TGRT HABER TV iddialı geliyor
Abone olTürkiye Gazetesi, İHA’nın ardından ‘neden bir haber kanalı yok?’ sorusu sık sık soruluyordu. Ve 29 Ekim’de TGRT HABER TV seyircilere merhaba dedi...
TGRT Haber TV yayın dönemine 29 Ekim'de 'merhaba' dedi. İnci Ertuğrul, TGRT Haber TV Genel Müdürü ile konuştu: Ama devamı da gelecek. Sırada TGRT EU Avrupa, PAZARLAMA Kanalı ve DÜĞÜN TV var. Bütün bu yeni oluşumları ve TGRT’yi Genel Müdür Murat Akgiray’la konuştuk. Akgiray aslında Boğaziçi Üniversitesi mezunu bir İnşaat Yüksek Mühendisi. Biri üniversite, diğeri lise mezunu iki çocuğu var. İnşaat konusunda 7-8 sene çalıştıktan sonra ticaretle uğraşmış ve 1993’de İhlas Acer’a katılması bir anlamda TV yöneticiliğinin yolunu açmış onun için. ‘Üç sene önce hiç aklıma gelmiyordu televizyon işi’ diyen Akgiray ön planda olmayı sevmiyor ve bunun da kendisine ‘vakit tasarrufu’ sağladığını söylüyor. İşte yeni kanallar ve yayıncılık hakkında Murat Akgiray’la konuştuklarımız. Şartlar haber kanalına itti TGRT markası yaygınlaşıyor. TGRT HABER TV yayına başladı. Yakında da TGRT EU başlayacak. Niye başka kanallar? TGRT dört haber bülteniyle günü tamamlıyordu ve orada bir kaynak israfımız vardı. Ajans üyeliğinden, alet ekipmana, personele, stüdyoya kadar bir sürü kaynağın pek çok saat boş kalması mevzubahisti. Üzerine çok fazla yatırım yapmadan, burada elde edilen bilgiyi, birikimi, haber yağmurunu sürekli yansıtacak bir kanal yaparsak ne olur diye hesap ettiğimizde güzel bir proje olarak gözüktü gözümüze ve TGRT HABER TV çıktı.TGRT haber merkezinde dört ana haber bültenini besleyen bir haber ekibi var, onu zenginleştiriyoruz, güçlendiriyoruz. Diğer haber kanalları da düşünülünce geç kalınmış bir proje olarak algılanabilir mi? Niye? Bir sürü ulusal kanal da var. Bundan sonra daha da çoğalacaklar. Kablo ve uydu yaygınlaştıkça, tematik kanallar da çoğalacak. Eğlence kanalları, haber, bilim kanalları olacak bir sürü. Nedir bu DÜĞÜN TV? Yolda birkaç kanal daha var. TGRT EU ve DÜĞÜN TV gibi ... Bu kanalların yayınlarından amaçlanan ne? TGRT EU Avrupa, Almanya’da lisans alınmış ve kuruluş çalışmaları devam ediyor, yakında yayına başlayacak. TGRT’ye dayalı ortak yayınların yanı sıra lokal programlar da olacak. Almanca alt yazılı programlar, veyahut Almanca olup Türkçe alt yazılı programlar yayınlanacak. Burada güdülen amaç; Almanya’daki Türkleri Alman toplumuyla kaynaştırmak ve bu konuda eğitici olmak. Almanca alt yazıyla ve Almanca yapılan yayınlarla da Almanlarla Türkleri kaynaştırmak misyonu var aynı zamanda. Bu arada SMS TV, Pazarlama Kanalımız ve yine Avrupa’dan yayın yapan DÜĞÜN TV de var. O da enteresan bir fikir. Kasedini getirenlerin düğünleri yayınlanıyor ve aile yakınları da uzaktaki akrabalarının düğününü izleyebiliyor. Reklam pastasındaki hedef Yeni kanalların reklam pastasından pay alması zor olmayacak mı? Bir örnekle anlatayım bunu. 100 lira harcayıp bir kanal kuruyoruz ve oradan bir ticari getiri bekliyoruz. Daha sonra bir 10 lira harcayarak ikinci bir kanal kurma imkanı varsa, o zaman iki kanalınızın toplamı sinerji oluyor. Karasal yayın yok ama Türkiye’deki izleyicinin neredeyse % 40’ı karasaldan seyretmiyor zaten. Belki 100-200 bin dolar harcayarak buraya erişebilen ikinci bir kanal yayını yapabiliyorsunuz. Ve bunun içine ne koyabileceğinize bağlı olarak bu kanalın değeri oluşacak. Ama bir pazarlama kanalı bile, sadece reklama dönük, bir takım ürünlerin tanıttığınız kanal, uyduya çıkalı daha üç gün olmuş ve hiçbir duyuru yapmadığımız halde seyredilp geriye dönüşü hemen alınıyor. Gelen telefon sayısına oradaki arkadaşlar şaşırmış durumda. Demek ki uydudan yayın yapmak pahalı bir metod değil. Virüs beni sarmadı! “Virüs beni hiç sarmadı desem yeridir. Virüsün sarması için ekranın önünde ya da yakınında, arkasında olmanız lazım. Bu kısmı daha çok parayla ve stratejiyle ve idari yapıyla ilgili. Eğer haberi, programları nasıl veriyoruz” diye yola çıkarsam, yönetmen masasının arkasına oturmaya başlarsam sarabilir virüs. Ama oturmadım şimdiye kadar, oturmama da gerek yok, programda da öyle. Ekrana çıkmayı, ön planda olmayı çok sevmiyorum tabiat olarak. Bunu da başarınca daha rahat ediyorum. Ekrana çıkmak için çok talepkar olan insanlar var, bu bende bayağı vakit tasarrufu sağlıyor. Televizyon eğlence aracı Türk seyircisi açısından bir tanımlama yapabilir misiniz? Ne bekliyor seyirci, sadece eğlence diye mi bakıyor televizyona size göre? Seyirci eğlence diye bakıyor, haber alma diye bakıyor. Başka var mı bilmiyorum. Eğitim diye bakıyor mu? İstiyoruz ama bence bakmıyor eğitim aracı olarak. Ben uzun seneler bilgisayar sektöründe bulundum. Çok iyi biliyorum ki bilgisayarın eğitim faktörünü öne çıkarttığınızda bilgisayar satamazsınız. Bilgisayar bile %60-70 eğlence için kullanılıyor, sonra iş, sonra eğitim ufacık bir bölüm olarak kalıyor. Saat başını beklemeden haberleri vereceğiz! TGRT HABER TV’nin farkı ne olacak diğer haber kanallarından? Dünyaya baktığımızda birkaç format görüyoruz haber kanallarında. Bunlardan biri, Türkiye’de yaygın olarak kullanılan BBC WORLD, CNN International formatı. Hatta o bile yetmedi, onu dejenere edip, yarışma falan koyuyorlar şimdi. Saat başı haber, sık sık tekrar edilen belgesel ve tartışma programlarından oluşuyor. EURO NEWS tarzı var, daha çok haberi sürekli veriyorlar. Belli bir popülaritesi, izlenme payı var. Bir de her ikisine hem benzemeyen, hem benzeyen FOX NEWS tarzı var. Biraz popüler grafikler ve görsel efektlerle zenginleştirilmiş, biraz da popüler yoruma dayalı habercilik diyelim. Bunun çok tutulduğunu biliyoruz Amerika’da. Türkiye seyircisi de bu bakımdan Amerikan seyircisine benziyor. O popülerlikten de bir şeyler almaya çalışacağız TGRT HABER TV’nin içerisine. Biz saat başı haber ve arasını programla doldurmak mantığı üstüne kurmayalım diye çıktık yola. Tabii birazcık ‘kervan yolda düzülür’ misali başladıktan sonra değişiklikler olacaktır. Bir izleyici hangi saatte açarsa açsın TGRT Haberi, 15-20 dakika geçince saat başını veya çeyreği beklemeden bütün güncel haberleri alabilsin istiyoruz. Haberin tekrarı, yeni haber gelince onun girmesi, 24 saat mantığı bu olacak genelde. Hafta içi gece 22-23.30 arasında tartışma programları olacak. Onun dışında sık sık tekrarlanan haberler olacak. Ana kanalda veremediğimiz detayda haberleri, daha yöresel, biraz daha az önemde gözüken haberleri burada vereceğiz. Daha derinlemesine özel haberler yapma imkanı olacak. Tekrardan zarar gelmez Türkiye’deki haber kanalları izlenme oranlarını artırmak için çeşitli programlar yayınlamaya, bir takım popüler isimleri ekrana taşımaya başladı. Haber kanalları kabul mü görmedi? Kabul gördü, ama tam olarak nerede duracaklarına karar veremediler. Bizim iddiamız, önerimiz TGRT HABER TV olarak ürettiğimiz haberi tekrar yayınlarız. İnsanlar tekrar tekrar aynı haberi seyretmez, güncel ne var diye seyrederler. İzlenme payı düşük olabilir yine, ama bizim modelimiz o düşük izlenme oranına göre bir harcama modeli öneriyor. Bence kanallar eğer bir takım başka arayışlara giriyorlarsa bunun sebebi modellerini o izlenme paylarına göre kurmamaları. Türkiye’deki haber kanalları tekrarları biraz az yaptılar, bence bu bir hata. Başarılı, güzel, insanların izleyebileceği kalitede belgesellerin, programların bir kere yayınlanması çok yanlış. Yüz kişide bir kişi seyretmiş. Bir daha oynatınca yine yüz kişide bir kişi seyredecek. Ta ki izlenme payınız ekleye ekleye yüz kişide otuza varıncaya kadar daha önce seyredildiği, tekrarlandığı farkedilmeyecek. Sansasyon peşinde değiliz Bir dönem TGRT’de popüler isimler ve onların sundukları programlar vardı. Şimdi daha farklı bir yayın anlayışı görüyoruz. Bundan sonrası için bir işaret mi, böyle mi devam edecek? Popüler isim olsun veya olmasın diye bir iddiamız yok. Projenin, formatın neyi gerektirdiğine bakıyoruz. Sanatçı endeksli değil de format endeksli yapmaya çalışıyoruz. TGRT Türkiye’de ailenin seyredeceği bir kanal olmak için yön çizmiş kendine. Geçen sene veya ondan önceki sene şov programlarıyla birazcık aşırıya giderek onun dışına çıktık aslında. Şimdi hep kaliteye ve formata dayalı işler yapmak peşindeyiz. Falan sanatçı çok meşhur onu getirelim, sansasyonel şeyler olsun peşinde değiliz. Dizi furyası biter Dizi furyası hakkındaki görüşünüz ne? Ne kadar iyi olursa olsun, sabahtan akşama kadar film izlerseniz bıkarsınız. Bunun da bir dönem olduğuna ve geçeceğine inanıyorum. Ama diziler sayesinde televizyonların izlenme oranı arttı. Söyleşi: İnci Ertuğrul Kaynak: Türkiye