Tersanede ölmeden önce babasını rüyasında görmüş
Abone olTersane’deki gemi kazasında şehit düşen işçilerden Cafer Kırbaş’ın küçük kızı Esra Kırbaş, babasının ölümünü kazadan bir gün önce rüyasında ...
Tersane’deki gemi kazasında şehit düşen işçilerden Cafer Kırbaş’ın küçük kızı Esra Kırbaş, babasının ölümünü kazadan bir gün önce rüyasında gördüğünü anlattı.
İzmir Karşıyaka Tersane’de 8 asker ve 2 işçiye mezar olan kaza Türkiye’nin dört bir yanına gönderilen şehit cenazeleri ile ocaklara ateş düşürdü. Yürek burkan kazada gözyaşlarının dinmediği evlerden biri de İzmir’de ikamet eden ve 5 yıldır tersane de tornacı olarak görev yapan Cafer Kırbaş’ın evi oldu. Türkiye’yi derinden yaralayan kazanın ardından Kırbaş ailesi de yaşadıkları acıyı sel olan gözyaşları ile anlattı.
“İKİ GÜN ÖNCE ÖLÜMDEN KONUŞTUK”
Kaza haberini alır almaz tersaneye koştuklarını dile getiren Gülcan Kırbaş, ilk olarak yetkililerin kendilerine eşinin kalp masajı yapılarak hayata döndürüldüğünü daha sonra ise ölüm haberiyle yıkıldıklarını söyledi. Kazadan iki gün önce eşine bir yakınının yakalandığı kanser rahatsızlığı yüzünden yaşadığı acıyı anlattığını belirten Kırbaş, şöyle konuştu: "Birbirimize, ‘Allah ölümün de hayırlısını versin’ diye dua etmiştik. Albayraklarla gitti benim eşim. Şehit oldu. Ben ne anlatayım. Yardımcı olsunlar. Başbakan üç çocuk diyordu. Başbakan yardım etsin bize”
İş-Kur destekli olarak İzmir Karşıyaka Tersane’deki işe eşinin başvuru yaptığını anlatan Gülcan Kırbaş, şunları söyledi: “Eşim buradaki tersaneye başvurduğu zaman başvuruya cevap yazısı son gün geldi. Eşim ilk yedekler arasında bulunuyordu. Samsun’da da bir kişi vardı ama onun başvurudan vazgeçtiğini öğrendik. Eşim tersanenin kapanmasına 40 dakika kala başvurusunu yaptı ve kabul edildi. Demek eceline gitmek istedi. Allah onun ecelini böyle yazmış.”
“BABAM CENNETLİK OLMUŞTU”
Cenaze töreninde babasıyla son kez tabutu başında poz veren 11 yaşındaki küçük Esra da kazadan bir gün önce babasını rüyasında gördüğünü şöyle anlattı. Esra, "Babam tanımadığım bir adamla birlikte odada duruyordu. Adam bana dedi ki; ‘Benim gibi baban da cennetlik’. Babamla aram çok iyiydi hep şakalaşırdık.”
(İHA)