THY'de grev başladı

Türk Hava Yolları çalışanlarının 3 Mayıs'ta aldığı grev kararı bu gece TSİ 03.00 itibariyle uygulanmaya başladı. Ancak grevin başlamasına saatler kala polisin havaalanı girişinde ve içinde aldığı güvenlik önlemleri sendika üyelerini grev alanını değiştirmeye zorladı.

Sendika'nın 305 çalışanın işten çıkarılmasının ardından "direniş alanı" olarak kullandığı dış hatlar geliş bölgesinde toplanan sendika üyeleri çevik kuvvetin müdahalesiyle THY Genel Müdürlüğü'ne yöneldi. Aynı saatlerde, İstanbul Atatürk Havalaanı'nın içinde de çok sayıda çevik kuvvet gruplar halinde beklemedeydi.

Sağanak yağmurun altında THY Genel Müdürlüğü önündeki açık alanda grev saatini bekleyen sendika üyeleri polisin varlığına öfkeliydi.

Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin "Güvenlik komisyonu güvenlik gerekçesiyle direniş alanında beklemeye izin vermiyormuş. Bu kimin güvenliği? Biz bunu çok iyi biliyoruz. Bu Türkiye demokrasisinin ayıbıdır. AKP iktidarının ayıbıdır. Madem öyle grevin yerini buraya taşırız. Yasal grevimizi sonuna kadar taşıyacağız. Alnımızın akıyla bu işten çıkacağız"

Konuşma fırsatı bulduğum ve pek çoğu farklı zamanlarda işten çıkarılmış olan eski THY çalışanları, "Grev hakkının kullanılmasına ilişkin baskının" varlığından söz ediyor.

Geçen yıl işten çıkarılan bir işçi, gerekçesiz işten çıkarma nedeniyle kuruma dava açtığını anlatıyor sohbetimiz sırasında. "Hakkımda disiplin soruşturması bile yapmadılar, yapın dedim, yapmadılar." diye öfkesini dile getiriyor.

Her biri bu grevin başarılı bir şekilde devam edeceğini düşünüyor ama şirketin sözleşmeli personeli devreye sokacağından da emin.

Ayçin ise greve destek vermek için gelenlere seslenirken, polis ve işçinin karşı karşıya getirilmesini eleştiriyor: "Yasal hakkımızı kullanmaya çalışırken havaalanının önünde polis işgaliyle karşımıza çıkmalarının ayıbını onlara bırakıyorum," ve ekliyor: "Pilot, hostes odaları polisle dolu."

Alana gelen TOMA aracı yuhalamalarla protesto ediliyor.

İşçiler yağan yağmura rağmen "yeni" grev alanına çabuk alışıyorlar. Grev saatinin gelmesi beklenirken, halaylar çekiliyor, sloganlar atılıyor, türküler söyleniyor. Hiçbirinin yüzünde karamsar bir ifade yok. Hepsi güleç, neşeli. Bu halleri sloganlarına da yansıyor. THY yönetimine sesleniyorlar sıkça...

En çok atılan slogan ise, "Kim geliyor? 305!"

Bu slogan 29 Mayıs 2012'de sendikanın yaptığı basın açıklamasına katılmalarının ardından işten atılan 305 kişiye atfen...

Saat 03.00'te THY Genel Müdürlüğü'nün önüne "Bu iş yerinde grev var" pankartı asılıyor. Sendikadan bir yetkili, "Arkadaşlar grevi resmi olarak başlattık" diyor. İşçiler coşkuyla yanıt veriyor: "Grev, grev, grev!"

Sabah olmasına daha çok var. Eylemciler son bir grev halayından sonra otobüslerine binip günün ağarmadan biraz dinlenmeye ve "kurumaya" sendika binasına gidiyorlar.

Bıraktıkları alanda, dünyanın en büyük havayolu şirketlerinden birinin önünde asılı pankartın hemen ardında polisler bekliyor.

Bu haberin yazıldığı saatlerde greve katılım seviyesi, veya uçuş operasyonlarına etkisine ilişkin sağlıklı bir bilgi yoktu. Telefonla konuştuğum Hava-iş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Simay Çetem "Ek görevli olarak veya çeşitli vaatlerle getirdikleri arkadaşları greve katılanların yerine uçuracaklar" diyor. Ancak greve katılan kaptanlar da olduğu bilgisinin ulaştığını, kabin görevlilerinden katılım olduğunu, bazı seferlerde aksamaların başladığını duyduklarını söylüyor.

O da grevin etkilerinin ortaya çıkmasının öğlen saatlerini bulabileceğini belirtiyor.

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan THY Basın Müşaviri Ali Genç ise şu ana kadar bütün seferlerin sorunsuz yapıldığını söylüyor.

Operasyonlarda bir aksama bekleyip beklemedikleri sorusunu "Şu ana kadar sorun yok, arkadaşlar görevlerine başladı." diyerek yanıtlıyor.

Bu sırada THY'nın internet sitesinden dün yapılmış, 16 Mayıs'taki seferlerle ilgili bilgileri içeren bir duyuru dikkatimi çekiyor: "Yunanistan Yolcularının Dikkatine: Değerli yolcularımız, Yunanistan'da gerçekleşecek grev nedeniyle seferlerimiz tehirli icra edilecektir."