kimse yol göstermedi. Hep kendim bulmaya çalıştım.
Tırnaklarımla kaza kaza buralara geldim. Ben bildiğim doğruları
şimdi bu genç oyunculara göstermeye ve anlatmaya çalışıyorum”
dedi.
“KARABÜK MUTLU OLDUĞUM VE BENİMLE ÖRTÜŞEN BİR ŞEHİR”
Tolunay Kafkas, kendisinin Trabzonspor ile bütünleşmesinin en büyük
faktörünü anne babasının oralı olmasına bağlayarak, ”Hem kendi
ailemin, hem de eşimin Trabzonlu olması bizi orayla özdeşleştirdi.
93-97 yılları arasında yer aldığım Trabzonspor’da ne taraftardan,
ne yöneticilerinden hiçbir kötülük görmedim. Trabzon taraftarı sert
bir taraftardır. Bir gün olsun onlardan ters bir şey görmedim.
Antrenörlük döneminde de aynı şeyleri gördüm. Futbolcu olarak en
çok mutlu olduğum yer Trabzonspor’du. Ama en mutlu olduğum yer ise
Karabük. Çok seviyorum. O kadar güzel bir şehir ki, bunda özellikle
başkanımızın ve yönetiminin bana inanmışlığı var. Yoksulluğu ve
yoksunluğu bozulmamış bir şehir. İnsan ilişkisi çok önemli
Karabük’te. İşçinin emekçinin şehri. Bende emekçi bir adam
olduğumdan şehirle örtüştük. Karabük’te çok severek ve çok
isteyerek çalışıyorum. Karabük’ün bende inanılmaz bir yeri var.
İnsanlarından elektrik alıyorum ve inşallah takımı da bir yerlere
taşıyabilirim. Karabükspor’u Avrupa Kupaları’na getirebilirsem çok
mutlu olacağım. Seyirci baskısının olduğu bir yer. Özellikle
içerdeki maçlarda olumsuz sonuçlarda tavırları var ve bunları da
aşmaya çalışıyoruz. Orada biraz daha taraftarlık bilincinin
gelişmesi lazım. Taraftarın kişiye bazlı değil de takımına
Karabükspor’a destek olması lazım. Kolay bir şehir değil. Kardemir
fabrikasının sırtında olan bir şehir. Kardemir, şehrin önemli bir
fabrikası ve bizim de sponsorumuz. Ödeme noktasında hiçbir sıkıntı
çekmiyoruz. Başkanımızın ve yönetimimizin ağzından çıkan söz senet
gibi. Maç paraları ve primleri zamanında ödenen bir kulüp. Kurumsal
bir yapıya sahip bir kulüp. Bir de kulübümüze yeni tesis yaparsak
çok iyi olacağız. Tesislerimiz istenilen bir yapıda değil. Bir
arazi alındı ve onla ilgili çalışmalar devam ediyor. İnşallah 2 yıl
içinde yeni tesislere kavuşacağız” diye konuştu.
“TRABZONSPOR’A TEKNİK DİREKTÖR OLARAK GİTMEM EN BÜYÜK HATAM”
Şenol Güneş’in istifasından sonra Trabzonspor’un başına geçmesinin
en büyük hatalarından biri olduğunu ifade eden Tolunay Kakfas,
şunları söyledi:
“Sadri Bey benim nikah şahidim. Sadri Bey beni aradığında onu ret
edecek değildim. Beni aradı ’Perşembe günü maç var, gel’ dedi. Ben
de Şenol Hoca’nın bıraktığını ve Ünal Hoca’nın devam etmeyeceğini
öğrenince uçağa atladım gittim. 50 sefer de söyledim ama insanlar
anlamak istemedi. Zaten Şenol hocanın sıkıntılı bir süreci varmış,
o dönemde ayrıldı. Keşke gitmeseydim. Keşke o uçağa hiç
binmeseydim. Hayatımda en pişman olduğum şey o. Sanki bu iş üstüme
yapıştı kaldı ve beni çok rahatsız ediyor. Anormal derecede
rahatsız eden işlerden biri. İçim içimi yiyor ve bunu anlatmama
rağmen insanlar bir türlü anlamıyor. Ben böyle bir adam değilim.
Böyle bir şeye tenezzül edecek adam da değilim. Kulübün bana
ihtiyacı olduğu için gittim. Bana gel dediler geldim. Olay sadece
bundan ibaret. Ne Şenol Hoca’nın ne de Ünal Hoca’nın suratına
bakamayacak bir şey yapmadım. Bu tamamen spontane gelişen bir
olaydı.”
“BUNDAN SONRA TRABZONSPOR’DA GÖREV ALMAM”
Trabzonspor’a bir kırgınlığı olup olmadığı yönünde gelen bir soruya
ise Kafkas, “Şimdiki başkanın gelmesiyle bizi göndermesi hiç önemli
değil, gönderebilir. Benim kırıldığım orada çok sevdiğim değer
verdiğim beni seven Trabzonsporlulardan ses çıkmaması. Bu durum
bizi son derece üzdü ve kırdı. Bundan sonra benim Trabzonspor’da
görev almam çok zor. Benim öbürleri gibi bir şeyim yok. Benim ailem
orada yaşıyor. Babam Belediye Başkan Yardımcılığı yapmış oranın
önde gelen ailelerinden. Ama sessiz kalınması hem beni hem ailemi
çok kırdı” dedi.
"MANEVİ OLARAK TATMİN OLDUĞUM İÇİN KARABÜKSPOR’DAYIM"
Kafkas, Trabzonspor’dan sonra biraz dinlenmeyi düşündüğünü
belirterek, "Özellikle Mustafa Yolbulan ve Murat Yolbulan Beyi
tanıdıktan sonra Karabük bana çok sıcak geldi. Manevi olarak tatmin
olduğum için Karabük serüvenim başladım. İyi ki gelmişim. 2 yıllık
anlaşma yaptım. Onlar ’ne kadar istersen yap’ dediler ama bu iş bir
ekip işi. Yönetim kurulu ile beraber çalışmayı isteyen bir kişiyim.
Ben kararlarımı söylerim son sözü başkan söyler. Ben başladığım işi
beraberce bitirmek isteyen bir kişiyim. Başkan sorar, ben
fikirlerimi söylerim ama son noktayı başkan koyar. Bu doğrultuda
güzel çalışmalarımız var. İnşallah arzu ettiğimiz noktalara
ulaşırız” şeklinde konuştu.
"TRANSFER ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR"
Devre arasında yapmayı düşündükleri transferle ilgili de bilgiler
veren tecrübeli teknik adam, “Maalesef son maçta Akpala sakatlandı
ve sezonu kapattı. Bunun için acil olarak forvet noktasındaki
sorunu önce Türkiye içinden çözmeye çalışıyoruz. Eğer çözemezsek
yurt dışından bakacağız. Her iki alanda da arayışımız var. Defans
noktasında ise Dany ile ilgili bir sıkıntı yok. Kendisi şuan
Dubai’de. Dönünce her şey netleşecek. Stoper, orta saha ve
kanatlara da birer futbolcu alacağız. Bunla ilgili çalışmalar
sürüyor" ifadelerini kullandı.
(İHA)