Ticaride kader günü
Abone olTBMM'de görüşülecek vergi paketi içinde hafif ticari araçların ÖTV'lerinin yükselmesi de yer alıyor. Bu durum pazarda ve ihracatta duraklama yaşatabilir...
Tarihi rekorlar kıran otomotiv sektörü, son üç ay içinde mevzuat
değişiklikleriyle sarsılıyor. Satışların patlamasında en büyük
etkenlerin başında gelen hurda indiriminin yarılanmasının ardından
şimdi de ticari araçlara yönelik vergilerin artırılması gündemde.
TBMM'de bugün görüşülmesi beklenen tasarı yasalaşırsa, otomotiv
sektöründe üretim büyük darbe yiyecek. Geçtiğimiz hafta içinde TBMM
Plan ve Bütçe Komisyonu'na gönderilen yeni vergi tasarısı içinde
ticari araçlarda azami kütlesi 4.5 tonu geçmeyen ve taşıma
kapasitesi de bir tonun altında olan ve sürücü sırasından başka
oturma yeri ya da penceresi olan eşya taşımaya mahsus taşıtların
vergileri motor hacimlerine göre yüzde 750'ye varan oranlarda
artırıldı. Komisyona giren ilk tasarıda söz konusu araçlarda 2
litre motor hacmine kadar olanlarda ÖTV'nin yüzde 4'ten 6'ya, 2-3
litre arasındakilerin yüzde 4'ten 8'e, 3-4 litre arasındakilerin
yüzde 4'ten 52'ye ve 4 litrenin üzerindekilerin ise yüzde 75'e
yükseltilmesi öngörülüyordu. Adaletsizliklerin giderilmesi amacıyla
çıkarılması planlanan yasaya sektörden bir tepki gelmedi. Başta
Hummer olmak üzere lüks Amerikan araçlarının ticari araç statüsünde
vergilendirilmesinin yarattığı haksız rekabet hemen herkes
tarafından kabul ediliyordu. Dolayısıyla yüksek hacimlere yönelik
bir artışın pazar açısından çok büyük bir etkisi olmayacaktı.
Ancak, komisyondaki görüşmeler sırasında verilen önergelerle ilk
iki dilime dahil olan araçların ÖTV'lerinin yüzde 20 ve 30'a
yükseltilmesi kabul edildi. Tasarının bu şekilde değiştirilmesi
otomotiv sektöründe özellikle üreticiler arasında büyük tepki
topladı. Zira, verginin yükseltildiği araçlar sınıfına yerli
üretimdeki Fiat Doblo, Ford Transit Connect ve Peugeot Partner ile
ithal edilen VW Caddy, Transporter Multivan, Renault Kangoo,
Citroen Berlingo gibi modeller giriyor. İistihdam uyarısı
Komisyonda tasarının bu şekilde çıkması üzerine Otomotiv Sanayii
Derneği bir açıklama yaparak, söz konusu oranların önümüzdeki bir
yıllık dönemde üretimde 50 bin araç kaybı ve ana ve yan sanayide 10
bin kişilik istihdam kaybı riski ortaya çıkardığını belirtti. OSD
açıklamasında, 'Türk otomotiv sanayiinin geliştirdiği en önemli
ürün olan hafif ticari araçlarda yükselen vergi, üretimin iç pazar
ayağını yaralayarak firmaların rekabet avantajını düşürecektir'
denildi. Milli gelirin düşüklüğü nedeniyle küçük esnafın iki araç
almaya gücü yetmediğini belirten yetkililer, iş amaçlı alınan ancak
özel kullanıma da uygun araçların binek araç statüsüne sokulmasının
hatalı olduğunu vurgularken, bununla birlikte sadece binek amaçlı
kullanılan araçların vergilendirilmesinin ise doğru olduğuna işaret
ettiler. Yetkililerin bir diğer şikayetçi oldukları nokta ise sıkça
değiştirilen vergi mevzuatı oldu. Bir yıl içinde altı kez büyük
değişiklikler yaşadıklarını belirten sektörün önde gelen isimleri,
'Bir gecede alınan kararlar, yabancı sermayenin en yoğun yerleştiği
sektörümüzün güvenilirliğini sarsıyor. Yeni yatırım kararlarını
etkiliyor' sözleriyle sıkıntılarını dile getirdiler. Kaynak :
Akşam