Titreme Parkinson belirtisi olabilir
Abone olParkinson, genellikle 55 yaş üstündeki kişilerde çıksa bile, gençlerde de görülebiliyor.
Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre, Parkinson, ilerleyici ve
kronik bir hastalık. Beyinde dopamin denen maddeyi sağlayan
hücrelerin, henüz bilinmeyen bir nedenle hasara uğraması,
azalmasıyla ortaya çıkıyor. Hareket ve denge sistemi etkileniyor.
Genellikle 55 yaş üstünde çıksa bile, gençlerde de görülebiliyor.
Türkiye’de 60 yaşını geçen 300 kişiden biri Parkinsonlu. Amerikan
Hastanesi Beyin Cerrahisi Kliniği’nden Dr. Ali Zırh hastalık ve
tedavisiyle ilgili sorularımızı yanıtladı. Parkinsonda en sık
görülen belirti nedir? Titreme en sık görülen belirti. Sıklıkla
elde ve baş parmakta. Ancak örneğin heyecan ile ortaya çıkan
titremelerle karıştırılmamalı. Uzuvların titremesi, hareket hızının
yavaşlığı, adalelerde sertlik, denge ve yürüme bozuklukları,
konuşmada ses bozukluğu, ince işleri yapmada beceriksizlik, yutma
zorluğu, kabızlık, terleme, ağrılı kaslar ve kasılmalar, depresyon,
yazı yazmada zorluk diğer belirtileri. Erken tanı mümkün mü? Erken
tanı için iki ayırıcı belirti var. İlki dinlenirken titremeler,
diğeri de hareketlerde yavaşlama. Eskiden rahat yapılan
hareketlerin ağırlaşması, beceriksizleşme. Muayene ve tetkikler
sonucu sadece dopamin eksikliği olduğu anlaşılırsa tanı konur.
Hastalığın tedavisi mümkün mü? Parkinson kronik bir hastalık. Ne
yazık ki tamamen kurtulmak mümkün değil. Bozulan kimyasal dengenin
düzeltilmesine, yaşam kalitesinin artırılmasına dayanıyor tedavi.
Hastalığın derecesine göre 3 grup ilaç kullanıyoruz. Birinci
gruptaki ilaçlar belirtilere yönelik. Hastanın kendini daha rahat
hissetmesini sağlıyor. 60 yaşın altındaki hastalara veriyoruz.
İkinci gruptaki ilaçlar beynin dopamin kaynaklarını daha iyi
kullanmasını sağlıyor. Üçüncü gruptakiler ise dopaminin kendisini
içeriyor. İlaç grupları sırayla deneniyor. Bazen ilaçlar
kombinasyonlar halinde kullanılıyor. Ameliyat ne zaman gündeme
geliyor? Hastalar ilaç tedavilerine başlangıçta iyi yanıt
veriyorlar. Ancak yıllar geçtikçe hastalığın ilerlemesi, ilaca
tolerans gelişmesi ve yan etkiler nedeniyle sorun yaşamaya
başlıyorlar. İlaç tedavisi ile yapılacak birşey kalmamışsa cerrahi
müdahale gerekebiliyor. Uyguladığınız mikro elektrot kayıt ve
stimülasyon tekniği yöntemi güvenilir mi? 5 yılda 350 parkinson
ameliyatı yaptım. Bu hastaların tamamı, ameliyat sonrasında
hastalığın etkilerinden kısmen ya da tamamen kurtuldular. Cerrahi
girişimler içinde bu en seçkin ve karmaşık ama bir o kadar da
güvenilir ve başarılı bir yöntem olduğunu düşünüyorum. Yöntemi
nasıl uyguluyorsunuz? Beyindeki 2-3 milimetre çapındaki anatomik
oluşumun saptanmasına dayanıyor. Bu bölgede dopamin eksikliği
sonucu hücreler aşırı aktivite gösteriyor. Bu durumu ‘sürekli frene
basılı araba’ya benzetebiliriz. Biz frene basılı ayağı
kaldırıyoruz. Ne bir mimimetre aşağıya ne de bir milimetre yana
gidemeyiz. Tek hücre düzeyinde mikroelektrot kayıt ve stimülasyon
tekniğiyle bu bölgeleri hatasız bulabiliyoruz. Beynin fizyolojik
haritasını çıkarmak için beynin içine çok ince bir elektrotu,
kafatasına delinen minik bir delikten bilgisayar yardımıyla
ilerletiyoruz. Beyinteki tek bir hücrenin bile elektriksel
aktivitesini dinleyebiliyoruz. Bu sırada hasta uyanık oluyor.
Mikroamper düzeyinde elektrik akımı vererek hastaların bu uyarıyı
verdiği yanıtı izliyoruz. Bundan sonra önümüzde iki seçenek var ya
lazere benzeyen bir yöntemle anarşiye yol açan bölgeyi yakmak ya da
bölgeye beyin pili takmak. Beyin pili ne kadar etkili? Tedavinin
önemli alternatiflerinden biri. Kalp pili gibi yerleştiriliyor ve
4-8 yıl ömrü var. Sadece Parkinson değil, başka hareket
bozukluklarının tedavisinde de etkili. Pil takıldıktan sona
hastaların günlük yaşamları kısıtlanmıyor. Her türlü sportif
faaliyeti sürdürebilir ve yüzebilirler. Şu güne kadar 17 hastaya
beyin pili taktık.