TMMOB belediyeyi eleştirdi
Abone olMimarlar, belediyenin hızlı vapur projesini eleştirdi. TMMOB'a göre yeni sistem pahalıya mal oluyor.
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Eyüp Muhcu,
İstanbul'da inşa edilen kavşakların kente ve ulaşıma yeni sorunlar
getirdiğini belirterek, ''Kavşaklar yapılırken bir plana, bilimsel
yönteme dayanmıyor'' dedi.
TMMOB İstanbul Büyükkent Şubesi Anadolu 1. Büyükkent Bölge
Temsilciliğince Caddebostan Kültür Merkezinde düzenlenen ''Ulaşım
Politikaları ve Anadolu Yakası'nda Ulaşım'' konulu panele katılan
Muhcu, İstanbul'da kavşakların yapım şeklini eleştirdi. Son 2 yılda
40 milyon dolar maliyetle 42 kavşak yapıldığını ve bunların çoğunun
yol düzenlemesi gibi ''makyaj'' çalışması olduğu düşünüldüğünde bu
maliyetin yüksek olduğunu kaydeden Muhcu, ''İstanbul'da kavşak
firmaları var. Bunlar kendi üsluplarını kavşaklara yansıtıyorlar.
Her bir kavşağı ayrı bir firma yapıyor sanırım'' dedi. Mimarlar
Odası olarak kavşak projeleriyle ilgili yeterli bilgi
edinemediklerini anlatan Muhcu, kavşakların yapıldığını tanıtım
reklamları ve inşaat tabelalarından öğrendiklerini söyledi. Eyüp
Muhcu, şöyle dedi:
''Kavşaklar yapılırken bir plana, bilimsel yönteme dayanmıyor.
Bittiğinde ulaşımda yaratacağı sonuç bilinmiyor. Kavşakların
yapılacağı yerler kent üzerinde helikopterle yapılan uçuşla
belirleniyor. Nerede tıkanma varsa oraya kavşak yapılıyor. Yol
güzergahları politik nedenlerle belirleniyor, değiştiriliyor.
Gökdelen, hastane sahipleri gibi yatırımcıların ihtiyacına göre
yol, kavşak yapılıyor. İnşaatlar program dahilinde yapılmadığı için
özellikle okullar açıkken trafikte tam bir kaos yaşanmaktadır.
Mimari estetik kaygısı taşınmıyor. Yeşil alanlar kavşak yapmak için
kullanılıyor. Kavşakların yerlerinin yanlış seçimi nedeniyle yeni
düğüm noktaları oluşuyor.'' 20 yıl önce yapılan kavşakların estetik
ve taşıyıcı sistem olarak daha iyi durumda olduğunu ifade eden
Muhcu, ''Kamu kaynakları heba ediliyor. Bu içi boş 'Vizyon
Projeleri' kente ve ulaşıma yeni sorunlar getirmektedir'' dedi.
-
''VAPURLARIMIZI VERMİYORUZ''
''Vapurlarımızı Vermiyoruz'' kampanyası katılımcılarından mimar
Mehmet Selim Baki de, vapurların 1.5 asırdır ihtiyaca göre
şekillenerek bugüne geldiğini belirterek, yüksek süratli Deniz
Otobüsleri'nin ise denizdeki doğal hayata zarar verdiğini ve kentte
uygun olmadıklarını söyledi. Vapurların estetik ve ekonomik
olduğunu ifade eden Baki, düşük yolcu kapasiteli Deniz
Otobüsleri'nin maliyetinin yolcu başına 10-15 kat fazla olduğunu
öne sürdü. Deniz Otobüsleri'nin üretici firmalarının dahi 60 milden
kısa mesafelerde kullanımını tavsiye etmediklerini anlatan Baki,
Avcılar-Maltepe arasında düşünülen hattın da 20 mil mesafe olduğunu
hatırlattı. Kendilerinin vapurları ''nostalji'' amaçlı
savunmadıklarını vurgulayan Baki, ''Vapurlar çok iyi bir ulaşım
aracı. Vapurların, her şeyleriyle imal edildikleri Haliç
Tersaneleri ile birlikte yaşatılmaları mümkün'' dedi. Mimarlar
Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Afet Komitesinden mimar Mücella
Yapıcı da, ''Haydarpaşa, Gar ve Limanın Ulaşımdaki Rolü''nü
anlattığı konuşmasında, Haydarpaşa Garı ve limanın birbirinden ayrı
düşünülemeyecek tesisler olduğunu söyledi. Ticaret kenti olan
İstanbul'un kuruluşundan bu yana varlık nedeninin bu liman olduğunu
ifade eden Yapıcı, ''Dünyada içinden deniz geçen tek şehir
İstanbul'' dedi. Marmaray Projesi'ni eleştiren Yapıcı, bu projeyle
İstanbul'un üretim ve dağıtım merkezi olmaktan çıkıp transit geçiş
noktası, bir ''yol kenarı tesisi'' olacağını savundu.
Yapıcı, ''Böyle giderse çok değil 3 sene sonra İstanbul'u terketmek
zorunda kalacağız'' diye konuştu. İstanbul bölgesinde Haydarpaşa
Limanının taşınabileceği tek yer olmadığını kaydeden Yapıcı,
limanın taşınmasının İstanbul ve bölge için risk olduğunu söyledi.
Yapıcı, ulaşım sorununun çözümünün limanların demiryolu ile
bağdaştırılmasında olduğunu, Marmaray'ın ise transit geçiş
sağladığını kaydetti.