Tirajlar, güldürmeye yetiyor
Abone olTürkiye'nin önemli sorunlarından biri de "okuma alışkanlığı"nın çok az seviyede olması. Düşük olan kitap satışı ve gazete tirajları, diğer ülkelere göre komik seviyede.
Kitap okuma oranındaki düşüş ve gazete tirajlarının oldukça
komik bir seviyede olması kafalarda soru işaretleri bıraktı. Bu
konuyu "Okumadan fikir sahibi olmak" başlıklı yazısıyla Ercan KUMCU
verdi..
TEK kelime ile okumuyoruz. Bu ülkede 70 milyon insan yaşıyor.
Gazetelerin tirajı gülünç düzeyde. Kitap basımı da az, okuyanı da
az. Ama okumadan her konuda fikir sahibi olan bir milletiz.
İçki sofralarında bu ülkeyi bizden daha iyi hiç kimse kurtaramaz.
Hepimiz iktisatçıyızdır. Memleketin nasıl kalkınacağını çok iyi
biliriz de, ah şu idarecilerimiz olmasalar! Aynı zamanda, doktoruz,
mühendisiz, mimarız, psikoloğuz, hatta uzay bilimciyiz. Bütün
bunları okumadan yapıyoruz.
Okumanın ve bilginin olmadığı yerde dedikodu başlar. Kulaktan dolma
bilgiler beğeni kazanmaya başlar. Konulara yüzeysel bakma
alışkanlığı edinilir. Uzmanlık hor görülür. Kötü paranın iyi parayı
kovduğu gibi, dayanaksız yargılar uzman görüşünü karalar.
Toplum okuma özürlü olunca, magazin öne çıkar. Olaylar
magazinleştirilir. Magazin haberleri gündeme egemen olur.
TİRAJLAR KOMİK
Geçen hafta sonu İstanbul’da bir kitap fuarı açıldı. İstanbul’da on
üç milyona yakın insan yaşıyor. Nüfusla karşılaştırıldığında, fuarı
ziyaret edenlerin sayısının tatminkár olduğunu söylemek çok zor.
Kitap sayısı da az. Kitap üreticisi de az. Kitap yazan da az. Kitap
okuyan yok gibi. 23. İstanbul Kitap Fuarı’nda ‘kendi çalar kendi
söyler’ bir hava sezdim. Çok az okuyucu gördüm; ama yakın zamanda
kitabı çıkmış çok yazar gördüm.
Ülkemizde on yedi milyon civarında insanımız eğitim görüyor. Yirmi
milyondan fazla insanımız fiilen istihdam edilmiş durumda, bir
yerlerde çalışıp para kazanıyorlar. Az ya da çok, bu insanlarımız
kitap alıp okumuyorlar. Her şeyi gelirle açıklayamayız.
Genelde bir kitabın baskısı iki bin adet yapılır. Kitap iki bin
sattığında, ikinci baskıya geçilip iki bin tane daha basılır.
Onuncu baskı dediğinizde, kitap yirmi bin tane basılmış olur. Bu
kitaba çok satılmış denir. Bir kitabın elli ya da yüz bin basılması
rekordur. Bu aşamaya gelmiş kitapların korsan baskıları olur. Ne
asıl yayınevine ne de yazarına beş kuruşluk faydası vardır.
Bu rakamlar gülünçtür. Amerika’da çok satan roman yazarlarından
biri, yazdığı kitabın ilk bölümünü internet yoluyla bir dolara
sattı. İlk bölüm beğenildiğinde, kitabın geri kalan kısmı 10
dolardan alınabiliyordu. İlk bölümü bir milyon kişi aldı. Ne
mürekkep, ne káğıt, ne nakliye ne de perakendeci kárı olmadan
dünyada bir kitabın bir bölümünden bir milyon dolar
kazanılabiliyor.
Gazetelerimizin tirajları komiktir. Dergilerimizin tirajları daha
da komiktir. Tüm Türkiye’de günde dört milyon gazete satıldığı
söylenir. Moralimiz bozulmasın diye Türkiye’de bir gazetenin dört
ya da beş kişi tarafından okunduğu iddia edilir. Ama, bir kişinin
on tane gazete aldığı gerçeği de vardır.
Altı yüz bin nüfuslu Boston kentinin en büyük gazetesi Boston
Globe, Boston’un dışında bir milyondan fazla tiraj yapabilmektedir.
New York Times da böyledir.
OKUMA SAATİ
Kitap okumuyoruz, gazete okumuyoruz. Ama her konuda fikrimiz var.
Çözüm yollarını herkesten daha iyi biliyoruz.
Kendimizi kandırmayalım. Çocuklarımızın her gün bir saat kitap
okumalarını sağlayalım. Okullarda, dersler arasındaki
teneffüslerden birini okuma zamanı ilan edelim. Tüm öğrencilerin o
teneffüste bir kitap okumasını sağlayalım. Çocuklarımıza okumayı
sevdirip okumanın bir alışkanlık olmasına çalışalım.
Kitap fuarı yirmi iki yıldır yapılıyor. En fazla ziyaretçisi 360
bin kişi olmuş. Geçen yılki ziyaretçi sayısı 260 bin civarında.
İstanbul gibi bir kentte, bir kitap fuarının ziyaretçisi 3-4 milyon
kişi olabilmeli.
YAZI:Ercan KUMCU