Tolstoy'un gözüyle Hz. Muhammed
Abone olÜnlü Rus yazar Tolstoy, ölümünden bir yıl önce Hz. Muhammed’in hadislerini bir kitapta derledi. Tolstoy'un bu kitabı Rus halkını etkilememesi için uzun yıllar saklandı
Ünlü Rus yazar Tolstoy’un, ölümünden bir yıl önce Hz.
Muhammed’in (s.a.s.) hadislerini derlediği bir risalesi olduğu
ortaya çıktı. Tolstoy’un eseri, Rus halkında İslama ilgi
uyandırmaması için komünizm döneminde gizlenmiş. ‘Muhammed her
zaman Evangelizmin (Hıristiyanların) üstüne çıkıyor. O insanı Allah
saymıyor ve kendini de Allah ile bir tutmuyor. Müslümanların
Allah’tan başka ilahı yoktur ve Muhammed O’nun peygamberidir.
Burada hiçbir muamma ve sır yoktur.” Bu sözler tanınmış Rus yazar
Lev Nikolayeviç Tolstoy’a ait. Sadece Rusça konuşulan ülkelerde
değil dünya edebiyatında da büyük saygınlığa sahip Tolstoy’un
yıllardır gizlenen risalesi Türkiye’de de ilk kez “Hz. Muhammed”
adıyla yayımlanıyor. Tolstoy, bu risalesini 1909 yılında
neşrediyor. Ancak komünizmin baskı yıllarında kitap Rus ve Müslüman
halkları etkilememesi için devlet tarafından bilinçli bir
politikayla gözlerden uzak tutulmuş. Sovyetler’in yıkılması ile
1990 yılında eser “Hz. Muhammed’in Kuran’a Girmemiş Hadisleri”
adıyla Rusça yeniden yayımlanıyor. Karakutu Yayınları tarafından
Türkiye’de okuyucuya sunulan kitabın editörü Azeri Prof. Telman
Hurşidoğlu Aliyev, kitabın orijinal adını İslami terminolojiye göre
teknik olarak hatalı buldukları için sadece “Hz.Muhammed” koymayı
tercih ettiklerini belirtiyor. Tolstoy’un da orijinal baskılarda
“hazreti” sıfatını bizzat kullanmış olması dikkat çekici. Tolstoy’u
bu kitabı yazmaya yönelten olay 1908 yılında Hindistanlı alim
Abdullah El Sühreverdi’nin “Hz. Muhammed’in Hadisleri” kitabını
okuması oluyor. Kitaptan oldukça etkilenen Tolstoy, seçtiği
hadislerle hemen bir kitapçık oluşturuyor. Tolstoy daha çok, Allah
inancı, fakirlik, eşitlik, ölüm ve iyi insan olma gibi konuları
içeren hadisleri toparlamış. “Hz. Muhammed” kitabının editörleri
Tolstoy’un seçtiği hadislerin Kütüb-ü Sitte’de yer alanlarını da
tek tek tespit etmişler. Tolstoy’un seçtiği hadislerden bazıları
şöyle: “Hakikat insanlar için ne kadar acı olsa da, hakikati
söyleyin.” “Hiç kimse öfkesini yutmaktan daha güzel bir içki
içmemiştir.” “Çok fazla yiyip içerek kendi kalbinize yüklenmeyin.”
“Sizden biriniz, kendisi için arzu edip istediği şeyi, din kardeşi
için de arzu edip istemedikçe, gerçek anlamda iman etmiş olmaz.”
“Ölüm bir köprüdür, dostu dosta kavuşturur.” “İşçinin hakkını
alnının teri kurumadan veriniz.” Yaşadığı dönemde de Rusya’da büyük
saygınlığa sahip Tolstoy’un hadis kitapçığı yayınlaması önemli.
Ancak tek başına buna dayanarak yazarın Müslüman olduğunu iddia
etmek mümkün değil. Fakat “Hz.Muhammed” kitabı edebiyat dünyasında
önemli tartışmalara sebep olacak, Tolstoy’un Müslüman olduğuna dair
bilgi ve mektuplara da yer veriyor. Prof. Aliyev, bir Arapla
evlenip İslamı kabul etmiş Valeriya Porohova isimli Rus bir kadının
anılarına yer veriyor. 11 yıl eşiyle Suudi Arabistan’da yaşayan
bayan Porohova, Kur’an-ı Kerim’i Rusça’ya tercüme etmiş. Porohova,
ünlü yazar Tolstoy’un son zamanlarında İslamı kabul ettiğini ve bir
Müslüman gibi toprağa verilmeyi vasiyet ettiğini iddia ediyor.
Tolstoy’un İslami usûllere göre defnedildiğini iddia eden Porohova,
mezarının başında Hıristiyanlığın sembolü olan Haç’ın da yer
almadığını belirtiyor. Sovyet hükümetlerinin bu gerçeği uzun yıllar
gizlemeye çalıştığını kaydeden Prof. Aliyev, Tolstoy’un Müslüman
olduğunun öğrenilmesi halinde Rus halkında İslama yönelme akımının
başlamasından korkulduğunu ileri sürüyor. Kitap, Rus Yelena
Vekilova’nın Tolstoy ile oğulları üzerine yaptığı çarpıcı
mektuplaşmaya da yer veriyor. Rusya’da 1904’te çıkarılan ve
çocukların herhangi bir sebepten dolayı ayrıldıkları ana-baba
dinine dönmelerine izin veren düzenleme sonrası yaşanıyor bu
mektuplaşmalar. Azeri kökenli general İbrahim Ağa ile evli olan
Vekilova biri üniversitede, diğeri askeri okulda okuyan iki oğlunun
babalarının dini İslam’a meylettiğini, Rus ve Hıristiyan olarak
kendisinin ne yapması gerektiğini soruyor ünlü Rus yazara.
Tolstoy’un bayan Vekilova’ya cevabi mektubu oldukça net.
“Muhammediliğe, Hıristiyan dininden daha fazla önem vermelerine
gelince, ben bütün kalbimle buna katılıyorum. Bunu söylemek ne
kadar tuhaf olsa da benim için Muhammedilik, Haça tapmaktan
mukayese edilmeyecek kadar üstündür.” satırlarıyla gençlerin
tercihini destekliyor. Tolstoy, mektubun devamında çok daha ilginç
bir tespitte bulunuyor: “Eğer insan seçme hakkına sahip olsaydı,
aklı başında olan her Hıristiyan ve her bir insan şüphe ve tereddüt
etmeden Muhammediliği, tek Allah’ı ve O’nun peygamberini kabul
ederdi.” “Hz.Muhammed” kitabı Tolstoy’un ‘İtirafları’na yer
veriyor. Söz konusu eseri Tolstoy, hasta olan erkek kardeşinin
kendisinde uyandırdığı etkiyle kaleme alıyor. Tolstoy’un hayat
hikâyesine de kısaca yer veren kitapta, araştırmacı ve
edebiyatçılara belge özelliği taşıması için mektuplar ve hadislerin
toplandığı risalenin Rusça orijinallerine de ek olarak yer
veriliyor. 1828’de doğan Tolstoy, önce annesini, sonra babasını
kaybetti. 9 yaşından itibaren halasının gözetiminde büyüdü. Asil ve
zengin bir ailenin çocuğu olan Tolstoy, çocuk yaşında Fransızca ve
Almanca öğrendi. 1844’te Kazan Üniversitesi’nde Doğu Dilleri
üzerine eğitim görmeye başladığı halde, bohem yaşama olan
düşkünlüğü ile bu eğitimi yarıda bıraktı. 19 yaşına geldiğinde
ailesinden kalan servetin vârislerinden birisi olarak genç yaşında
büyük bir servete kondu. 1851’de Kafkaslara askeri eğitim almaya
gitti. İki yıl sonra Osmanlılara karşı savaşmak üzere cepheye
katıldı. 1856’da ordudan ayrıldı. Çocukluk anılarını anlattığı
‘Çocukluk’u 1851’de henüz 23 yaşındayken kaleme almaya başladı.
Kafkas halklarının yaşamını ele aldığı ‘Hacı Murat’ ve ‘Kazaklar’
romanlarını 1852’de, Kırım Savaşı’nı anlattığı ‘Sivastopol
Hikayeleri’ni 1855’te yayımladı. Ardından Fransa, İngiltere ve
Belçika’ya seyahatler düzenledi. 1862’de evlendi. Ertesi yıl en
önemli eserlerinden ‘Savaş ve Barış’ı yazmaya başladı, 6 yıl sonra
1869’da tamamladı. 1873’te bir diğer klasik eseri ‘Anna Karanina’yı
kaleme almaya başladı ve 3 yılda bitirebildi. Bir diğer güçlü eseri
‘Diriliş’i yirmi yıl sonra yazmaya başladı ve 1899’da tamamladı.
Ara dönemde ‘Din Nedir?’, ‘Ölüm Manifestosu’ ve ‘Üç Ölüm’ gibi
insan, yaratıcı ve ölümü ana tema olarak ele aldığı hikâye ve
romanları yazdı. Tolstoy, 82 yaşında eşiyle yaşadığı geçimsizlik ve
kavgalara kızarak çocukluğundan beri yaşadığı Yasnaya Polyana’daki
evini terk etti. 20 Kasım 1910’da Odesa-İstanbul üzerinden
Bulgaristan’a gitmeye çalışırken zatürreeye yakalandı ve
Astapova’da metruk bir tren garında hayata veda etti. Vasiyeti
sebebiyle Yasnaya Polyana’daki çiftliğinin sessiz ve gölgeli bir
yerine gömüldü...