TOBB özel sektörü temsil ediyor
Abone olTürkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB'un Türk özel sektörünün tamamını temsil etmeye tek yetkili organ olduğunu savundu.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu, ''Demokrasiyle seçilmiş heyettedir. Atamayla,
babadan oğla geçen bir yapının içinde olmayan bir heyet burası''
dedi. Hisarcıklıoğlu, TOBB Özel Sektör Müzakere Meclisi'ni
kamuoyuna tanıttığı basın toplantısının ardından gazetecilerin
sorularını yanıtladı. TOBB Başkanı, ''TÜSİAD'ın TOBB'un çatı örgüt
olmadığı yönündeki açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz ve
sizin yapılanmanızın sizce özel sektör boyutu eksik mi'' şeklindeki
bir soru üzerine, bundan daha güçlü bir tablo olamayacağını,
TOBB'da tüm sektörlerin tamamının temsil edildiğini, yönetim
kurulunun 7 kademeli seçimden geçerek geldiğini, Anayasa'nın 135.
maddesi ve 5174 sayılı yasa ile yetki sahibi olduğunu anlattı ve
şöyle konuştu: ''Tüm demokratik ülkelerde kıta Avrupası dahil olmak
üzere, oluşturulmuş modelin eşdeğeri. Farklı bir model yok. Hiç
kimse kendisine farklı bir misyon üstlenmesin. TOBB, Türk özel
sektörünün tamamını temsil etmeye tek yetkili organdır. Bu güçlü
isimlere bağlı değil. Hepimiz demokrasi aşığı olduğumuza
inanıyoruz. Demokrasinin gerektirdiği sonuçlar neyse herkes ona
katılmak zorunda. Demokrasinin getirdiği tablo bu. Bu tablo da tek
temsilci var, başka yok. Ama onun dışında farklı diğer dernekler,
işadamı dernekleri bunlar gayet doğal. Demokrasi ortamında bunları
doğal karşılıyoruz. Ama Türkiye'deki şirketleri, iş alemini temsil
etme yetkisi tek bir kurumdadır. Demokrasiyle seçilmiş heyettedir.
Atamayla, babadan oğula geçen bir yapının içinde olmayan bir heyet
burası.'' Hisarcıklıoğlu, Türk-İş, Hak-İş, TİSK, TOBB, TZOB, TESK,
memur sendikaları ve diğer sivil toplum örgütlerinin Türkiye-AB
Karma İstişare Komitesi'nde tek çatı altında olduğunu kaydederek,
''Bizim bir görüş ayrılımız yok. Biz kendi içimizde gerekli
müzakereleri yaptıktan sonra, gerekli uzlaşma kültürünü Türkiye-AB
Karma İstişare Komitesi'nde elde ettik. 10 yıldır çalışan bir
organizasyon burası. Biz bunun denemesini, yanılmasını, tatbikatını
geçirerek geldik. Bu gelmiş olduğumuz noktaya güzel uzlaşarak
geldik. Bu mekanizma çalışmaktadır'' dedi. -''HESAP VERECEK OLAN
HÜKÜMET''- ''Müzakereleri yürütecek resmi heyette yer almamanızı
nasıl değerlendiriyorsunuz'' şeklindeki soru üzerine de
Hisarcıklıoğlu, halka hesap verecek olanın hükümet, siyasi iktidar
olduğunu belirterek, müzakere heyetinin nasıl oluşacağının
kararının onlara ait olduğunu söyledi. Kendilerinin bu sürecin
tarafı olarak, kaybeden ve kazananlardan birisi olacağı için her
türlü katkıyı yapacaklarını anlatan Hisarcıklıoğlu, tercihin siyasi
otoritenin olduğunu ve kendilerinin buna bir itirazı olamayacağını
söyledi ve ''Biz, bizi ilgilendirdiği için bu süreçte her türlü
katkıyı yapacağız'' diye konuştu. TOBB Başkanı, ''Kırıklık var mı''
şeklindeki soruya da ''Bir kırıklığımız yok. Eğer demokrasiye
inanıyorsak, o zaman iktidar partisi kendi tercihini yapmak
durumundadır'' yanıtını verdi. Halka bu işin iyi ve kötü hesabını
verecek olanın siyasi iktidar olduğunu tekrarlayan Hisarcıklıoğlu,
şöyle konuştu: ''Biz bu sürece katkı sağlayabilmek için... kendimiz
için değil, şahsım için böyle bir pozisyon belirleme talebimiz
olmadı. Sizler tarafından bu zaman zaman yanlış anlaşıldı. Bu
müzakere heyetinin içinde çeşitli modeller var. Bu son üye olmuş 10
ülke ve ondan önceki ülkelerde müzakere heyetlerinin içinde,
müzakere heyetinin tamamının özel sektörün temsil ettiği, müzakere
heyetinin içine özel sektörün de alındığı yahut hiç alınmadığı
modeller var. Biz bu model ile gidilirse doğru olacağı
inancındayız. Ama tercihi başmüzakereci, hükümet yaptıktan sonra,
bizim içimizde de bir kırıklık yok. Bu sadece tercih. Burada esas
kırıklık olacak olursa, ileride yapılan bu çalışmalardan
faydalanmama söz konusu olursa, o zaman kırıklık olur. O zaman
zaten Türkiye'nin meselesi gündeme gelir. Öyle bir şey olacağı
inancında da değilim çünkü, 17 Aralık'ta Brüksel'de müzakere tarihi
alındığında, Sayın Başbakan, katılımcı demokrasi anlayışı
çerçevesinde, bütün sivil toplum örgütlerinden asgari ölçüde
faydalanacaklarını ifade etmişlerdir. Hepimizin iş görme biçimimiz
değişecek. Alışkanlıklar değişecek. Bu bir yenilik. Bunu iyi
algılamamız lazım. Bizim özel sektöre karşı bir sorumluluğumuz var.
Bizi seçen bunlar. Onun için biz bu hazırlığı yapmak durumdayız.
Bunu da sizlerle paylaşıyoruz. Hep fikren hem zikren her noktada,
TOBB gerek kapasite olarak, gerekse fikren, gerek yapı itibariyle,
her türlü imkan ölçüsünde bu sürece hazır olduğunu söylemek
istiyorum.'' -MÜZAKERE MODELİ- ''Babacan'ın açıkladığı modeli nasıl
buluyor sunuz'' şeklindeki soru üzerine de Hisarcıklıoğlu,
''Muhakkak, şöyledir, böyledir demek konumunda değilim. Tek nokta
şu; sonuçta halka hesap verecek olan AKP hükümetidir'' dedi.
Toplumu temelinde sarsacak olan bir değişim sürecinin yaşanacağını
hatırlatan Hisarcıklıoğlu, ''O sürece tabandan oluşmasını nasıl
talep edilir, nasıl istenir, nasıl bilgilendirilir, bu sorun benim
sorunum değil. Sorun AK Parti'nin. Kendimle ilgili meselenin
sorumluluğunu 70 milyonu ilgilendiren, Türk özel sektörünü
ilgilendiren noktada ben hazırlığımı yaptım. Size söyledim. Onun
dışındaki soruları siz Sayın Babacan'a sorun'' diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, ''Müzakereler ne zaman tamamlanır'' şeklindeki bir
başka soruya da 2012'ye kadar müzakerelerin, fasılların bitirilmiş
olması gerektiğini kaydetti. Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Yani
fasılların tamamını bitirmiş olmamız lazım ki, 2014'de tam üye
olalım. Eğer 2014'ü geçirirsek şansımız 2021'e kalır. Onun için biz
bütün millet olarak bugüne kadar en büyük eksiklik burada
görüyorum. Bir hedefe kilitlenmek konusunda kendimize bir tarih
veriyor olmamız lazım, millet olarak. Burada da ben 2014 bütçesine
yetişebilmesi için tam üyeliğin, ancak 2012'de fasıllar biterse
yetişebileceği inancındayım. 2012'yi hedef olarak almayız'' diye
konuştu.