Teziç ile öğrencilerin ilginç diyaloğu

Abone ol

YÖK Başkanı Erdoğan Teziç bir grup üniversite öğrencisini kabul etti. İki taraf da birbirini anlamadı. Derin uçurum daha daha konuşmalar başlamadan kendini gösterdi.

YÖK Başbakan Prof. Dr. Erdoğan Teziç, kendilerini ''Gençlik Federasyonu'' olarak isimlendiren ve ''Üniversitelerde soruşturmaya uğradıklarını ve baskı gördüklerini'' ifade eden bir grup öğrenciyi temsilen 4 öğrenciyi kabul etti. Teziç, basına açık görüşmenin yapılacağı salona geldiğinde kız öğrencilerden birinin başındaki şapkayı görünce, kapalı bir mekanda bulunulduğunu belirterek, ''Bakın ben buraya böyle geldim. Size saygı gösteriyorum siz de gösterin, şapkayı çıkarın'' dedi. Öğrencinin reddetmesi üzerine Teziç, ''Ben bu saygısızlıktır diyorum. İster çıkarın ister çıkarmayın'' diye konuştu. Görüşmede, sorunlarını dile getiren öğrenciler, birçok arkadaşlarının ''bilimsel, özgür, demokratik eğitim isteklerini dile getirdikleri için soruşturmaya uğradıklarını, üniversiten uzaklaştırıldıklarını ve baskı gördüklerini'' savundu. Öğrenciler, ''Bizim bunları yaşamamızın nedeni YÖK Başkanı olarak sizsiniz. Neden bize soruşturma açılıyor?'' diye sordu. Bunun üzerine Teziç, içeriğini bilmediği konularla ilgili açıklama yapmasının doğru olmayacağını, haksızlığa uğradıklarını düşünüyorlarsa yargıya başvurmaları gerektiğini söyledi. ''YÖK MÜDAHİL OLMAZ'' Soruşturma yapılmışsa, bunun üniversiteler tarafından gerçekleştirildiğini kaydeden Teziç, ''Öğrencilerin soruşturmasıyla ilgili nihai karar veren yer değiliz. YÖK buna müdahil olmaz'' dedi. Teziç, şunları söyledi: ''Özgürlüğü kullanırken, kamu düzeni ile özgürlüğün kullanılması arasında bir uyuşmazlık varsa, düşüncenizi dile getirirken, eğer şiddete dönüşmüyorsa, buna kolluk kuvvetlerinin müsamaha göstermesi yolunda Anayasa'da birtakım çizgiler vardır. Ama sizlerin münferit olaylarınızda bizim müdahil olacağımız husus, eğer siz yargı yoluyla hakkınızı aradınız ve bir sonuç elde ettinizse, ona rağmen bunlar dikkate alınmıyorsa, biz bu noktada hassasiyeti dile getiririz. Uygulanmayan kararlar varsa, onları bize verin, ben üniversiteye sorayım.'' ''KANUN DEĞİŞİKLİĞİ GEREKİR'' Öğrencilerin, disiplin yönetmeliğinden şikayet etmeleri üzerine Teziç, bu yönetmeliğin kanuna dayalı çıkarıldığını belirterek, bunun için kanun değişikliği gerektiğini söyledi. Teziç, şunları kaydetti: ''Kanun değişirse ister istemez o disiplin yönetmeliği de değişecek. Ama bugünkü koşullar içinde o değişikliğe henüz adım atılamadı. Bizim şu anda yapabileceğimiz şey sizin mahkemelerden almış olduğunuz kararların uygulanması. Kanuna rağmen yönetmeliği değiştirirsek, bu iptaline neden olur. Kanun değişme süreci başladığı zaman disipline ilişkin kurallar ve yönetmelikler de değişecek.'' Öğrencilerin ''Peki biz o zamana kadar bunları yaşamaya devam mı edeceğiz?'' sorusuna Teziç, ''Eyleminizin kanuni mi kanunsuz mu olduğunu tespit edecek yer burası değil'' yanıtını verdi. ''Demokratik haklarını kullandıkları için soruşturmaya uğradıklarını'' savunan öğrencilerden biri ''üniversitede fakülteler arasındaki geçişin kapatılması üzerine bir basın açıklaması yaptıklarını ve bu sırada çıkan olaylar sırasında kapıların kırıldığını, kendisinin de bundan dolayı soruşturmaya uğradığını'' anlattı. ''Siz bir düzeni, size uymasa da alınmış birtakım önlemleri kabul etmiyorsunuz. Bunun değişmesinin yolu kırmak mıdır? Burada bir zarar verme var. Siz böyle bir eylemi kabul ediyor musunuz?'' diyen Teziç, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Biz üniversitelere 'niçin buna soruşturma yapıyorsun, şuna neden yapmıyorsun' deme gibi merkezden bir müdahale yapma yetkimiz yoktur. Bu noktayı iyi bilmemiz gerekir. Her üniversitenin işine YÖK müdahale etmez. Siz nasıl yoldan geçen bir yargıca 'benim şöyle bir olayım var buna el koyun' diyemezseniz, biz de idari mekanizmanın içinde bu konumdayız.'' Şiddeti hiçbir zaman onaylamadığını söyleyen Teziç, ''Tutumunuzu, davranışını, eyleme dönüştürecek biçime getirmeden ifade etmeye çalışın. Bir eyleme kalkıştığınız zaman tahrikkar olmasın. Düşünceler sertliğe dönüşmesin, hakarete dönüşmesin'' diye konuştu. ''YÖK'TEN TALİMAT GİTMEDİ'' Öğrencilerin ''Bu soruşturmaların YÖK'ten bağımsız olarak açıldığına inanmıyoruz'' sözlerine karşılık Teziç, ''YÖK'ten üniversitelere ne yazılı, ne şifahi, ne de telefonla bir talimat verilmiştir, verilmeyecektir'' dedi. Türkiye'de 77 üniversite bulunduğunu, bunların her birinde neler olduğunu bilmenin mümkün olmadığını kaydeden Teziç, YÖK'ün üniversiteler arasında koordinasyonu sağladığını anlattı. Öğrencilerin, ''Siz talimat vermeseniz bile müdahale etmemeniz onay verdiğiniz anlamına geliyor'' sözleri üzerine Teziç, ''Bu çok ağır bir itham. Böyle bir şey varsa o zaman bizim için de yargı yoluna başvurabilirsiniz. Ben de buna cevap vermeye hazırım'' dedi. Öğrencilerle geçen yıl yaptığı toplantıda sorunlarıyla ilgili kendisine bilgi verilmesi halinde bunlarla ilgileneceğini ifade ettiğini belirten Teziç, ''Ama siz bana o süreç içinde hiçbir dosya getirmediniz. Bakın bugün başka randevularımı bir kenara bıraktım sizleri kabul ettim'' diye konuştu. YÖK Başkanvekili Prof. Dr. Aybar Ertepınar da ''Buraya şov yapmaya gelmiş gibisiniz'' dedi. Tartışmalar devam ederken öğrencilerden birinin ''YÖK'ün darbe ürünü'' olduğunu söylemesi üzerine Teziç, ''Darbeyi de mi ben yaptım?'' diye espri yaptı. Öğrenciler, üniversitelerdeki soruşturmalarla ilgili olduğunu belirttikleri bir dosyayı Teziç'e sunduktan sonra YÖK'ten ayrıldı. Bu arada, YÖK binasında görüşme sürerken, dışarıda bir grup öğrenci ''Baskılar bizi yıldıramaz'' sloganları attı. Bu sırada Jandarma güvenlik önlemleri aldı. Öğrenciler görüşmenin bitmesinin ardından YÖK'ten olaysız ayrıldı.

Günün Önemli Haberleri