Teröre karşı işbirliği çağrısı
Abone olAdalet Bakanı Çiçek, insanlığın önündeki en öncelikli tehlikenin terör olduğunu belirterek, işbirliği çağrısında bulundu.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO)
olağan aylık meclis toplantısına katıldı. İstanbul'da meydana gelen
terör saldırılarını kınayan Bakan Cemil Çiçek, "Maalesef ülkeler,
terör konusunda olumlu yanıtlar vermedi. Olumlu yanıt verdilerse de
bunlar taziyeden ileriye gitmedi. İnsanlığın önündeki en öncelikli
tehlike terör olgusudur. Terör belasından tüm insanlığın kurulması
için uluslararası işbirliğine ihtiyaç vardır" dedi. Çiçek,
Türkiye'de hukuk devleti ile ilgili, yargı ve yargının sorunlarının
iki yıldır tartışıldığını söyledi. Bu konunun adli yıl
açılışlarında, Yargıtay başkanlarının konuşmalarında dile
getirildiğini fakat sonra meselenin kapandığını belirten Cemil
Çiçek, "Bugün artık hukuk devletiyle ilgili toplantılar yapılıyor.
Belli ki yargı değişikliğine ihtiyaç var. İktidarlar bu konuya
eğilmeye mecburdur. Bu yoğunlaşmanın altında iki neden görüyorum.
Birincisi Türkiye'nin yaşadığı büyük boyutlardaki yolsuzluk olayı
ki, bunun karşısında hukuk kayıtsız kalmıştır. Vatandaş, 'Büyük iş
yapan, büyük vurgun yapanın yanına kar kalıyor' anlayışına
kapılmıştır. Devletin itibarı yargının itibarıdır, devlete güven
yargıya güvendir. Toplum düşünüyor ve diyor ki, 'Bu ülkeye hukuk
devleti lazım.' Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz. İkinci önemli
neden ise AB sürecidir. Bu süreç Türkiye'de hukuk kavramı şuurunun
tartışılmasını sağlamıştır. Hukuk devleti bu toplum için bir
oksijen çadırı kadar zorunlu hale gelmiştir" diye konuştu.
"Türkiye'nin yeteri kadar kalkınamamasının altında hukuk devletinin
birebir etkisi vardır" diyen Adalet Bakanı Cemil Çiçek, AB
sürecinin, bu konunun önemini bir kez daha ortaya koyduğunu
söyledi. Çiçek, "Yargıya öncelik vermek, siyasetçiye seçimi
kazandırmaz. Bu nedenle yargı ihmal ediliyor. Türkiye'de yargı
hizmet dışı kabul edilen alan olarak görülmektedir. Türkiye'de
yargı ayaklar altındadır. Avrupa Birliği, Türkiye'nin bir hedefidir
ve bu hedef bir politika olmuştur. 2005'in başında müzakere takvimi
almalıyız. Türkiye'nin önünün açılıp açılmaması doğrudan yargının
sorumluluğundadır. Bunu çok açık ve samimi olarak söylüyorum. Uyum
yasalarını çıkarır, buna aykırı kararları da mahkeme verirse,
'sizde ne değişti' diye sormazlar mı? Yargı, Türkiye'nin hayati
çıkarları açısından öncelikli bir konudur. Türkiye'nin, yolsuzluk
ayıbından kurtulması şarttır" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin,
yolsuzlukların üstesinden gelmesi gerektiğinin altını çizen Çiçek,
açıklamalarını şöyle tamamladı: "Bunun birinci şartı yolsuzluğun
parçası olmamaktır. Yolsuzluğun parçası olanlar, yolsuzlukla
mücadele edemezler. Son banka vurgununda, hükümetin 2004 yılı
yatırım kalemindeki paranın yarısı gitti. Türkiye'de yargı
sorununun çözümü nitelikli yasa, kaliteli yargı mensubu ve uygun
donanımla mümkün olur. Türkiye'de nitelikli yasadan kasıt, mevcut
yasaların çağdaş yasalara uygun hale getirilmesidir. Bunu
engelleyen en temel problem, 1982 Anayasası'dır. Türkiye'de
özellikle siyasal hukuk, yasaklara dayalıdır. Bu günümüzde de
vardır. Türkiye'de doğru bir iş yapıp anayasa değişikliği
yapacaksak, geniş bir mutabakat sağlamak zorundayız. Bu nedenle ana
muhalefet partisinin desteğine ihtiyacımız var".