That country is Türkiye

Tülin Türkoğlu tulindindar@hotmail.com

13 yıldır devam eden isyan ve yağma düzeni, 61 yıllık Baas rejimi ve 53 yıllık Esadgiller…

Nihayetinde aydınlığa kavuşan Suriye.

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Sayın Fidan’ın açıklamalarına, yol haritasına sadece ülkemiz sınırları değil, Rusya, İran, İsrail, ABD ve birçok batılı ülke dikkatle takip ediyor.

Sayın Erdoğan, “Suriye halkının bütünlüğünü yeniden tesis etmeye yaklaştığı bu dönemde akıl sahibi hiçbir gücün terör örgütleriyle iş birliği yapacağını düşünmüyoruz” derken…

Eyy… ABD aklını başına al PKK-YPG ile iş birliği yapma diye uyarıyor.

Suriye yaşananların gerisinde Türkiye’nin olduğunu gören PKK- YPG uzlaşmak için yol arıyor. Diyalog zemini kurabileceğinin sinyalleri veriliyor. Türkiye’nin tavrı net. Bütün terör örgütlerinin soyu kurutulup, başı ezilecek. Aralıksız mücadele edilecektir.

Tel Rıfat ve Menbiç PKK’dan temizlendi.

Suriye'nin kuzeyinde yer alan Menbiç kenti, Türkiye'ye yaklaşık 40 kilometre mesafede bulunuyor.

Ülkedeki iç savaş öncesi yapılan son nüfus sayımına göre, kentte yaklaşık 100 bin kişi yaşıyor.

Arap ve Kürtlerin yaşadığı Menbiç'te halkın çoğunluğunu Sünniler oluşturuyor.

Menbiç Sivil Konseyi kentte sivil idareyi yürütüyor, temel hizmetleri sağlıyor.

İHA ve SHA’ lar teröristlerin inlerini ve mühimmatlarının bulunduğu yerleri havadan vuruyor, imha ediyor.

İsrail, Suriye’de 48 saatte 480 hedefi vurdu. Ama kimse katiller ülkesi İsrail’e   dur demiyor. Dünya devletleri her zamanki gibi lal oldu.

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, İsrail’e seslendi “Suriye topraklarının bütünlüğüne yönelik her saldırı, karşısında Suriye halkıyla birlikte bizi de bulacaktır” diyerek.

Suriye’de kurulması planlanan kabinede Alevi-Şii Türkmenler, Şii Kürtler, Alevi Arap ( Nusayriler), Hristiyan, Sünni Arap olmak üzere halkın tamamını kucaklayan bir yapı kurulması önemlidir.

Hükümetin kurulması,

Anayasanın hazırlanması,

Ülkede nüfus sayımının yapılması,

Suriye’de yeni siyasi partilerin kurulması,

Sonrasında seçimlerin yapılması,

Suriye halkının özgür iradesiyle seçtiği partinin Suriye’yi yönetmeye başlaması hayal edilen ve hak edilendir. Suriye’yi Suriyeliler yönetmelidir.

Suriye konusunda, Türkiye 13 yıl boyunca büyük riskler aldı. Sayın Erdoğan bu risk faktörlerine karşılık elini değil tüm bedenini taşın altına sokmuştur. Siyasi istikbali üzerine dahi risk almaktan geri durmadı. Suriyelilere Ensar-Muhacir bakış açısıyla sahip çıktı, ev sahipliği yaptı.

Türkiye, büyük ve güçlü devlet olmanın gereğini yaptı, yapmaya da devam edecektir. Bundan sonra yeni Suriye’nin inşası ve sağlam bir temel atılabilmesi için en büyük katkıyı verecek ülkenin adresi bellidir.

O ülke Türkiye.