Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Başkent Ankara’nın göbeğinde bir terör saldırısı, kahraman polisimizin dikkati, refleksi ve deneyimiyle, çok büyük bir faciaya dönüşmeden püskürtüldü.. Allah korusun elbette çok daha büyük kitlesek ölümlerin yaşandığı bir saldırı da olabilirdi bu.. Zira teröristlerin kullandığı aracın içinden 8 kiloya yakın RDX C-4 patlayıcı madde ve 3 el bombası çıktı.. Bir zamanlar çok yakından takip ederdik, şükür ki artık unuttuk.. Ben yeniden hatırlatayım.. C-4, normal şartlarda sadece askeri envanterde bulunan yüksek kaliteli ve çok yüksek patlama hızına sahip askerî bir plastik patlayıcıdır. Eğer bu saldırı kalabalığın içinde gerçekleşseydi, alçak teröristler 8 kiloluk C 4’ü ateşleyebilmiş olsalardı, felaket olabilirdi.. Dedim ya İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü önündeki kahramanlar o el bombaları atılmadan, o C 4 ateşlenmeden saldırıyı bertaraf etmeyi başardılar..
**
Peki ama neden?..
İşte bu neden sorusunu sormadan önce, biraz daha dikkatlice bakmak
gerekiyor.. Olay yerinde ele geçirilen roketatar, Sovyetler
Birliği döneminde üretilen ve Suriye'de rejime ve PKK terör
örgütüne hibe edilen silahlar arasında olan Rus RPO-A Shmel
roketatar …
Polisimize ateş eden alçağın kullandığı silah ise ABD
malı COLT M4 Carbine tüfeği.. Ayrıca; bir
Glock marka susturucu takılı tabanca, bir
Blow marka tabanca, bir AK-47
marka uzun namlulu silah da çıktı teröristlerin aracından…
Bu silahlar; gerek Afganistan gerek Körfez Savaşı gerekse
Irak ve Suriye'de aktif şekilde kullanıldı. Daha sonra da, DEAŞ'a
karşı mücadele bahanesi ile PKK'lı teröristlere hibe
edildi. Yani bu terör saldırısı özellikle silah ve
bombalardan yola çıkarak yorum yapılacak gibi değil.. Rus malı
silah da var ABD malı silah da.. Zaten PKK denilen cinayet
şebekesini ihtiyaca göre bazen Ruslar bazen Amerikalılar
kullanıyor.. Hatta bazen başka müttefiklerine kiraya veriyorlar..
O halde ‘NEDEN’ sorusunun cevabını, ‘kimi rahatsız ettik?’
diye düzelterek arayalım..
**
Bakın saldırı tam da TBMM’nin açıldığı gün gerçekleşti..
Son zamanlarda katıldığı tüm uluslararası toplantılarda Türkiye
Başkanı Erdoğan NATO’nun genişlemesi ile ilgili tek bir söz
söylüyor; "sizin nasıl senatonuz-kongreniz varsa bizim de
meclisimiz var, son sözü orası söyleyecek" diyor,
doğru mu?.. Yani İsveç’in NATO’ya katılımı ile ilgili dolayısıyla
NATO’nun genişlemesiyle ilgili kararı verecek olan yer TBMM…
O halde tam da TBMM’nin açıldığı gün böyle bir saldırı NATO
mesajı içeriyor olabilir mi?.. Elbette olabilir.. Dahası
belki de hedef İçişleri Bakanlığı değil TBMM idi.. Bakın
saldırı girişiminin olduğu noktayı dik kesen Atatürk Bulvarı’nın
kuzeyi İçişleri Bakanlığı güneyi ise TBMM.. Arada bir Akay Kavşağı
var sadece.. Belki de teröristler sapağı kaçırdığı için TBMM’nin
önüne ulaşmayı başaramadılar da karşısındaki İçişleri Bakanlığı
önünde patlattılar kendilerini.. Olabilir mi?.. Elbette
olabilir, neden olmasın?!...
**
Sadece NATO da değil.. Saldırı girişiminin olduğu gün, 30
yıl yakındır devam eden Karabağ’daki işgal bitmiş, Ermeniler tası
tarağı toplayıp işgal ettikleri topraklardan geri dönmeye
başlamışlardı.. İşte tam da bu süreçte
voMa adı verilen ve ciddi anlamda PKK’nın
lojistiğinden istifade eden bir Ermeni terör örgütü kafa kaldırmaya
başladı.. Biz en fazla canımızı yakan Ermeni terör örgütü
olarak ASALA’yı biliyoruz.. (Ermeni
Devrimci Halk Kurtuluş Ordusu).. Özellikle Avrupa’daki
diplomatlarımıza dönük suikastleriyle hatırlıyoruz.. Bir de
JCAG var.. Justice Commandos for the Armenian
Genocide (Ermeni Soykırımı İçin Adalet Komandoları)..
Onlar da ASALA ile hedef birliği yapmışlardı.. Bunları
Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia
(Ermenistan'ın Kurtuluşu İçin Ermeni Gizli Ordusu)
ASALA-Revolutionary Movement… Bugün ise tüm
bu yapıların mirası üzerine yerleşmeye çalışan bit voMa var..
Türkçesi hayatta kalma sanatı olan
“VoxjMnaluArvest”’ın baş harflerinden oluşan
Ermenice bir kısaltma.. Örgütün başında Ermeni asıllı
Rus vatandaşı Vladimir Vartanov var.. 1965
doğumlu bir istihbarat ajanı
Bir mülakatında; “…1998 yılında Karabağ
ihtilafının en başında meydanda miting yapanlar arasında ben de
vardım ama sonra bunun yeterli olmadığını anladım.. Artık harekete
geçmem lazımdı..” diyordu.. Şimdi saha çalışmalarına
başladılar ve anlaşılan ufak ufak da harekete geçiyorlar..
Ankara’daki saldırı girişiminin arkasında bunlar olabilir mi?.
Olabilir elbette, neden olmasın..
**
Bu örnekleri çoğaltabiliriz elbette..
Ama burada asıl dikkat çekmemiz gereken konu başka.. Evet
Azerbaycan’ın antiterör operasyonuna tepki olabilir, evet NATO’nun
genişmele sürecine destek olalım diye uyarı atışı yapmış
olabilirler, evet GEZİ davası sanıkları için çıkan onama kararına
cevap vermiş olabilirler kendilerince.. Hepsi olabilir.. Ama
unutulmaması gereken bir şey var.. Türkiye artık o eski
Türkiye değil.. Böyle bombalar patlatarak falan bize istikamet
çizmeye çalışıyorlarsa sahiden, boşuna harcıyorlar demektir
enerjilerini.. Geçti artık o günler.. Sararız
yaralarımızı.. Aynı gün bir uçağımız Hakurk’u, Gara’yı,
Kandil’i yerle bir eder, bir timimiz Suriye’nin kuzeyinde nokta
operasyon yapar.. Onlar da öyle kenardan seyrederler.. Hiç
denemesinler yani… Benden söylemesi..