TGC'den medya patronlarına çağrı
Abone olTürkiye Gazeteciler Sendikası, medya işverenlerini, "basın özgürlüğü" ve "editoryal bağımsızlık" söylemlerinde samimi olmaya ve gereğini yapmaya çağırdı.
Türkiye Gazeteciler Sendikası, medya işverenlerini, "basın
özgürlüğü" ve "editoryal bağımsızlık" söylemlerinde samimi olmaya
ve gereğini yapmaya çağırdı. TGS'den yapılan yazılı açıklamada,
"57. Dünya Gazeteler Birliği (WAN) Kongresi ve 11. Dünya Editörler
Forumu'na katılan bini aşkın gazetecinin Türkiye'yi ziyaretinden
memnuniyet duyulduğu belirtildi. "TGS'nin, toplantılarda basın
özgürlüğü ve editoryal bağımsızlık kavramlarının öne çıkarılmasını
ve bu kavramlara sıkça vurgu yapılmasını ise tebessümle izlediği"
ifade edilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: "Bu kavramlar
yabancı katılımcıların kulağına kuşkusuz hoş geliyordur, ama Türk
medyasına hakim iki büyük grubun 'basın özgürlüğü' kavramıyla
'medya işvereninin özgürlüğünü' kast ettiğini TGS, diğer
gazetecilik meslek örgütleri ve gazeteci meslektaşlarımız iyi
bilmektedir. Ne yazık ki, Türkiye'de medya işverenleri son 12
yıldır sektörde kölelik düzenini esas alan bir çalışma anlayışı
sergilemekte, 212 sayılı Basın İş Kanunu başta olmak üzere ilgili
diğer yasalara uymamakta, bu yasaları by-pass etmenin yollarını
aramakta ve gazetecilerin sendikal haklarına saygı
göstermemektedirler." Açıklamada, "TGS'nin, medya işverenlerinin
son yıllarda benimsediği bu tutumunun gazeteciler kadar sektörde
kalıcı olmayı amaçlayan medya işverenlerine de zarar verdiğine
inandığı" belirtilerek, "kamuoyu güvenirlilik araştırmalarında,
gazetecilere duyulan güvenin siyasilere duyulan güven seviyesine
gerilemesinin de boşuna olmadığı" kaydedildi. Özgür iş ortamı
"Medya işvereninin, basının gücünü, en başta editoryal
bağımsızlığından aldığına samimi olarak inanması ve bunun gereğini
yapması gerektiği" bildirilen açıklamada, şöyle denildi: "Bunun
yolu da, gazetecilere mesleklerini özgürce ve güven içinde
yapacakları bir iş ortamı sunmaktır. Bu kural, bugün için de
geçerlidir ve küresel düzende değişmiş değildir. Konunun demokrasi
ve kamusal yarar yönü çok daha önemlidir. Gerçek anlamda bir
editoryal bağımsızlık olsaydı, gazeteciler güven içinde
mesleklerini yapabiliyor olsaydı, bugün İstanbul'un bağrına
saplanmış bir 'gökkafes' olmazdı örneğin... Kuşkusuz medyadaki tüm
olumsuzlukları çözecek esas taraf ve güç, gazeteci
meslektaşlarımızın güç birliğidir. TGS Yönetim Kurulu olarak;
yönetici, muhabir, editör, tüm gazetecilere mesleki güvencelerine
yeniden kavuşmak ve meslek onurlarına sahip çıkmak için
sendikalaşmaya ve diğer meslek örgütlerinin çalışmalarına katkı
vermeye çağırıyoruz. 4857 sayılı yeni İş Yasası, sendikalaşmak
isteyen gazetecilere de ek güvenceler sağlıyor. İşveren sadece
sendikal nedenlerle değil, haklı bir gerekçe göstermeden hiçbir
çalışanını artık eskisi kadar rahat kapı önüne koyamıyor. TGS, Türk
basınında yeni bir dönem başlatmak için üzerine düşeni yapmaya
hazırdır. Medya işverenlerini basın özgürlüğü ve editoryal
bağımsızlık söylemlerinde samimi olmaya ve gereğini yapmaya
çağırıyoruz."