Ticaretin kanunu sana bana
Türk ticaret kanunu. ismi bile milliyetçi, bize göre ülkemizin
yerli malı kıvamında, taa 1956 yılında keşfedilip yıllarca halkını
hamurdan yapıştırma kese kağıdında ticarete mahkum bırakan
cinsten.
Keza uygulamalarda delinmedik yırtılmadık yeride kalmamış.
Hükümet bir çok alanda yeni radikal,onu da yapamaz dediklerimizi
eksiklikleriyle de olsa yaptı oldu.
Bunun adına halkın içinden olmak aşağılardaki havalardan
haberdar olmak diyebilirsiniz.
Gerçekten de ezilen yok sayılan.sadece vatandaş olmanın ötesinde
bende varım çığlıkları sessiz sinemadan öteye gitmeyen,güruh
sayıldık cumhuriyetin kurulumundan buyana.
Mevcut hükümet için aldığı halk desteğiyle derenin taşıyla
derenin kuşunu vurmak kalmıştır ki.ülke sınırlarında taşla avlanma
yasağı vardır.ne yazıkki dereninde sahibi vardır,kuşda herkesin
yiyebileceği bir şey değildir.
Evet Türk ticaret kanununa dönelim, ciddi rahatlıklar var
anlaşılamayan maddelere dildeki sadeleştirmelerle anlaşılır
kılınmış, borçlanma,takip,kaçak önleme,borçlanma,vs vs
Bir maddede bir vuruşta 5 değişiklik. eyvallah, belli ki
çalışılıp meslek erbaplarıyla istişareler yapılmış.amaç ticarete
etik ahlaki düzen katmak, hakların yasal güvencede çağın ve değişen
gelişen dünya koşullarında sağlam yapıya ulaştırmak.
Alış verişin demokrasisi dersem öyle uçuk bir şey söylememiş
olurum sanırım.
Rekabet den borçların yada alınan hizmet yada malın ödemesi
tarif edilmiş.
Buraya kadar her şey güzel de
Sadece ticareti özel şirketlermi yapıyor,
Devlet ticaret yapmıyor mu?
Hem de nasıl yapıyor her işi yaparım diyen kaldırım kenarında
işe ihtiyaç duyan yoksulu kıskandırırcasına.
Diyor ki maddenin birinde: yapılan hizmet ya da satılan malın
ticaretinde geciken ödemenin faiz uygulaması yapılır.
Tamam, ne var bunda diyorsunuz
Sıkı durun buna Devlet dahil değilmiş…
Nasıl böyle bir devlet olabilir ben sizin babanızım diyecek
kural koyacak sonra koyduğu kuralı kendi çiğneyecek.
Bu nasıl bir izan nasıl bir vicdan. Halkının aleyhinde
olan durumlarda kendini adalet terazisine koymayan rejimin
referansı nasıl demokrasi, olabilir.
Ülkedeki kurumları paralel bağlanan ucunda ampuller olan batarya
ucunda düzenek olarak düşünün. düğmeye basarsınız ne kadar ampul
bağlamışsanız hepsinin aynı anda yanmasını
beklersiniz,.yanmıyorsa bağlantılarda bir sorun var
biliriz,bağlantılarda sorun yoksa güç yetersiz demektir.
Bir kanun yaparsınız zamanı geldiğinde aynı tarihte tüm
kurumlarda aynı uygulamayı beklersiniz. eğer bu böyle
olmuyorsa,nereye bakacağımı doğrusu ben bilemiyorum.