"Tişörtünün iki düğmesi açıktı çılgına döndüm iki el ateş ettim"
Abone olBursa'da kız arkadaşını ağır yaralayan emekli polis Orhan Bulut, yargılandığı davada "Açık kıyafet giymişti. Tişörtünün iki düğmesi de açık olunca çılgına döndüm. İki el ateş ettim." dedi.
BURSA'da geçen şubat ayında, devlet hastanesi ek hizmet
binasında çalışan kız arkadaşı 45 yaşındaki Arzu Özkan'ı tabanca
ile ağır yaralayan emekli polis memuru 52 yaşındaki Orhan Bulut'un
ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı. Arzu
Özkan ile tanıştıktan sonra eşinden boşandığını söyleyen Bulut,
"Açık kıyafet giymişti. Tişörtünün iki düğmesi de açık olunca
çılgına döndüm. İki el ateş ettim. Amacım onu korkutmaktı"
dedi.
Bursa'da Yüksek İhtisas Hastanesi'nin Mudanya Yolu üzerindeki ek hizmet binasında Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'nde sekreter olarak çalışan Arzu Özkan, geçen 6 şubat günü çalıştığı hastanede, kendisini rahatsız ettiği için iki ay uzaklaştırma cezası almasına neden olduğu emekli polis memuru arkadaşı Orhan Bulut'un silahlı saldırısına uğradı. Vücuduna isabet eden 2 kurşunla aynı hastanede ameliyata alınan Arzu Özkan taburcu edilmesine rağmen tamamen sağlığına kavuşamadı. Hastanedeki güvenlik kameralarının kaydettiği olay sonrası teslim olan ve çıkartıldığı mahkemece tutuklanan 2 çocuk babası Orhan Bulut hakkında Bursa 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Adam öldürmeye teşebbüs' suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı.
'ONUNLA EVLENMEK İÇİN EŞİMİ BOŞADIM'
Yapılan ilk duruşmaya tutuklu sanık Orhan Bulut ile geçirdiği ameliyatlar sonrası tek başına yürümekte güçlük çeken Arzu Özkan ve tarafların avukatları katıldı. Mahkeme hakimi duruşmada Orhan Bulut'un verdiği 5 sayfadan oluşan yazılı savunmayı okudu. İfadesinde kendisinin emekli özel harekat polisi olduğunu belirten Bulut şöyle dedi:
"Arzu ile 2.5 yıl önce tanıştık. Kendisi Kuşadası’nda ziyaretime
geldi. 3 ay birlikte tatil yaptık. Onunla evlenmek için eşimi
boşadım. Arzu'nun telefonunda tanımadığım erkeklerin numaraları
gördüm: 'Bu ne diye sordum' tartıştık. Buna sinirlenen Arzu benim
hakkımda şikayetçi oldu. Bu da benim zoruma gittim. Olay günü
konuşmak için yanına gittim. Açık kıyafet giymişti. Bir de
tişörtünün iki düğmesi açıktı. Belimdeki silahı çıkartıp iki el ona
ateş ettim. Amacım öldürmek değildi. Böyle bir niyetim olsa
silahtaki 11 kurşunu sıkardım. Sonra da hemen teslim oldum.
Pişmanım ondan ve ailesinden özür diliyorum."
Yakınlarının yardımı ile yürüyebilen Arzu Özkan ise duruşmada verdiği ifadesinde şunları söyledi:
"Orhan ile arkadaşlığımız oldu. Ben daha sonra onun evli ve 2
çocuk babası olduğunu öğrendim. Sonrasında boşandı. Ben de kendisi
ile evlenmeyi hatta çocuk yapmayı düşünüyordum. O farklı bir
kişilik çıktı. Kıskançlık krizine girip bana iğrenç yakıştırmalarda
bulundu. Tehditler yağdırdı. Hatta ailemi bile ölümle tehdit etti.
Bunun üzerine şikayetçi oldum. Hakkımda 2 ay koruma kararı çıktı.
Bu kapsamda çalıştığım işyerine ve kaldığım eve gelemiyordu. Koruma
kararım bittikten sonra o gün hastaneye gelen Orhan bana ateş etti.
Bu sırada kurşunların hasta ve yakınlarına isabet etmesinden endişe
duydum. Sonra da vurulduğumu anladım. Hayatım karardı. Ameliyat
olmama rağmen sağlığıma kavuşamadım. Bağırsaklarım dışarıda
geziyorum. Yakınlarımın yardımı olmadan yürüyemiyorum. İş
yapamıyorum. Çalışamıyorum."
Olayın şubat ayında yaşandığını hatırlatan Arzu Özkan, Orhan Bulut'un söylediği gibi o havalarda açık giymesinin söz konusu olmadığını, üzerinde iş kıyafetinin bulunduğunu kaydetti.
Yargılama eksik evrakların beklenmesi tanıkların dinlenmesi için ertelenirken sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi.