Testosteron azalması neyin habercisi?
Abone ol''Erkeklik hormonu'' denilen testosteron hormonu seviyesindeki azalma depresyon, sinirlilik gibi sıkıntılara yol açıyor.
Testostron Azalması Erkeklerde Yaşlılığın
Habercisi
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tıp Fakültesi Dekanı ve
Üroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Reşit Ersay,
testosteron hormonunun azalmasının erkeklerde yaşlılığın habercisi
olduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Ersay, erkeklerde yaşlanmayla birlikte günlük
yaşamı olumsuz etkileyebilen bir takım fizyolojik değişiklikler
görüldüğünü belirtti.
''Erkeklik hormonu'' denilen testosteron hormonu
seviyesindeki azalmanın yaşlılığın habercisi olduğuna işaret eden
Ersay, bu hormonun azalmasının özellikle 50 yaş üstü
erkeklerde öğrenmede yavaşlama, depresyon, sinirlilik, uyku
bozuklukları, mevcut kas kitlesinde azalma ve cinsel isteksizlik
gibi sıkıntılara neden olabildiğine işaret etti. Ersay, bu
şekilde ortaya çıkan sorunların ''yaşlanan erkek
sorunları'' olarak tanımlanabileceğini kaydetti.
Prof. Dr. Ersay, bu sorunların başka nedenleri de olabileceğini,
ancak nedenleri araştırılırken, testosteron seviyesinin mutlaka
kontrol edilmesin gerektiğini vurguladı.
Bu konuda bir ürologun değerlendirme yapmasının, uygun hormon
testleriyle mevcut durumu ortaya koymasının önemli olduğuna işaret
eden Ersay, hormon seviyesinde azalma tespit edilmesi halinde,
kişilere ''testosteron deplasmanı'' denilen ''eksik hormonu
yerine koyma tedavisi''nin önerilebileceğini açıkladı.
Erkeklerde prostatla ilgili yakınmaların, yaşla birlikte arttığını
belirten Ersay, prostat büyümesi ya da prostat kanserinin erkeklik
hormonuyla yakından ilişkili hastalıklar olduğuna dikkati
çekti.
Prof. Dr. Ersay, şöyle konuştu:
''Özellikle cinsel fonksiyon bozuklukları ya da istek
azalması, insanların yaşam kalitesini etkileyen çok önemli
unsurlardır. Bir erkeğin 50 ya da 65 yaşına varması onun yaşam
kalitesinden de vazgeçmesi anlamına gelmez.''
Ersay, erkeklerin bir kısmının bu sorunu kabul ettiğini ve çözüm
için hekime başvurduğunu, bazılarının ise ''yaşım ve
yaşlanmamın doğası gereğidir'' diye düşünüp sorununun
giderilmesi için herhangi bir talepte bulunmadığını kaydetti.
Testosteron eksikliğinden kaynaklanan sorunların gelecekte yaşam
kalitesini ileri derecede düşüreceğinin bilinmesi gerektiğine
işaret eden Ersay, testosteronun, kemik yoğunlunun sağlanması
açısından önemli bir hormon olduğunu da söyledi.
Bu hormonun seviyesindeki düşüşle, erkeklerde, menopozdaki
kadınların en önemli sorunlarından biri olan kemik erimesi gibi
rahatsızlıkların görülebildiğini ifade eden Ersay,
''Testosteron seviyesindeki azalmaya bağlı olmak üzere
kemik yoğunlukları düşebilir. Hasta farkında olmadan kendiliğinden
kemik kırıklarıyla karşılaşabilir'' dedi.
Prof. Dr. Ahmet Reşit Ersay, 40-70 yaşları arasındaki erkeklerde,
testosteron hormon seviyesindeki düşüş ile ortaya çıkan sorunların
görülme oranının gelişmiş ülkelerde yaşayanlara oranla daha yüksek
olduğunu tahmin ettiklerini ifade ederek, sözlerini şöyle
tamamladı:
''Hormon eksikliğiyle ortaya çıkan sıkıntıları ortadan
kaldırmak, sorun yaşayan erkeğin yaşam kalitesini yükseltmek
mümkündür. Bu cinsel fonksiyon bozukluklarının neredeyse tamamı
tedavi edilebilir bozukluklardır. Hepsine göre uygun tedavi yöntemi
vardır. Ve biz bunu hastalarımızla ortak belirleriz.''