TGS tarihi bir fırsatı kaçırdı
Abone olTezcan, TGS ile yaşanan tartışmalara açıklık getirdi. Tezcan gazetecilerin TGS'ye güvenmediklerini söyledi.
Turkuvaz Medya Grubu Yayın Danışmanı Ahmet Tezcan,
TGS'nin ATV ve Sabah'ta süren grevle ilgili tartışmalara
açıklık getirdi. Tezcan, her iki taraf arasında TGS'nin isteğiyle
arabuluculuk yaptığını; ancak sendikanın kabul edilemeyecek
öneriler getirdiğini söyledi.
TGS'nin ATV ve Sabah'ta aldığı grev kararıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Bu konudaki son açıklama Turkuvaz Medya Grubu Yayın Danışmanı Ahmet Tezcan'dan geldi. Tezcan, TGS'nin özel isteğiyle arabuluculuk görevi üstlendiğini; ancak sendikanın buna rağmen tek taraflı bir karar alarak grev kararı aldığını söyledi.
Tezcan'ın İnternethaber'e gönderdiği açıklama aynen şöyle;
Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın, bir Turkuvaz Medya Grubu
kuruluşu olan ATV ‘de başlattığı grev süreciyle ilgili olarak
basında adımın geçtiği hususlarda açıklama yapma gereği
duymaktayım.
Herhangi bir yanlış anlamaya yer bırakmamak amacıyla, Turkuvaz
Medya Grubu’ndaki görevimin yayınlardan sorumlu Yönetim Kurulu
Danışmanı olduğunun, TGS ile yapılan görüşmelerde hiçbir resmi
görev ve yetkimin bulunmadığının altını çizmek isterim.
TGS’nin ATV’de grevi başlatmasından bir gün önce 12 Şubat 2009
günü, Türk İş Konfederasyonu sayın Genel Başkanı ve bazı üst düzey
yöneticileri beni arayarak, TGS Genel Başkanı Sayın Ercan
İpekçi’nin benimle görüşmek istediğini, bu talebi kabul etmemi rica
ettiler. Ben de memnuniyetle kabul ettim.
Sayın İpekçi ile ilk görüşmemizde, göreve gelmemden önce başlayan
ve devam eden süreçle ilgili olarak bilgilendirmek nezaketinde
bulunduğu hususları dinledim. Kendileri benden, sendika ve Turkuvaz
Grubu yönetimi arasında arabuluculuk yapmamı rica ettiler.
Ben; gruptaki görevimin yönetimsel olmadığını, sadece yayınlar
konusunda danışmanlık ile sınırlı bulunduğunu, her iki tarafa da
sadece medya sahasında yıllarca çaba harcamış bir gazeteci olarak
kişisel düşüncelerimi, tavsiye ve önerilerimi sunabileceğimi
söyledim.
Grup çalışanları ile göreve geldiğim günden bu yana yaptığım
görüşmelerden edindiğim izlenimler arasında, sendika üyesi ve
işyeri temsilcilerinin dahi mevcut sendika yönetimi ve anlayışına
güvenmediklerini, sendikanın kalıcı bir çözüm üretebilecek kapasite
ve anlayıştan yoksun olduğuna inandıklarını, üyeliklerini tamamen
duygusal nedenlerle sürdürdüklerini gördüğümü belirttim. Benimle
görüşen gazeteci arkadaşlardan hiç birinin ücret meselesini birinci
madde olarak görmediklerini, onların gündemindeki birinci maddenin
editoryal sıkıntılar olduğunu tespit ettiğimi anlattım. Durum bu
iken sendikanın toplu sözleşme talebinde işverene olağanüstü
maliyet artışı yükleyecek hükümleri önplana çıkartmasının da,
çalışanlar nezdinde neredeyse yitirilmiş olan güveni iyice
zedelediğini hatırlattım.
Kişisel düşüncelerim olarak Gazeteciler Sendikası’nın mutlaka var
olması gerektiğini, ancak klasik ücret sendikacılığı anlayışını
terk ederek, çağdaş partner sendikacılık anlayışına yönelerek
güçlenmesinin kaçınılmaz olduğunu, taleplerinde ücret politikasını
değil editoryal bağımsızlık arayışlarını öncelemesinin daha doğru
olacağını anlattım.
Durum böyle iken , TGS’nin hiçbir çalışanın katılmayacağı bir grevi
başlatarak sonuç almasının mümkün olmadığını, sonuçsuz bir grevin
ise sendikanın kapısına kilit vurmasına kadar gidecek bir erime
sürecini başlatabileceğini belirttim.
Ve kişisel bir öneride bulundum. Önerim özetle şöyle oldu:
“Turkuvaz Medya Grubu içinde, çalışanların yönetimle birlikte
sorunları tespit ederek çözümler üreteceği bir Çalışma Meclisi
oluşturulması yönünde bir projeyi, sayın Ahmet Çalık ve Serhat
Albayrak’a sunmuştum. Kendileri bunu ve benzer sosyal gelişme
projelerimi heyecanla ve memnuniyetle karşıladılar. Biz grubumuzda
bu meclisi oluşturacağız.
Siz sendika olarak, mevcut ekonomik krizi ve bu kriz sürecinde
Turkuvaz Medya Grubu’nun; yarım maaş bayram ikramiyesi dağıtmak,
toplu eleman çıkarmamak ve belli bir oranda zam yapmak gibi, başka
hiçbir medya kuruluşunda görmediğimiz olumlu uygulamalarını dikkate
alarak, mevcut sendikacılık ve medya yönetimi anlayışını
değiştirecek devrim niteliğinde bir ortak çalışma süreci başlatmak
için grevden vazgeçtiğinizi açıklayın. Turkuvaz Medya Grubu ve TGS
olarak bir yıllık gayr-ı resmi bir çalışma takvimi belirleyelim.
Sendika, bu süreçte grubun Çalışma Meclisi’nde bir temsilci ile yer
alsın ve çalışmalara aktif olarak katılsın ve çalışmaları
raporlasın. Sendikanın çağdaş partner sendikacılık alanındaki
çalışmalarına da Turkuvaz Grubu temsilci düzeyinde aktif olarak yer
alsın. Bir yılın sonunda karşılıklı güven sağlandığı takdirde bütün
mevcut çalışanlar sendikaya üye kaydedilsin ve bu durum resmiyet
kazandırılarak yaygınlaştırılsın. Bir yıllık bu sürecin sonunda TGS
tarihe geçecek bir adımla olağanüstü güçlenmiş olacak ve yeni bir
oluşumun öncülüğünü yapmış olacaktır. “
Kişisel önerim bu yönde idi. Sayın Türk İş Genel Başkanı,
kendilerine telefonda anlattığım bu öneriye çok olumlu yaklaşmış ve
heyecan duyduğunu belirtmişlerdi.
Bu önerimi Turkuvaz yönetimi ilgiyle karşıladılar.
Ancak TGS Başkanı sayın Ercan İpekçi, tek taraflı bir grev iptalini
yapamayacağını belirterek, daha önce üzerinde mutabık kalınan bir
takım maddelerle beraber yeni bir müzakere yapılıp toplu sözleşme
imzalanmasında ısrarcı oldular. Onların bu yaklaşımı da grup
yönetimi tarafından kabul edilmedi. Ve netice olarak hiçbir ATV
çalışanının katılmadığı bir grev süreci ne yazık ki başlatılmış
oldu.
Kişisel olarak, tarihi bir fırsatın “günü kurtarmak” adına
kaçırıldığı kanaatindeyim. Tek üzüntüm budur.
Saygı ve sevgilerimle
Ahmet Tezcan