Teröristler, nakit para kullanıyor
Abone olABD Hazine Bakanlığı'nın 2 eski çalışanının yayınladığı bir rapor, terörislerin, nakit para kullandığını ortaya koydu.
Associated Press Ajansı'nın ön nüshasını edindiği raporda,
teröristlerin finansmanının izini sürmek ve bunları kesmek için
kullanılan uluslararası sistemin büyük başarı sağladığı, ancak bu
sistemin 11 Eylül saldırılarından 7 yıl sonra yıprandığı
bildirildi.
"Paranın Peşinde" başlıklı, Matthew Levitt ve Michael Jacobson'un yazarlığını yaptığı raporda, ABD'nin kimi müttefiklerinin, terörizmle mücadelede en zayıf halkaları oluşturdukları, BM kurallarına uymadaki sürekliliğe olan uluslararası ilginin azaldığı, teröristlerin resmi finans kuruluşlarını kullanmaktan vazgeçtiği, bunun da hükümetin teröristlere para akışını kesme çabalarını engellediği kaydedildi.
Raporda, birçok ülkenin, konuyla ilgili olarak gereken yasal çerçeveyi hala yürürlüğe koymadığı, teröristler listesindekilere karşı silah ve yolculuk ambargosunun uygulanmadığı ifade edildi.
Suudi Arabistan'dan yapılan bağışların, El Kaide yanlısı örgütlere verilen desteğin temel kaynakları olduğu, İran hükümetinin, Hizbullah, Hamas ve diğer terörist örgütlere finansal destek verdiği ifade edilen raporun, yeni ABD Başkanı Barack Obama'nın liderliğindeki yönetime konuyla ilgili bir yol haritası olma amacı taşıdığı belirtildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan adı açıklanmayan bir yetkilinin, konuyla ilgili olarak, ABD'nin müttefiki Kuveyt'in büyüyen bir sorun olduğunu ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin, Ortadoğu'nun büyük finansal merkezlerinden birindeki terörist faaliyetlere finansman sağlanmasıyla mücadeleyle sorumlu yalnızca 2 analisti olduğunu söylediği belirtilen raporda, teröristlere giden nakit paranın, geleneksel ve genellikle kontrolsüz kuryelerle sağlandığı, Basra Körfezi içi ve dışındaki ülkelerde yüklü miktarda para taşımanın yaygın olduğu ve bölgedeki hükümetlerin, buna karşı sıkı önlemler almak konusunda isteksiz davrandığı kaydedildi.
Raporda, bir diğer sorunun da banka kartına benzeyen, ancak kimlik bilgisi olmayan kartlar olduğuna dikkati çekilirken, BM ülkelerinin, 2001 yılındaki saldırılardan sonra 300 kadar El Kaide ve Taliban üyesinin malvarlığını dondurduğu ifade edildi.
Şu anda Washington Yakındoğu Politika Enstitüsü'nde görevli olan Matthew Levitt ve Michael Jacobson'un, raporu, 18 ay boyunca hükümetler ve finans yöneticileriyle yaptıkları görüşmeler sonunda hazırladıkları kaydedildi.
"Paranın Peşinde" başlıklı, Matthew Levitt ve Michael Jacobson'un yazarlığını yaptığı raporda, ABD'nin kimi müttefiklerinin, terörizmle mücadelede en zayıf halkaları oluşturdukları, BM kurallarına uymadaki sürekliliğe olan uluslararası ilginin azaldığı, teröristlerin resmi finans kuruluşlarını kullanmaktan vazgeçtiği, bunun da hükümetin teröristlere para akışını kesme çabalarını engellediği kaydedildi.
Raporda, birçok ülkenin, konuyla ilgili olarak gereken yasal çerçeveyi hala yürürlüğe koymadığı, teröristler listesindekilere karşı silah ve yolculuk ambargosunun uygulanmadığı ifade edildi.
Suudi Arabistan'dan yapılan bağışların, El Kaide yanlısı örgütlere verilen desteğin temel kaynakları olduğu, İran hükümetinin, Hizbullah, Hamas ve diğer terörist örgütlere finansal destek verdiği ifade edilen raporun, yeni ABD Başkanı Barack Obama'nın liderliğindeki yönetime konuyla ilgili bir yol haritası olma amacı taşıdığı belirtildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan adı açıklanmayan bir yetkilinin, konuyla ilgili olarak, ABD'nin müttefiki Kuveyt'in büyüyen bir sorun olduğunu ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin, Ortadoğu'nun büyük finansal merkezlerinden birindeki terörist faaliyetlere finansman sağlanmasıyla mücadeleyle sorumlu yalnızca 2 analisti olduğunu söylediği belirtilen raporda, teröristlere giden nakit paranın, geleneksel ve genellikle kontrolsüz kuryelerle sağlandığı, Basra Körfezi içi ve dışındaki ülkelerde yüklü miktarda para taşımanın yaygın olduğu ve bölgedeki hükümetlerin, buna karşı sıkı önlemler almak konusunda isteksiz davrandığı kaydedildi.
Raporda, bir diğer sorunun da banka kartına benzeyen, ancak kimlik bilgisi olmayan kartlar olduğuna dikkati çekilirken, BM ülkelerinin, 2001 yılındaki saldırılardan sonra 300 kadar El Kaide ve Taliban üyesinin malvarlığını dondurduğu ifade edildi.
Şu anda Washington Yakındoğu Politika Enstitüsü'nde görevli olan Matthew Levitt ve Michael Jacobson'un, raporu, 18 ay boyunca hükümetler ve finans yöneticileriyle yaptıkları görüşmeler sonunda hazırladıkları kaydedildi.