Teziç üniversite istiyor ama..
Abone olYÖK Başkanı Erdoğan Teziç, "Eğer hakikaten hükümetin kadroları varsa ve alt yapı müsaitse, bu konuda gecikmeyelim, 30-40 tane daha üniversite kuralım" dedi.
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erdoğan Teziç, "Eğer
hakikaten hükümetin kadroları varsa ve alt yapı müsaitse, bu konuda
gecikmeyelim, 30-40 tane daha üniversite kuralım" dedi. Bazı
ziyaret ve açılış törenlerine katılmak için geldiği
Afyonkarahisar'da basın mensuplarının sorularını yanıtlayan YÖK
Başkanı Erdoğan Teziç, bazı illere üniversite kurulması konusunda
hükümetin başka bir yol izlemeye çalıştığını söyledi. Sağlıklı bir
üniversite yapısının oluşabilmesi için YÖK'ün koyduğu ölçütlerin
dikkate alınması gerektiğini savunan Teziç, "15 üniversite ve 10
üniversite daha geliyor deniliyor. Eğer bu kadar kadro ve parasal
imkanlar varsa, bence çok geç kalınmış bir üniversite açma sürecine
girdik. Daha evvel bunların yapılması lazımdı. Milli Eğitim Bakanı
açıklamalarında 'Bunların kadrolarını biz vereceğiz' diyor. O zaman
baştan da verilebilirdi. Daha önceki senelerden verilseydi bizim
sayılarımız 25-30 civarında olabilirdi. Bir üniversiteye öğrenci
geldiği zaman, orada bütün olanaklara sahip olursa, üniversitenin
sorunsuz başlaması gibi bir adım atılırsa, çok çabuk üniversite
kimliğini bulabilir. Aksi halde 1992'de yaşanan sorunları bir daha
yaşamaya başlarız. Bu da üniversitelerin lehine olmaz. Eğer
hakikaten kadrolar varsa ve alt yapı müsaitse bu konuda
gecikmeyelim, 30-40 tane daha üniversite kuralım. Biz akademik
gözle üniversitenin açılmasına bakarız. Ama hükümetin bakış
açısının neye dayandığını bilemiyorum. Kadrolaşma söylentileri ve
iddialarını ortadan kaldıracak, sağlıklı bir üniversite yapısının
oluşabilmesi için bizim koyduğumuz ölçütler bunu sağlıyor. Şimdi
yerine gelecek mi bilemiyorum. Ödenekler hangi merkezdedir, bu
kadrolar verilecek mi? Dağıtımlar siyasi kanallardan yapılırsa,
üniversite daha doğuştan yara almaya başlar. Bunu hiç kimse
istemez" diye konuştu. "Göreve başladığınızda rahat çalışma
ortamının olmadığını söylediniz. Şu anda rahat çalışma ortamı
sağlandı mı?" sorusuna ise YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, "Bu çalışma
ortamı olsaydı, bu sorunlar ortaya çıkmazdı" cevabını verdi.
"HASTANE, TUTUKEVİ OLMAMALI" Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın, tedavi gördüğü hastanedeki odasının demir
parmaklıklarla örülmesini de eleştiren Teziç, şunları söyledi:
"Bunun kendi güvenliği için yapıldığı söyleniyor. Burası bir
hastanedir. Hastanenin bir tutukevi manzarası içinde tedavi
ortamında olunması psikolojik açıdan nasıl bir yansıma yapar? Bir
yangın veya deprem karşısında o demir parmaklıkların oluşturacağı
sakıncalar da düşünüldü mü acaba? Bunlara özenle bakmak lazım.
Bizim isteğimiz bir an evvel yargılama sürecinin başlamasıdır. Biz
yargıya müdahale etmedik, etmeye de niyetimiz yok. Ama tutuklu
kalmasını gerektirecek unsurlar yasada 'var mı yok mu' konusunda
bir açıklama bekliyoruz. Kaçma ihtimali var mı? Yurtdışından kendi
iradesiyle geldi. Delilleri karartma imkanı var mı? Yok. Bütün
deliller savcının elinde. Bizi düşündüren nokta, içeride tutulması
konusundaki gerekçelerin açıklanmamış olmasıdır. Bunlar açıklanırsa
yargılanır, yargı önünde kendisine düşen sorumluluğu yerine
getirir. Belirsiz bir bekleyiş hiçbir zaman sağlıklı olmaz.
Üniversitenin Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı'yı kaybettik.
Onun acısına başka acıların eklenmesini istemeyiz. Tutukluluk
halinin devamındaki sorunu çözmek için yine hukuki süreçlerden
yararlanmaya çalışacağız. Hukuki yolları hep deneyeceğiz. Ama
hepimizin de buna karşı duyarlı olması gerekiyor".