Ticaret Bakanlığı harekete geçti! İşte son 1 yılda fiyatı en çok yükselenler
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz cuma günkü konuşmasında raflardaki fahiş fiyat artışlarına dikkat çekerken, enflasyonun en kısa zamanda kontrol altına alınacağını ve fırsatçılarla mücadele edileceğini ifade etti. Ticaret Bakanlığı da marketlerdeki denetlemeleri sıkılaştırdı. Peki son 1 yılda Türkiye'de en çok zamlanan ürünler hangileri?
Cuma günü Kahramanmaraş’ta halka seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan
konuşmasında, “Enflasyonu en kısa sürede kontrol altına alarak
raflardaki, tezgahlardaki, etiketlerdeki fahiş fiyat artışlarının
önüne geçeceğiz” dedi.
Kamuoyuna da yansıyan, fahiş fiyat artış iddialarının incelenmesi için Ticaret Bakanı Mehmet Muş'un talimatıyla Bakanlık'ın merkez ve taşra teşkilatı yönetici ve personelinden oluşan özel inceleme ekipleri oluşturuldu.
Marketlerde, sebze ve meyve, temel gıda ürünleri ile temizlik ürünleri başta olmak üzere temel ihtiyaç maddelerine yönelik fiyatları incelenmeye başlandı. Habertürk'ten Alper Öcal'ın haberine göre Türkiye'de, 2018 yazında kurda yaşanan hızlı artış ve 2019 yerel seçim dönemindeki para politikaları sonrası tüketici enflasyonu yüzde 20’nin üzerini görmüştü. Başta patates ve soğan fiyatları olmak üzere gıda fiyatlarının el yakması vatandaşın tepkisini çekerken stokçulara yönelik denetimler artmış ve tanzim satışlar yoluyla fiyatlar kontrol altına alınmaya çalışılmıştı. 2019 sonbaharında tek hanelere enflasyonda yeniden yükseliş hâkim.
TÜİK’in açıkladığı son verilere Türkiye’de tüketici enflasyonu yeniden yüzde 20’ye dayanarak yıllık yüzde 19.25’e yükseldi ve nisan 2019’dan bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Yıllık bazda en yüksek artış ise yüzde 29 ile gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yaşanırken, ev eşyaları yüzde 22.91 ile takipte.
Kabartma maddeleri ve sağlık ürünlerinin ardından TÜİK’in
enflasyon sepetindeki 415 ürün arasında yıllık en yüksek artış
yüzde 128.48 ile salatalıkta olurken, televizyon ve benzinli
otomobil fiyatları bir yılda yüzde 96.60 ve yüzde 90.77 zamlandı.
İlk 10’daki diğer ürünler ise kabak, şeftali, bulaşık makinesi,
taze fasulye ve tavuk eti. Ayçiçek yağındaki artış da yüzde 60'ın
üzerinde.
TÜİK'in, Türkiye'deki 26 bölgeden geometrik ortalama alarak hazırladığı fiyatlara göre, geçen sene yaş sebze ve meyve grubundaki 6.5 TL'ye yenen şeftalinin fiyatı bu yıl ağustos ayı itibarıyla 11.5 TL'yi aştı. 3 TL'lik kabak 6 TL ve 6 TL'lik taze fasulye 10.5 TL olurken dar gelirlinin vazgeçilmez proteini tavuk etinde de fiyatlar 12 TL'den 19.5 TL'ye fırladı.
Süt ürünlerindeki artış yüzde 35'i aşarken, beyaz peynirde ise artış yüzde 7'de kalmış görünüyor, ağustos ayı fiyat ortalaması 32.87 TL.
Başının gıdanın çektiği enflasyondan Türkiye'de en fazla etkilenen bölgelerin ise yaş sebze ve meyve tarımının en yoğun olduğu Antalya, Muğla, Aydın ile ülkenin tahıl yükünü çeken İç Anadolu illerinde görülmesi ise dikkat çekici.
Gıda fiyatları neden yükseliyor?
Salgın süresinde gıda üreticilerinin üretim, istihdam ve ulaştırmada karşı karşıya kesintilerin yanı sıra girdi maliyetlerinde yaşanan artış gıda fiyatları üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor. TÜİK'in hazırladığı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'ne göre 2020 yılı haziran ayında yüzde 6.77'ye kadar gerileyen Tarım-GFE, aradan geçen 1 yılın ardından yüzde 27.65'e çıktı.
Gübredeki yüzde 50'nin üzerindeki artış çiftçinin en büyük maliyet kalemini oluştururken bina ve makina bakım masrafları ile yem fiyatları da resmi verilere göre yüzde 30 ila 40 arasında arttı.
Gübre ve yem fiyatları, ABD Doları karşısında TL'nin son 1 yılda yüzde 15 değer kaybederek kurun 8.50 seviyesine yükselmesinden de negatif etkileniyor. Çiftçi, kur yükselirken hızla artan girdi fiyatlarının düşüşlerden etkilenmediğinden şikâyetçi.
Kiralar el yakıyor
Gıdanın yanı sıra Türkiye'nin gündemindeki en önemli konulardan biri de konut piyasasında kira fiyatlarında yaşanan hızlı yükseliş.
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) verilerine göre geçen yılın Temmuz ayına göre yıllık kira artış oranı İstanbul’da yüzde 42.3, Ankara’da yüzde 30 ve İzmir’de yüzde 24.1 oldu. En yüksek yıllık kira artışının görüldüğü iller Mersin (yüzde 59.2), Diyarbakır (yüzde 55.2), Tekirdağ (yüzde 51.5), Şanlıurfa (yüzde 46.7) oldu.
Yıllık kira artış hızı Temmuz ayında yüzde 28,2’ye yükselerek yeni bir rekora ulaşırken 2020 yılı Temmuz ayında İstanbul'da 20.7 TL, Ankara'da 11.5 TL ve İzmir'de 16.7 TL olan ortalama kiralık konut ilan m2 fiyatları, 2021 Temmuz ayında bu illerde sırasıyla 29.5 TL’ye, 15 TL’ye ve 20.7 TL’ye yükseldi.
Pandemiyle birlikte değişen konut ihtiyaçları, inşaat girdilerindeki maliyetlerin artması ve konuttaki kira çarpanının yükselmesi kira fiyatlarının da yükselmesine neden oluyor.
TÜİK rakamlarına göre inşaat maliyet endeksi, 2021 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 2.56, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 44.76 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 57.25, işçilik endeksi yüzde 21.18 yükseldi.
İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON), çimento sektöründeki fiyat artışlarına tepki olarak 24 Eylül'e kadar inşaatlarını durdurduklarını açıkladı.
Yapılan açıklamada çimentoya gelen zamların enflasyon ve döviz kurundaki dalgalanmanın çok üstünde olduğu ve kabul edilemez seviyeye ulaştığı ifade edilirken İMKON Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, son bir yılda çimento fiyatlarının ton başına 160 TL'den 450 TL'ye yükseldiğine atıfta bulundu.
Küresel enflasyon da yükseliyor
Bununla birlikte, başta gıda fiyatları olmak üzere küresel enflasyondaki yükseliş sadece Türkiye'nin değil dünyanın da gündeminde. Cumhurbaşkanı Erdoğan Rize'de yaptığı konuşmasında “Enflasyon sadece bizim değil, tüm dünyanın sorunu. Emtia fiyatlarında yaşanan yüzde 25'e yakın artışın etkileri, sanayiden tarıma her alanda hissediliyor" demişti.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) Gıda Fiyat Endeksi 127 puanı aşarak son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.
Buğday fiyatları 7 yılın zirvesinde seyrederken, bitkisel yağdaki artış global ölçekte yüzde 125'e geldi. Küresel enflasyonun gıda tarafında arzın önceki seneye göre düşmesi, rekoltedeki verimsizlik, ihracat kısıtlamalarının tam olarak kalkmaması, enflasyonun genel seyrinde ise enerji ve navlun girdilerinin yükselmesi; dünyanın tedarik üssü ve üretim merkezi olan Çin'de fabrika çıkış fiyatlarının son 13 yılın zirvesine çıkması baskıyı artırıyor.
Öyle ki, küresel enflasyon son bir yılda yüzde 1.2'den yüzde 2.4'e çıkmış durumda. Euro Bölgesi'nde enflasyon yüzde 3'e gelerek Kasım 2011'den bu yana en yüksek seviyesine geldi. AB ekonomisinin lokomotifi Almanya'da enflasyon yüzde 3.4 ile son 13 yılın en yüksek seviyesinde.
Pandemi öncesinde yüzde 2'lik enflasyonunun oldukça gerisinde kalan Avrupa Birliği'nde, pandemi boyunca ekonomiyi desteklemek için mali genişleme hızını artırırken gelen son rakamların ardından ECB üyelerinden tahvil alım programlarının uzatılmamasına yönelik çağrılar geliyor.
ABD'de de durum pek farklı değil. Tüketici fiyatlarının yüzde 5.4 ile 2008 sonrası zirveyi görmesini ABD Merkez Bankası (FED) üyeleri geçici görse de tahvil alımlarının azaltılması ve 8.7 trilyon dolara genişleyen FED bilançosunun daraltılmasına yönelik tartışmalar başladı. Son verilere ABD'de üretici enflasyonu da yüzde 8.3 ile Kasım 2010'dan bu yana en yüksek seviyesinde.
ABD enflasyonunda başı çeken ise enerji fiyatlarındaki artış. Aşağıdaki tabloda Türkiye ve ABD'nin enflasyon sepetindeki bazı ortak kalemlerde yaşanan yıllık değişim görülebilir.