TOBB prim affını gündeme getirdi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), TBMM Genel Kurulu'ndan hükümet tarafından geri çekilen SSK ve Bağ-Kur alacaklarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin düzenlemenin,yeniden ele alınarak en kısa sürede sonuçlandırılmasını istedi. TOBB'dan yapılan yazılı açıklamada, söz konusu prim borçlarının yeniden yapılandırılmasının, bir af değil, ödeme kolaylığı ve taksitlendirme olduğu vurgulanırken, ekonomik zorluklar nedeniyle, bu kolaylığın getirilmesinin gerektiği kaydedildi. SSK ve Bağ-Kur'un birikmiş prim ve gecikme zammı alacağının 27.4 milyar YTL'ye ulaştığı, önlem alınmazsa bunun daha da artacağı hatırlatılan açıklamada, SSK ve Bağ-Kur alacaklarının, neredeyse 29 milyar YTL olan 2005 yılı bütçe açığına ulaştığına işaret edildi. SSK'nın alacağının 2.8 milyar lirasının prim, 3.3 milyar YTL'siningecikme zammı, Bağ-Kur'un ise toplam 21.3 milyar YTL alacağının bulunduğu, gecikme zammı alacaklarının prim alacaklarından daha fazla olduğu belirtilen açıklamada, şöyle devam edildi: ''Geçmişte bu alacakların tahsili için yapılan düzenlemeler, amaçlanan sonucu vermemişti. Zira borç taksitini ödeyenler, borçlarının zamanla azalacağını beklerken, aksine arttığını görünce ödemelerini aksatmış ya da yapmamış, bir kısmı da somut bir kolaylık sağlanmadığından hiçbir ödeme gerçekleştirememiştir. Bunun sonucunda 2003'te yapılan düzenleme öncesinde 4 katrilyon lirası SSK, 14 katrilyon lirası Bağ-Kur olmak üzere 18 katrilyon lirayı bulan borç miktarı, 1.5 yılda 9 katrilyon lira daha artarak 27 katrilyon lirayı geçti. Söz konusu düzenleme ile 18 katrilyon liralık alacağın yaklaşık 4 katrilyon lirası için başvuru gelmiş, başvuranların yüzde 55'i taksitlerinde zamanında ödeyemediğinden uygulama başarılı olamamıştı.'' Önceki alacak yapılandırılmasının başarılı olamamasının ''borçların yeniden yapılandırılmasında devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama bileşik faizinin esas alınması ve bu çerçevede faizlerin yüksek olmasından'' kaynaklandığı anlatılan açıklamada, hazine borçlanma faizinden daha yüksek gecikme faizi uygulanmasının, borcun tahsilini imkansız hale getirdiği kaydedildi. Açıklamada, 2002'de hazinenin yüzde 64 borçlanma faizine karşılık yüzde 87, 2003'te yüzde 45 borçlanma faizine karşılık yüzde 81, 2004'te yüzde 24 borçlanma faizine karşılık yüzde 48 gecikme faizi uygulandığı hatırlatılırken, ''düzenli ödeme yapan mükellefleri rencide etmemek için, prim affı niteliğinde olmayan, aynı zamanda iyi niyetli mükellefleri ve hazineyi rahatlatacak düzenleme'' istendi. TOBB, ''Vergi Barışı Yasası ile getirilen benzeri bir düzenlemeyleboçların yeniden yapılandırılmasını, birikmiş prim alacağı (anapara borcu) sabit tutulurken, birikmiş gecikme zammının, hazinenin yıllık ortalama borçlanma faizini geçmeyecek şekilde, TÜFE'ye endekslenerek yeniden hesaplandıktan sonra, birikmiş prim aslıyla birlikte 18 ayda ödeme kolaylağı sağlanmasını'' önerirken, bu yeniden yapılandırmanın bir zorunluluk olduğunu vurguladı.