Tıp Fakültesi sayısı 54 oldu
Abone olHÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. İskender Sayek, tıp fakültesini arttırmanın sakıncalarını anlattı.
Türkiye’de yetişen hekimlerin birçok ülkedeki hekimlerden daha
nitelikli olduğuna dikkat çeken HÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
İskender Sayek, en önemli sorunun gerçekçi planlama yapılmadan tıp
fakültesi sayısının artırılması olduğuna dikkat çekti.
Türkiye’de sağlık uygulamalarının niteliğini arttırmanın yolunun
tıp eğitiminin niteliğini arttırmaktan geçtiğini hatırlatan Prof.
Dr. Sayek, “Bizler eğitimci olarak, tıp eğitimi standardını
yükselten çalışmaların yapılması, alt yapısı tamamlanmamış tıp
fakültelerinin politik kaygılarla açılmaması ve öğrenci sayılarının
gerçekçi bir planlama gerek olanaklar gerekse gereksinimler
doğrultusunda belirlenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
HER YIL 4 BİN 500 HEKİM MEZUN OLUYOR
Tıp fakültelerinin sayısının yeni açılma kararı alınmışlarla
birlikte 54’e ulaştığını vurgulayan Prof Dr. İskender Sayek,
sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu tıp fakültelerinden hemen hemen son on yılda 4500 dolayında
hekim mezun olmaktadır. Tıp fakültelerindeki öğrenci sayıları da
alt yapı ile karşılaştırıldığında imkanların ötesindedir. Şüphesiz
bu sayılar bire bir eğitimin çok önemli olduğu tıp fakülteleri için
eğitim niteliğini etkilemektedir. Halen öğrenci alan tıp
fakültelerinin ÖSS giriş puanları değerlendirildiğinde çok değişik
standartta öğrenci alındığı görülür. Özellikle Vakıf Üniversiteleri
(Burslu öğrenci hariç) çok düşük puanlarla öğrenci almaktadır. Bu
da eğitim niteliğini etkilemektedir. Ancak Türkiye’de son yıllarda
hemen her tıp fakültesinde tıp eğitiminin niteliği üzerinde
çalışmalar yapılmış ve değişik öğrenme yöntemleri kullanılarak
güncel tıp eğitimi uygulamaları konusunda girişimler yapmıştır. Bu
çalışmalar Avrupa Birliği standartlarındadır.”
YABANCI HEKİM GETİRİLMESİ UYGULAMASI
Başbakan tarafından açıklanan “yabancı hekim getirilmesi
uygulamasının da tıp fakültelerini derinden yaraladığına işaret
eden Prof Dr. İskender Sayek şöyle konuştu:
“Yurtdışından doktor getirilmesi ve bunun için yasal
değişikliklerin yapılacağı duyumu ulusal tıp fakültelerini derinden
yaralamıştır. Denklik kavramının kaldırılıp yabancı doktor
istihdamı Türkiye sağlık ortamına olumsuz etki edecektir. Hangi
ülkelerden hekim geleceği de ayrı bir tartışma konusudur.
Hekimlerin özlük hakları düşünüldüğünde hangi yabancı hekim
Türkiye’yi tercih edecektir bilemiyorum. Son derecede yanlış bir
uygulamadır.
Türkiye’ye gelecek hekimin niteliği yüksek olmalıdır. Türkiye’de
uzun bir süredir yurtdışında tıp eğitimini tamamlayanlar için
denklik sınavları yapılmaktadır. Bu sınavlarda bu arkadaşların
başarılı olma oranları son derece düşüktür. Acaba kanun yapıcılar
tıp dışı mesleklerle ilgili olarak da yurt dışından insan gücü
temin mi edeceklerdir. Avukat, mimar, mühendis ve hatta
politikacı.”
AB’YE UYUM DÖNEMİ
Avrupa Birliğine uyum sürecinde mezuniyet öncesi eğitim ile ilgili
herhangi bir değişiklik yapılmasına gerek olmadığını belirten Prof
Dr. Sayek, “Ancak Avrupa Birliğinde mevcut genel pratisyenlik
eğitiminin nasıl uygulanacağı konusunda çalışmalar yapılmalıdır.
Bununla ilgili eğitim kurumları hazırlanmalı ve istihdam
politikalrı belirlenmelidir” diye konuştu.
Uzmanlık eğitimi ile ilgili Türkiye’de son 4-5 yılda uzmanlık
eğitimi niteliğini arttırmak için Avrupa Birliği standartları
kullanılarak düzenlemeler yapıldığını söyleyen Prof Dr İskender
Sayek, “Birkaç tıp fakültemizde değişik anabilim dalları Avrupa Tıp
Uzmanları Birliği tarafından akredite edilmiştir. Ancak Tıpta
Uzmanlık Eğitimi ile ilgili Tıpta Uzmanlık Tüzüğü işlerlik
kazandırılamadığı için yasal boşluklar mevcuttur” dedi.
ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI VE AKREDİTİTASYON
Prof Dr. İskender Sayek, tıp fakültelerindeki çekirdek eğitim
programı ve akreditasyon çalışmalarıyla ilgili de şu
değerlendirmeyi yaptı:
“Tıp- Sağlık Eğitim Konseyi (Üniversitelerarası Kurulun bir alt
konseyidir) bundan birkaç yıl önce bir komisyon kurarak Türkiye’de
Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitiminin standardizasyonu için bir çalışma
yapmıştır. Bu çalışmada mezun hekimin bilgi, beceri ve tutum
açısından minimum hangi özelliklere sahip olduğu belirlenmiş ve tüm
tıp fakültelerine gönderilmiş ve uygulanmaya başlanmıştır. Bilgi
düzeyi ile ilgili 486 başlık yanısıra beceriler ve tutumlar
belirlenmiştir. Bu çalışma yapılırken Sağlık Bakanlığı verilerinden
faydalanılmış ve Türkiye’de en sık görülen hastalıklar ve istenilen
hekim niteliği gözönünde bulundurulmuştur.
Tıp-Sağlık Eğitim Konseyinin son iki yılda yaptığı diğer bir
çalışma da mezniyet öncesi tıp eğitimi kurumlarının akreditasyonu
çalışmasıdır. Bu çalışma çerçevesi içinde tıp fakülteleri ziyaret
edilecek ve akredite edilecektir. Bu Komisyonda Tıp Sağlık Eğitim
Konseyi, Türk Tabipleri Birliği ve tıp öğrencileri ve Sağlık
Bakanlığı temsil edilecek ve oluşturulacak alt komisyonlarla bu
çalışma yürütülecektir. Aynı çalışmalar uzmanlık eğitimi
akreditasyonu için de başlatılmıştır.”