Tokatlanmış yanak sendromu deyip geçmeyin
Abone ol'Tokatlanmış yanak sendromu' olarak bilinen Parvovirüs B19, çocuklarda en sık görülen beşinci hastalık. İlk belirtisi yanaklarda kızarıklık olan sendromla ilgili bilgiler veren Uz. Dr. Özlem Okutan, hastalığın özellikle kış aylarına ait diyor.
Halk arasında 'tokatlanmış yanak sendromu' olarak
bilinen Parvovirüs B19, çocuklarda en sık görülen beşinci hastalık.
İlk belirtisi yanaklarda kızarıklık olan sendromla ilgili bilgiler
veren Uz. Dr. Özlem Okutan, hastalığın özellikle kış aylarında sık
görüldüğünü belirtti.
En önemli belirtileri yanaklarda kızarıklık, ateş ve halsizlik… Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Uz. Dr. Özlem Okutan, başka hastalıklarla karıştırılabilen tokatlanmış yanak sendromu ile ilgili ailelerin bilinçlenmesi gerektiğini söyledi.
ALERJİK HASTALIKLARLA KARIŞTIRILABİLİYOR
5. hastalık, iyi seyirli, döküntülü hastalıklardan biridir. Özellikle kış aylarının başlarında sık görülmektedir. Ateş, halsizlik ve döküntü ile kendini gösterir. Döküntüler oldukça yoğun ortaya çıkabilir. Alerjik, ürtikeryal döküntülerle ya da diğer döküntülü hastalıklarla karıştırılabilir. Bunun için şu belirtilere dikkat edilmelidir:
TOKATLANMIŞ YANAK SENDROMUNUN BELİRTİLERİ
NELER?
Özellikle yanak bölgesinde kızarıklık ortaya çıkar. Döküntü yüzden
başlar ve sanki bir selülit gibi geniş bir alanı tutar. Alerjideki
gibi dağınık ve düzensiz bir görüntü değildir.
KIZARIKLIKLAR İZ BIRAKIYOR MU?
Hastalığın neden olduğu kızarıklık kalıcı bir iz bırakmaz. 2-3 gün içerisinde döküntüler solar ve kaybolur. Kaşıntı genellikle olmaz. Döküntüler baş bölgesinden başlar, aşağıya doğru yayılım gösterir. 2-3 gün içerisinde, en fazla da 7 günde bu döküntüler solup kaybolur. Ailelerin bu süreçte en azından 1-2 gün çocuğu okula göndermemesi gerekir. Çocuğun dinlenmesi ve bulaştırıcılık riskinin azaltılması açısından bu konu önemlidir.
KREŞ YAŞINDAN SONRA GÖRÜLME SIKLIĞI ARTIYOR
Bütün çocuklarda görülebilen beşinci hastalığın bağışıklığın zayıf ya da güçlü olması ile birebir ilişkisi bulunmamaktadır. Özellikle okul çocuklarında daha yoğun görülür. Süt çocuklarına nazaran kreş yaşından sonra görülme sıklığı artmaktadır. Her viral döküntülü bir hastalık başka bir hastalığın kapısını aralar. Bağışıklığı biraz daha düşürür. Bu açıdan ailenin bilinçli olması ve çocuğun doğru takip edilmesi önemlidir.
BULAŞMA RİSKİ VAR MI?
Bulaşma riski yüksek olan beşinci hastalık, döküntüler ortaya çıkmadan önce de bulaşabilir. Hastalık, tükürük ve damlacık yoluyla yayılır, nefesle de taşınır. Döküntü ortaya çıkmadan da çocuklar birbirine bu hastalığı aktarabilmektedir. Döküntü esnasında suçiçeği ya da kızamık kadar yoğun bulaştırıcılık riski olmasa da her döküntülü hastalık gibi dikkatli olunmalıdır.
SUÇİÇEĞİNE BENZİYOR
Döküntüler yüzde, ellerde, kollarda ve bacaklarda ve gövdede görülür. Suçiçeği ve el-ayak-ağız hastalığı benzer virüslerdir. Sinek ısırığı gibi başlar, içi su dolu küçücük keseciklere döner. 5. hastalık gibi yaygın, ciltte herhangi bir açıklık ya da kuruluğa yol açmayan, özellikle yanaklarda daha birbiriyle birleşik, gözde de kabarık olmayan makül denilen, cildin altında pembe kızarıklıklar şeklinde alerjik döküntüye daha çok benzer ama suçiçeği ile ters döküntülerdir. Bu bakımdan ayırt edilmesi son derece kolaydır.
TEDAVİ EDİLMEZSE…
Beşinci hastalığın tedavisi belirtilere göre planlanmaktadır. Döküntüler eğer hastayı rahatsız edecek seviyeye geldiyse alerji ilaçları ile döküntülerin daha hızlı solması sağlanabilir. 1–2 gün istirahat edilmesi önemlidir. Zamanında tedavi edilmezse çocukta üst solunum yolu enfeksiyonları, orta kulak iltihabı, grip ve diğer ateşli hastalıklarla ilgili riskler artmaktadır.
ATEŞ KONTROL ALTINA ALINMALI
Çocuklarda ateş konusunda dikkatli olunmalıdır. Bir hastalığın çoğu zaman ön habercisi ateş olur. Viral hastalıklarda özelikle beşinci hastalıkta döküntüyle birlikte ateş görülür ancak birkaç gün içerisinde hem döküntü hem ateş ortadan kalkar. Fakat daha sonra yeni bir ateş daha görülüyorsa altta yatan farklı bir neden var mı diye düşünülüp başka hastalıklar açısından da değerlendirme yapılması gerekebilir. Mümkün olduğunca genel halinden emin olunan, 48 saat kadar ateşi normal olan ve döküntüleri artık olmayan çocuklar okula gidebilir.