Tevfik Özlü: Yılbaşında ev içinde bir araya gelmeler riskli
Abone olBİLİM Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Bu dönemde ister yılbaşı ister bayram ister tatil olsun kalabalıklar ve otel ortamları güvenli değil. Özellikle yılbaşında ev içinde bir araya gelmeler bile riskli” dedi.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik
Özlü, salgın tedbirleri kapsamında yılbaşında uygulanacak 4 günlük
sokağa çıkma kısıtlaması öncesinde uyarılarda bulundu.
Ortak kullanılan alanların koronavirüsün yayılmasını hızlandıracağını belirten Prof. Dr. Özlü, “Ben kendi adıma ne yılbaşında ne de başka bir zaman başkalarıyla kalabalık oluşturacak ortamlarda olmayı istemem. Evimde olmayı isterim. Başkalarıyla ortak kullanılan mekânlar, eşyalar, yüzeyler riskli. Özellikle yılbaşında ev içinde bir araya gelmeler bile riskli. Bu dönemde ister yılbaşı, ister bayram, ister tatil olsun kalabalıklar, otel ortamları gibi yerler güvenli değil. Evde kendi hane halkımızla olmakta fayda var. Bırakın yabancı insanlarla bir otelde bir araya gelmeyi, ev içinde bir araya gelmeler bile riskli” diye konuştu.
‘Bu dönemde bu riski almaya değmez'
Yüzlerce insanın bir araya gelebildiği otel, restoran gibi yerlerde
kalabalık ortamların koronavirüsün bulaşma riskini artırdığını
vurgulayan Prof. Dr. Özlü, “Bir otelde 300-500 kişi aynı anda
konaklıyor, birlikte aynı restoranda yemek yiyor, aynı mekanlarda
oturup kalkıyor, bir araya geliyor, aynı asansörü ve ortamı
kullanıyor. Bu dönemde bu riski almaya değmez. İzolasyona uymamız
lazım ki bu süreçten zarar görmeden çıkalım. Şu an yoğun bakımımız
dolu. Hayatta kalmak için mücadele eden çok hastalarım var. Bir
hekim olarak onların halini görüyorum ve ben de ‘onlar gibi
olabilir miyim’ diye korkuyorum. Bu tehlikeyi görüyorum ama bazı
insanlar bunun farkında değil gibi. Hiçbir şey yokmuş gibi
davranıyorlar” dedi.
‘Yılbaşı benim için anlamlı bir gün değil’
Trabzon’da vatandaşlar ise, 2021 yılına kısıtlamalara uyarak
girmeye hazırlanıyor. Yılbaşını evinde geçireceğini ve kimseyle
temas etmeyeceğini söyleyen Ali Yaylı, “Yılbaşı benim için anlamlı
bir gün değil. Sosyal birisi olduğum için yılbaşına özel bir anlam
yükleyip yılbaşında eğlenen insanlardan biri değilim. Yılbaşına
çok gerek duymuyorum. Yılbaşını biraz daha sessiz sakin
geçirmek daha mantıklı. Yılbaşında eğlenmeyi bilen de bilmeyen de
eğleniyor” şeklinde konuştu.
‘Bunun şakası yok’
Yılbaşı eğlencelerinde insanların birbiriyle daha fazla temasta
bulunduğunu söyleyen Ali Marabaoğlu da “Bence bunun daha erken
duyurulması gerekiyordu. Yılbaşında sokağa çıkan insan ve araçları
kontrol edecekler. Sokağa çıkma yasağı başladıktan sonra geçen her
aracın nereye gittiğinin kontrol edilmesi lazım. Onlar kontrol
edilmezse milleti eve kapatmanın bir anlamı kalmaz. Herkes
birbirinin evine gidebilir. Özellikle köylerde ve kırsal alanlarda
daha çok dikkat etmek lazım. Gençler istiyor ama o işler eskidendi.
1-2 sene beklesinler. Bunun şakası yok. Şimdi eğlencenin zamanı
değil. İnsanlar hastanede patır patır ölüyor” şeklinde konuştu.
‘Herhalde odamıza kapanıp yılbaşı ağacı
süsleyeceğiz'
Eve kapanacaklarını kaydeden Anıl Özkan, “İnsanlar beraber vakit
geçirelim etkinlik yapalım isterken yasaklarla bu tamamen ortadan
kalkmış oldu. Sağlık yönünden değerlendirirsek iyi ama bir yandan
insanların mental sağlığını da kötü hale dönüştürdü. Herhalde
odamıza kapanıp yılbaşı ağacı süsleyeceğiz ya da müzik açıp kendi
kafamıza göre takılacağız. Böyle bir yılbaşı bekliyor bizi”
dedi.
‘Tedbirlerin alınması doğru ve önemli'
Mustafa Şentürk ise, “Tedbirlerin alınması doğru ve önemli.
Devletin yararı olmayan bir karar alacağını düşünmüyorum. Ekonomi
de etkileniyor ama demek ki insanların sağlığı için gerekli”
ifadelerini kullandı.