The Türkler davası

Tüketiciler Birliği, ''The Türkler'' adlı kitabın yazarı Yalçın Pekşen ile yayınevi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Tüketiciler Birliği avukatı Burak Görgülü tarafından bugün İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na verilen suç duyurusu dilekçesinde, gazeteci-yazar Yalçın Pekşen'in ''The Türkler'' adlı kitabının, bu ay içinde Say Yayınları tarafından piyasaya çıkarıldığı hatırlatıldı.

Kitapta, ''... Yaratılış söylencesine göre Tanrı 7. günün sonunda insanları yaratırken The Türkler'i unutmuştu. Ancak dalgınlığını anlayınca, Türk adı verilecek bu gruba yaptığı haksızlığı gidermek için fazladan bazı özellikler de eklemek istemiş, işleri düzeltmekten çok bozmaya yarayan değişik bir zeka türü, kara kaş, kara göz ve bıyıklarına tanrısal bir gürlük ihsan etmiştir. Büyük olasılıkla bazı eksiklikler olduğunu fark edip, (Bunlar da böyle idare etsinler) dedi...'' ifadelerinin yer aldığı anlatılan dilekçede, ''kutsal dinler olan İslam, Hıristiyanlık ve Yahudiliğin inanç esasları ve yüce yaratıcı olan Allah ile alay edildiği ve aşağılandığı'' ileri sürüldü.

Eylemin, TCK'nın 125. maddesine göre ''hakaret'', 216. maddesine göre de ''halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek veya aşağılama'', ''halkın bir kesiminin benimsediği dini değerlerin aşağılanması'' niteliğinde olduğu savunulan dilekçede, kitabın yazarı Yalçın Pekşen ile Say Yayınları yetkilileri hakkında dava açılarak yargılanmaları istendi.

BİRLİK BAŞKANI DENİZ'İN AÇIKLAMASI

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Bülent Deniz de konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, ''Danimarka'da yayınlanan karikatürler ile küresel boyut kazanan kutsallara saldırının yeni bir örneği, ne yazık ki ülkemizde de yaşanmaktadır'' dedi.

Karikatür krizi nedeniyle birçok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de tepkilerin had safhada olduğu bir dönemde yayınlanan kitapta yer alan ifadelerin, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını savunan Deniz, açıklamasını şöyle sürdürdü:

''Düşünce ve ifade özgürlüğünün savunucusu olan Tüketiciler Birliği, bu özgürlüğün hiçbir şekilde insanlığın kutsallarına ve kişilik haklarına ilişkin saldırıyı içermemesi gerektiğini, aksi durumun insanın temel ve etik kurallarının ihlali ve ulusal hukuk düzenlemelerimizde suç olan bir yaklaşım olduğunun altını çizmektedir.

İnsanlığın ortak değerlerine, düşünce ve ifade özgürlüğü kavramının ardına sığınarak yapılan saldırıların, insana yapılan saldırı olduğunu belirtiyor, küresel boyut kazanan bu sürece tüm insanlığın ortak tepki geliştirmesini diliyoruz.''