Tıbbi efsaneler

Kaybolan kontakt lensler Çoğumuz kontakt lenslerinin kalıcı olarak gözlerinin arkasına takılıp kaldığını iddia eden bir iki kişiyle tanışmışızdır. Lenslerini geri almaya çalıştıklarındaysa gözlerinin yuvalarından fırlayacağından korktukları için onlara dokunmazlar. Böyle düşünenlere iyi bir haberimiz var: kontakt lensin gözünüzün arkasına yapışıp kalması imkânsızdır, çünkü gözün arkasında girip yerleşebileceği hiçbir çukur veya boşluk yoktur. Kaybolan tamponlar Kadınların, ipi düştüğü için tamponlarını bulamayıp soluğu acil serviste almaları sık rastlanan bir durumdur. Halbuki rahim ağzı tamponun geçemeceği kadar dardır. Dolayısıyla tamponun kaybolması imkânsızdır. Grip aşıları Grip aşısı olunca gribe yakalanılacağı söylenegelmiştir. Ancak bu kesinlikle yanlış. Grip aşılarının içeriğinde etkisiz hale getirilmiş veya öldürülmüş virüsler vardır. Virüs canlı olmasa bile bedeniniz onu tanır ve ona karşı savaşmaya çalışır. Bu arada şunu da hatırlayalım: Yakın zamanda tüm dünyada büyük korku yaratan domuz gribi vakaları yaşanmıştı. Bu sırada üretilen kimi domuz gribi aşıları, üretim yapılan labaratuvarda virüsü etkisiz hale getirmeyi unuttukları için piyasadan geri çekilmişti! Kalbe ilaç zerketmek Pulp Fiction, her ne kadar kült bir film olsa da, ne yazık ki bir efsanenin yaygınlaşmasına önayak olmuştur. Filmin bize öğrettiği yanlış bilgi şudur: Bir ilacı hasta kişinin kalbine enjekte ederek o ilacın en hızlı şekilde etki etmesini sağlayabilirsiniz. Pulp Fiction'da bu yöntemi aşırı dozda uyuşturucu almış birine adrenalin yüklemek için kullanmışlardı. Oysa doktorlar hiçbir zaman kalba ilaç zerketmezler. Üstelik adrenalin, aşırı eroin alımına karşı kullanılan bir tedavi değildir. Bir doktorun kalbinize bir enjeksiyon iğnesiyle en fazla yaklaşacağı durum, onu çevreleyen kesedeki fazla sıvıyı almak içindir. Yaşlı uykusu Efsane şöyledir: yaş ilerledikçe daha az uykuya ihtiyaç duyulur. Oysa işin aslı, ihtiyaç duyulan uyku oranı yetişkinlik çağı boyunca hemen hemen sabittir. Ancak 65 yaşını geçtikten sonra biraz daha fazla uyumamız gerekir. Bu efsanenin yayılma nedeni yaşlı kişilerin daha zor uykuya dalmalarından dolayı uykuda geçirdikleri toplam sürenin kısalmasıdır. Fakat burada söz konusu olan uykuya dalmada yaşanan güçlüktür, ihtiyaç eksikliği değil. Çikolata sivilcesi Birçok çocuk fazla çikolata veya yağlı yiyecek yediklerinde sivilceleri çıkacağına inandırılır. Oysa bilimsel çalışmalar bunun mümkün olmadığını gösteriyor. Ancak unutmayın: yiyeceğini fazla çikolata ve yağlı yiyecekler sizi şişmanlatacaktır! Hapşırık nöbeti Bu efsanenin en azından gerçek gözlemlere dayanan bir tarafı var. Hapşırınca kalbin duracağına dair inanış tamamiyle yanlıştır, ancak bazı durumlarda hapşırık az da olsa düzensiz kalp atışına sebep olabilir. Bu da sadece göğsün içindeki basınç değişimine bağlı bir şeydir. Kanayan yarayı emmek Bu listeyi okuyan herkes, hayatında en az bir defa da olsa, parmağını kestikten sonra doğrudan ağzına götürmüştür. Oysa ağzınızın içi bakteri yuvasıdır, dolayısıyla yaralı bir parmak için hiç de temiz bir ortam değildir. Parmağınızı kestikten sonra ağzınıza sokmanız adeta enfeksiyona davetiye çıkartmaktır. Darbe sonrası uyku Bu efsane için yine sinema filmlerini suçlamamız gerekiyor. Bir darbe aldıktan sonra uykuya dalmak yaşamı tehdit eden bir durum değildir ve kafasını çarpan çocuğunuza durmadan tokat atmanızın bir anlamı yoktur. Alınan darbeler neredeyse hiçbir zaman komaya girilmesine sebep olmaz. Bulaşıcı ülser Eğer hiç uçuğunuz çıktığıysa bunun ne kadar acı veren bir şey olduğunu bilirsiniz. Ve uçuklar ileri derecede bulaşıcıdır, dolayısıyla öpüşmek hiç iyi bir fikir olmaz. Fakat uçukların aksine ağız ülserleri sanılanın aksine hiç bulaşıcı değildir. Şimdiye kadar ağız ülserlerinin sebebi tam olarak çözülememiştir, ancak virüslerin ve bakterilerin bunda payı yoktur. Sebep büyük ihtimalle bağışıklık sisteminde yaşanan sıkıntılardır.

Internet Haber Mobil Uygulama

Tıbbi efsaneler