Tezkere yalnızı Abdullah Gül!
Abone olBaşbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün "Şu an gündemimizde yok" sözleri tezkere bunalımını gözler önüne serdi.
ABD'nin Irak'ta oluşturacağı uluslararası istikrar gücü için
Türkiye'den asker talep etmesiyle başlayan tezkere tartışması, hem
hükümetin hem de devletin zirvesinin çözmesi gereken bir numaralı
sorun haline geldi. ABD'nin asker talebi, Washington ziyaretiyle
resmileşen Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, asker gönderme konusunda
hükümette yalnız kalırken, Erdoğan'ın dün, "Şu an gündemimizde bu
tür herhangi bir şey yok" açıklaması, tezkere bunalımının
boyutlarını gözler önüne serdi. Hükümet ikna etmekte zorlanacak
Asker gönderilmesine soğuk bakan ve uluslararası meşruiyet için BM
şartını koşan Sezer ile milletvekillerini ikna etmekte zorlanacak
olan hükümet, ABD'nin talepleriyle Genelkurmay'ın seçenek ve
koşullarını örtüştürmeye çalışıyor. Askere gönderilmesi tezkere
şartıyla "evet" diyen Genelkurmay'ın da Çankaya'yı iknada hükümetin
yanında yer alabileceği kaydediliyor. TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın
da dün 1 Mart'ta reddedilen tezkereyi anımsatarak, "Bu karardan
dolayı Türkiye'ye hiçbir zarar gelmemiştir. Herkes Meclis'in gücünü
görmüştür" açıklaması da hükümeti AP grubunu ikna etmede iyice
köşeye sıkıştırdı. Bunalımın ilk işaretleri geçen pazartesi
Bakanlar Kurulu toplantısında ortaya çıktı. Toplantıda,
Genelkurmay'ın görüşünü soran birçok bakan, Irak'a sevkine karşı
çıkarak, "Bir Mehmetçiğin bile burnunun kanamasını kamuoyuna nasıl
izah ederiz" dedi. Gül ise, "Türk askeri, ABD askerlerinin
saldırıya uğradığı bölgede görev yapmayacak" diyerek kabine
üyelerini ikna etmeye çalıştı. Erdoğan sessiz kaldı Irak savaşı
öncesinde, "Denklemin dışında kalamayız" sözüyle Irak'a asker
gönderilmesinde aktif tavır alan Erdoğan'ın grup toplantılarında
konuya hiç değinmemesi de gözlerden kaçmadı. Reddedilen tezkere
sürecinde, "Önce ateş edip sonra nişan olmakla" eleştirilen
hükümetin tansiyonu hemen yükseltmek istemediği belirtildi.
Özkök'le asker konusunu 1 saat 40 dakika baş başa görüşen Erdoğan,
dün bu yöndeki sorulara şu yanıtı verdi: "Konuyla ilgili Dışişleri
Bakanımız açıklama yaptı. Açıklama yapmam gerekirse bu açıklamayı
yaparım. Gündemimizde bu tür herhangi bir şey yok." "Irak'a asker
gönderilmesiyle ilgili karar tatil sonrasına mı kalıyor" sorusuna
Erdoğan'ın "Belli olmaz, gündemdeki yoğunluğa göre değerlendiririz"
yanıtı acele etmekten kaçındıklarını gösterdi. Erdoğan ve AKP
yönetiminin, Irak'a asker sevkine karşı çıkanların sayısının
arttığı partide "evetçilerle hayırcılar"ın belirlenmesi için nabız
yokladığı kulislere yansırken birçok AKP'li, "Irak'ta Müslüman
Müslümana karşı getirilecek" görüşünü dile getirdi. Reddedilen
tezkerede hükümetin hesaplarını bozan bir yaklaşım sergileyen
Arınç'ın dün, "Umarım kimse bundan sonra halk iradesini hesaba
katmadan plan yapmaya çalışmaz" açıklamasının da AKP'liler üzerinde
etkili olacağı düşünülüyor. Sezer'in, bugün Eroğan ve Özkök'le
yapacağı haftalık olağan görüşmenin, tarafların isteğiyle üçlü
zirveye dönüştürülerek Irak'a asker konusunda konsensüs
aranabileceği belirtiliyor. Nato kararı en iyisi Hükümet üyeleri
arasında asker gönderme kararının NATO'yla ilişkilendirilmesinin
hem uluslararası meşruiyet hem de finansman açısından tercih
edilmesi formülü de değerlendiriliyor. Bazı kabine üyeleri, bu
yaklaşımı şöyle gerekçelendirdi: "Çelişkili duruma düşmemek için
yoğurdu üfleyerek yememiz gerekiyor. ABD'ye söz verip Meclis'ten
karar çıkaramazsak Türkiye'nin pozisyonu bozulur. NATO kararı
Türkiye için en iyi haldir. Hem hukuk belirlenmiş olur hem de
yüzlerce trilyonu bulacak maliyetin finansmanı kolaylaşır."