Tıp doğrulamıyor, ama halk inanıyor
Abone olDokuz Eylül Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmayla Türk toplumunun tıbbın doğrulamadığı 'sağlık inanışları' ve hangi oranda bunlara inanıldığı ortaya çıkarıldı.
DOKUZ Eylül Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmayla Türk
toplumunun tıbbın doğrulamadığı `sağlık inanışları' ve hangi oranda
bunlara inanıldığı ortaya çıkarıldı. Doç.Dr. Dilek Güldal,
"Çalışmamıza katılanlanların yüzde 92'si portakalın gribe iyi
geldiğini, cereyanda kalmanın hasta ettiğine inanıyor. Hala
kundağın bacakları güzelleştirdiği inanışı var. Oysa tıp
bilgilerimiz arasında bunlar yok'' dedi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı
Başkanı Doç. Dr. Dilek Güldal, çalışmanın sonuçlarını geçen aylarda
Belçika'nın Antwerp kentinde yapılan Dünya Aile Hekimleri
Birliği'nin alt birimi olan Avrupa Genel Pratisyenler Araştırma
Kurumu'nun kongresinde sunduklarını ve büyük ilgi gördüğünü
söyledi. İki ay boyunca hastaneye gelen hastalarla yapılan
görüşmelerden bu inanışların ne olduğunu belirlediklerini ve daha
sonra da elemeden geçirdiklerini anlatan Doç. Dr. Güldal, "Bu eleme
sonunda anket çalışması için 47 inanış belirledik. Bu inanışlar 3
hastanede 431 hastaya soruldu. Ortaya hekimler için çok önemli
sonuçlar çıktı'' diye konuştu. Doç. Dr. Güldal, çalışmanın amacını
şöyle anlattı:
"Tıpta müthiş ilerleme var ama tıptaki ilerleme kadar
insanların sağlığını geliştiremedik. İnsanların hastalıkları ve
sağlıksız durumları artıyor. Biz bir sürü şeyin çaresini,
tedavisini bulurken neden insanların sağlığını düzeltemiyoruz, diye
düşünüyoruz. Örneğin hastanın kronik bronşiti var, sigara içmemesi
lazım ama içiyor. Diyelim ki şeker hastalığı var, ilaç kullanması
gerekiyor, kullanmıyor. Ya da obez, kilo vermesi gerek ama
vermiyor. Böyle durumlar söz konusu olduğunda araştırılmış ki
insanların sağlıkla ilgili inanışları onların sağlık davranışlarını
hekimden çok daha fazla etkiliyor. Biz de bu sağlık inanışlarının
eğer farkında olursak hastalarımızı daha iyi anlayabileceğimizi ve
bu inanışlara ilişkin gerekiyorsa düzeltmeler yapabileceğimizi ya
da inanışlarının farkında olduğumuzu anlamalarıyla bile bize daha
çok güven duyacaklarını düşünerek kendi toplumumuzun inanışları
hakkında bir araştırma yaptık.''
PORTAKAL GRİBE İYİ GELİR Mİ?
Doç. Dr. Dilek Güldal, 431 hasta
üzerinde yaptıkları çalışmadan ilginç buldukları sonuçları da şöyle
örnekledi:
"Katılanların yüzde 92'si mandalina
ve portakalın gribe iyi geldiğini düşünüyor. Halbuki biz tıpta hala
şüpheliyiz, farklı araştırmalar var. Örneğin yüzde 87'si cereyanda
durunca hastalanacağından bahsediyor. Tıpta bu konuda da çok net
bilgimiz yok. Yine terli terli su içilmemesi gerektiğine inananlar,
katılanların dörtte üçünü oluşturuyor. Bu da çok yanlış bir inanış
olarak değerlendirilebilir. Tam tersine bol su içmek gerektiğini
biliyoruz. Yine halkımızın önemli inanışı iğnenin haptan daha
tesirli olduğu. Bu da doğru olduğu için değil ama bizlerin
hastaları anlamamız için çok önemli. Buna inanan bir kişiye siz hap
verdiğiniz zaman sizin söylediğinizi yapmayabilecektir. En azından
hastaya açıklamanız bile verdiğiniz hapı kullanmalarını
sağlayabilir. Dondurma yersek boğazımızın ağrıyacağı, soğuk su
içince hastalanacağımız gibi şeylere inananlar yarıdan fazla.''
Halkın yarısının antibiyotiklerin ateş düşürdüğüne inandığını
söyleyen Doç. Dr. Güldal, "Bu sağlık açısından, halk sağlığı
açısından önemli bir şey. Çünkü antibiyotikleri gereksiz yere
kullandığımız zaman, önemli bir ilaç kaybına uğruyorsunuz. Kaldı ki
yan etkileri açısından da problemler yaratabileceği için önemli.
Duyurmak istediğim bir konu ise; diyet krakerlerin kilo yapmadığı
konusundaki inanış. Katılanların yüzde 40'ı buna inanıyor.
Ambalajlarını okumaları yeterli, hepsinde bayağı bir kalori var.
Sağlıklı insanın doktora gitmeyeceğine inananlar yüzde 40 oranında.
Yine bu halk sağlığı, insan sağlığı açısından çok önemli bir yanlış
inanış. Tam tersine sağlıklıyken, hasta olmamak için doktora
gitmeyi düşünmemiz lazım'' dedi.
YENİ DOĞAN BEBEĞİ TUZLAMAK
Halk arasında balık ve yoğurdun bir
arada yenmeyeceği düşüncesinin çok yaygın olduğunu hatırlatan Doç.
Dr. Güldal, "Bir başka ilginç inanç da yeni doğan bebeği tuzlarsak
ileride terinin korkmayacağına olan inanç. Belki buna katılanların
dörtte biri inanıyor ama bunun bebeğe zarar vereceğini bilmemiz
gerek. Kundakla çok mücadele ettik, yıllardır da mücadele ediyoruz.
Çünkü doğuştan kalça çıkığının en önemli sebeplerinden biri, ama
hala yüzde 25 oranında kundağın bacakları güzelleştireceğine
inananlarımız var'' diye konuştu.
Araştırmayla elde ettikleri
bilgilerin çok önemli olduğunu söyleyen Doç. Dr. Güldal,
"Vereceğimiz tedaviyi, hastanın tedaviye uyumunu, sağlığıyla ilgili
sorunlara yaklaşımını etkilediği için bunları bilmek önemli. Hekim
olarak bizim görevimiz doğru ya da yanlış diye değerlendirmekten
çok anlamak, anladığımızı belirtmek ve bir hastayla işbirliğine
doğru bir adım olarak değerlendirmek'' diye konuştu.
AVRUPALI HAKİMLER DE ARAŞTIRACAK
Doç. Dr. Güldal, bu araştırma
sonuçlarının Avrupa'daki kongrede de büyük ilgi gördüğünü, hatta
`Cereyanda kalınca hasta olunacağı' yolundaki inanışın yabancı
meslektaşlarınca da bilindiğini söyledi. Hatta bu inanışın
hekimlerin pekçoğu tarafından da kabul görür bir inanış olduğunu
dile getiren Doç. Dr.Güldal, şöyle devam etti:
"Almanya, İtalya, Slovenya gibi
birçok ülkeden hekimler bu çalışmayı kendi ülkelerinde uygulamak
üzere izin istediler. Şimdi onların sonuçlarını bekliyoruz. Alman
hekimler ayrıca Almanya'da oturan birinci ikinci jenerasyon Türkler
üzerinde aynı çalışmayı yapacak. Almanya'da, farklı bir kültürde
oturmak bu inanışlara etki ediyor mu, bunu araştıracaklar. Biz de
dönüş yapmış gurbetçilerle aynı çalışmayı, kültürlerin birbirini
nasıl etkilediğini ortaya koymak için yapacağız, daha sonra
karşılaştıracağız.''
SAĞLIK İNANIŞLARI | YÜZDE ORANI |
Mandalinve ve portakal gribe iyi gelir | 91.9 |
İlacı aç ya da tok almak çok önemlidir | 87.7 |
Cereyanda durunca hastaalanırsın | 86.8 |
Sarımsak tansiyonu düşürür | 79.8 |
Terli terli su içilmez | 77.5 |
İğne haptan daaha tesirlidir | 76.6 |
Doktor söyler biz yaparız | 73.1 |
Taşta oturursan böbreklerini üşütürsün | 71.9 |
Yağlı ellerle saçlarına dokunursan bitlenirsin | 69.8 |
Doktorun dediğini her zaman yapmak mümkün olmuyor | 64.5 |
İlaç almaktan hoşlanmıyorum | 63.6 |
Çok ilaç almak insanı zehirler | 57.0 |
İlaç alışkanlık yapar | 56.4 |
Tansiyon yaşla artar | 54.5 |
Dondurma yersen boğazın ağrır | .1 |
Soğuk su içersen hastalanırsın | 50.6 |
Antibiyotik ateş düşürür | 48.0 |
Üzüntü kanser yapar | 46.9 |
İlaç içerken ara vermek gerekir | 45.5 |
Sinir kilo yapar | 44.3 |
Diyet krakerler kilo yapmaz | 40.4 |
Sağlıklı insan doktora gitmez | 40.4 |
Doktor beni benden çok düşünür | 40.4 |
Bazı insanlar su içse yarar | 39.7 |
Hareketli çocuk akıllı olur | 39.7 |
Balıkla yoğurt yersen zehirlenirsin | 37.6 |
Midem çok büyük olduğu için çok yiyorum | 35.7 |
Kan verirsen iştahın açılır, kilo alırsın | 34.3 |
İyi doktor çok konuşmaz, çok soru sormaz | 31.6 |
Yenidoğanı tuzlarsan ileride teri kokmaz | 28.8 |
Emzirirken hamile kalınmaz | 27.6 |
İyi doktor sen bir şey demeden hastalığını anlar | 27.6 |
Bebeği kundak yaparsan bacakları güzel olur | 26.5 |
İyi doktor çok tahlil istemez | 26.5 |
Şeker hastası çok yemek yer | 24.1 |
Her hamilelikte anne adayı bir dişini kaybeder | 22.5 |
İyi doktor sert olur | 22.5 |
Diyabetlinin kan verdiği kişi de şeker hastası olur | 22.0 |
Yalnız tansiyon yükselince tansiyon ilacı kullanılır | 19.1 |
Kurşun dökmek kötülükten ve hastalıktan korur | 17.2 |
İyileşince ilaçlar bitmese de kesilmelidir | 16.7 |
Adetliyken banyo yapılmaz | 15.8 |
Şekerli yersen şeker hastası olursun | 14.8 |
Kanser bulaşıcı bir hastalıktır | 10.9 |
Yalınayak dolaşırsan ileride çocuğun olmaz | 10.9 |
Acı turşu şekeri düşürür | 10.0 |
Spiral mideye kaçabilir | 8.4 |
İshal olunca az su içmek gerekir | 7.2 |
Ateşli çocuğun üstünü sıkı örtmek gerekir | 6.7 |
Sarılıklı kişinin alnına çizik atılırsa sarılığı geçer | 6.5 |
Hamile kadın tavşan görürse çocuğu tavşan dudaklı olur | 5.8 |
Nesrin COŞKUN/İZMİR, (DHA)